Gözlerimi beyaz duvara doğru döndüğümde karnıma giren krampla hızlıca yataktan kalktım.
Tam yatağın önünde duran boy aynasına baktım önce.Maran'a söylediklerim aklıma gelince pişmanlık vuruyordu yüzüme sanki...
Ama haklıydım ben o Ayça denen kızla hâla konuşuyormuş o hâla beni aldattığı kızla görüşüyormuş ne olursa olsun affedilecek bir durum değildi bu.Bu bebeği o haketmiyordu...Maranın ağzından...
Uçaktan iner inmez hızlıca valizimi sürüklemeye başlamıştım.Herşeyin başladığı yerdeydim İstanbulda.Aynı deniz aynı kumsal aynı tepe...
Sessizliğim sürmeye devam ettiğinde Gözümün önüne zerda gelmişti,sevdiğim kadın gelmişti...
Selahi bozkurt-gidemezsin okurken dinleyin lütfen♥︎
Aynı piknik örtüsü,aynı zerda..
Saçlarının kokusu esiyordu herbir rüzgar çıkışında.Gözümden bir damla yaş düşerken tepenin ucuna oturdum ve ayaklarımı denize doğru sarkıttım.Deniz maviydi hemen üstündeki gökyüzünden çaldığı renkleriyle...
Defalarca suskunluğuna şahit olmuş gibi Derince ofladim yalnızlığıma.
Elimdeki içki şişesini kafama dökmeden önce son kez baktım denize ve telefonumdan bir şarkı açtım.
Sözleri o kadar anlamlı geliyordu ki"Uzaklarda bulacak misin söyle aradığın sevgiyi"
Yavaşça eşlik etmeye başladığımda.İyice sarhoş olmaya başlamıştım.
Yavaşça mesajlarıma girip ses kayıt yerine aldım sesimi."Duyuyor musun lan beni!"
Sıkıca yutkundum..
"Seni çok sevmiştim lan ben!"
"Beni yerle bir ettin zerda yerle bir!"
"Sana o kadar değer vermiştim ki,benim için başkaydın"
"Neden ya neden,ondan çocuk yapacak kadar neyini sevdin onun sen!"
"Neden vazgeçmiyorsun ondan Neden!"
"Ama doğru ya hep derlerdi inanmazdım ilk aşklar unutlmazmış!"
Yavaşça son bir yudum almıştım şişeden.
"Şuan nerdeyim biliyor musun?Seninle oturduğumuz birlikte uyuduğumuz tepede...Yüzün duruyor burda kızım..Kokun duruyor seni çocuk gibi sevdim lan ben!"
"Ellerin uçurtma gibiydi gözümde.Küçük bir çocuğun uçurtmasını tutması gibi sımsıkı tuttum ellerini hep,Ama sen o çocuğun umudunu kırdın, tıpkı o küçük çocuğun uçup giden uçurtması gibi, Ellerimin arasından kayıp gitti senin de ellerin..."
Elimle yavaşça dokundum ve kapattım telefonumu.
Elimde Zerdanın saçının teli vardı,her gece uyumadan öpüp iyi geceler sevgilim dediğim vazgeçilmezim dediğim kadının saç teli vardı.Yavaşça şişenin kapağını açtım ve içine koydum saç telini,simsiyah teli son defa öptüm.
"Hoşçakal bitanem"
Ve şişenin kapağını kapatıp tepeden sahile doğru indim.
Kimse yoktu,ıssız biryerdi..Denizin tam karşısında iki mavinin arasında duruyordum.
Dalgalar bacaklarımı gittikçe esir alırken.Gökyüzüne değmiş mavi ye çalan yeşil gözlerimden bir damlası denize düştü."Eğer benim olamıyorsa bu saçlar kimsenin olamaz.Başladığımız yerde bitiriyorum...İki mavinin arasında."
Gökyüzünün altına,denizin biraz üstüne
İkisinin arasına dünyaları sığdırabilir mıydı insan?"Benim için başladığın yerde bitmen en doğrusuydu,Seni seviyorum son kez kadınım..."
Ve şişe özgürlüğüne kavuşmuş gibi kendini dalgaların içine bıraktı.
Zerdanın ağzından...
Kahvaltının ortasında kalbime saplanan bir ağrı ile nefesim aniden kesildi.
"Zerda?"
Gözlerimden yaşlar boşaldı aniden..
"Zerda iyi misin!"
Sandalyeden kalkmaya çalıştığımda yere devrilircesine dizlerimin üstüne düşmüştüm.Elim kalbimin üstünde hızla nefes alıp veriyordum.
"Zerda!"
Alp hızlıca yanıma gelip beni kaldırmaya çalışıyordu ama gözüm hiçbirşey görmüyordu..Nefes almaya çalıştıkça daha da batıyordu ciğerim içime.
"Kalk kalk!"
Beni kaldırmaya çalıştıkça ellerimle ittirdim.
"Yalnız-yaln-yalniz bırak beni!"
"Saçmalama seni bu halde bırakamam "
"Çık!"
"Zerda n-"
"Alp nolur git!"
Alp son kez bana bakıp hızlıca mantosunu giyip evden çıktı.
Ne olduğunu anlayamadan kendimi merdivenin korkuluğuna tutunarak yukarı çıkarmaya çalışıyordum.
Nefes nefes kaldığım dakikalarım sürerken elime aldığım telefona düşen ses kayıtlarını açtım.
Hepsi beni bitirmek için zemin hazırlarken son söylenen ses kaydı yüreğime öyle bir saplandı ki hiç hiç böyle olmamıştım...
"Benim için başladığın yerde bitmen en doğrusuydu,Seni seviyorum son kez kadınım..."
Duyduklarım kulaklarımdan gözlerime kurşun gibi işleyen gözyaşlarıma değiyordu.kendimi yatağın kenarına attığımda bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarımda birleştirdim.
Neden kimsesiz kalmış gibi hissediyordum bir anda?
Oy yorum unutmuyoruz🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Novela JuvenilMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...