Açık olan camdan içeriye giren soğuk esinti ile yanaklarım buz kesmişti.
Gözlerimi açtığımda Maran camın önüne kahvaltı masasını koymuştu ve sandalyede oturuyordu.Uyandığımı gördüğünde yavaşça bana doğru geldi.
"Sonunda uyandın bir an öylece öldüğünü düşünecektim."
"Sana da günaydın"
Yavaşça ellerini bacaklarımın altından geçirip beni kaldırdığında sandalyeye çoktan oturmuştum.
Beni masaya taraf göründüğünde,lezzetli görünen birçok yiyeceğe bakıyordum.
"Bir an önce kahvaltı yapmalısın,terapiye geç kalacağız yoksa"
"Saat kaç ki?"
"11.30 "
Dediği şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Cidden bu saate kadar uyumuş olabilir miydim?
"Haydi kahvaltın bittiyse gidelim"
Yaklaşık 10 dakika süren lezzetli yiyeceklerin verdiği şişkinlik ile ellerimi Maran'ın uzattığı elbiseden geçirdiğimde.Çoktan hazırlanmıştım.
Beraber otelden çıktığımızda arabaya binmiştik ve klasik müzik eşliğinde yarım saat süren yolculuğun ardından hastaneye ulaşmıştık.
İçeri girdiğimde yine o kadın vardı,ismini halen daha bilmediğim eğitmen beni yine o banda koymuştu.
"Bacakların ne durumda bir bakalım"
Yavaşça bandın iki yanındaki demirle tutunup bir adım atmaya kalkıştım.
Bu defa kendim yapmak zorundaydım.Yavaş yavaş adımlarımı atmaya başlıyordum.
"Zerda çok çabuk iyileşiyorsun,bu gelmiş olduğun birkaç günde bayağı yol kat etmişsin."
Yaklaşık 2 hafta olmuştu,terapiye başlayalı.
Artık demirlere tutunarakta olsa yavaş yavaş adım atabiliyordum.
Terapilerimin gün geçtikçe saati de uzuyordu.Bu defaki tam 1 saat sürmüştü.
Ve sonunda çok yorulduğumu hissedip sandalyeye geri oturmuştum."Şimdiye kadar biz sana yardım ettik yürümen için Zerdacığım ama bu saatten sonra artık kendin kendine yardım edeceksin artık yürümek tamamen senin elinde"
Dediğini iyice düşündükten sonra teşekkür edip klinikten çıkmıştık.
Arabaya bildiğimizde Maran önce şirkete gitmemiz gerek dediği için şirkete gitmiştik.
Büyük ve sayamayacağım Kadar çok katı olan şirketin inşaatla ilgili olduğunu anlamıştım.
Üstünde kocaman Köseoğlu yazıyordu.Şimdi Maran'in dedesinin hiç düşünmeden 1 milyon euroyu nasıl verdiğini anlamış oldum.
Arabada birkaç dakika bekledikten sonra Maran gelmişti ve otele geri dönmüştük.
Maran beni odaya getirdiğinde ellerini beni kaldırmak için bacaklarıma koyduğunda ellerini geri ittirdim.
"Ben yürüme çalışmaları yapmak istiyorum"
"Emin misin?Bugün zaten yeterince yoruldun."
Eminim der gibi başımı salladığımda
Elimdeki telefondan bir müzik açtım ve Maran'nında yardımı ile yavaşça ayağa kalktım.Boyu benimkinden bayağı uzundu.
Siyah gömleğinin düğmeleri gerdanına kadar açıktı.Belimden tutuyordu beni. Bende ellerimi omzuna koymuştum.
Ve açtığım müzik ile yavaş yavaş ona doğru adım atıyordum oda ben geldikçe bir adım geri gidiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Novela JuvenilMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...