28.Bölüm

2K 57 5
                                    

Gözlerimi büyük bir gürültü ile açmıştım.Sabahın köründe gelen sesler ile yatağın sol tarafından doğrulup Arkama baktığımda Maran çoktan kalkmıştı.

Hızlıca üstüme birşeyler giyinip Merdivenlerden gelen sese doğu yavaşça inmeye başladım.
Ses gittikçe çoğalıyordu.
Son iki basamağı da indiğimde karşımda  Dedemi,babamı ve abimi gördüm.
Öfkeli yüzleri on metre öteden görünüyordu.

"Çekilebilirsin Maran çekil,Benim Sözüm Sadık ağayadır!"

Dedem bağırırken beli silahlı adamları gördüm.Daha fazla olay çıkmadan koşarak Maranın yanına gittim.

"Maran noluyor?"

"Odaya git Zerda,çıkma odadan!"

Ne dediğini anlamıyordum.

"Oo zerda hanım sonunda teşrif edebilmişsiniz,yürü gidiyoruz"

"Korkut ağa,kimse benim karımı zorla götüremez."

Maran öfke ile onlara bakarken ben telaşla duruyordum.Zeynel Merdivenlerdin kenarına yaslanmış geriden izliyordu olanları,korumalar bizim önümüzde durmuştu.

"Çağırın,Sadık ağa buraya gelecek!"

Dedem bağırmaya başladığında Zeynel Korumaların yanına gelip Dedim önünde durdu.

"Sadık bey,iyi değil.Bence daha fazla tatsızlık çıkmadan gitseniz iyi olur ağam"

"Sen az dur hele Zeynel bacım,bizim davamız kızımızla.Zerda buraya gelecek."

"Tabikide gele-"

"Babanne sakın!"
Maran bütün öfkesini etrafa saçmaya başlamıştı.

"Sizde defolup gidin,kimse benim karımı bir yere götürmeyek,değil korkut ağa bütün mardin karşıma geçse Zerdayı sizin gibi şerefsizlere vermem!"

"Sen ne dediğini zannediyorsun!"

Dedem elindeki bastonu titrete titrete havaya kaldırmış Maran a işaret ederek konuşuyordu.

"Bir ağa ile nasıl böyle konuşursun terbiyesiz,ahlaksız köpek seni!"

"Ben sizin-!"

Maran bir adım ileri gidecekken aniden arkamızdan gelen ses ile durdu.

"Durun!Sen kendini ne zannediyorsun da iki paralık şerefin ile benim terbiye ettiğim oğlumun ahlakını namusunu ölçüyorsun  korkut ağaa!"

Maranın dedesi elindeki baston ile merdivenden inip korumaların önüne geçip konuşmaya başladı.

"Bak Sadık ağa,sende ağasın bende ağayım.Ben kızımızı almaya geldim bugün buraya!"

"Kim olarak ve ne olarak gelipte gelinimi almaya çalışırsınız"

Babam bir öne geçip ağanın karşısına geçti.

"Kızım olarak almaya geldim Sadık ağa!"

"O benim torunum ile evli,kimse oğlumun mutluluğunu bozamaz!"

Herkes birkaç saniye sessizliğe gömüldüğünde geriden gelen topuk sesi ile hızla önümüze geçti.

"Size birşey söylemem gerek ağam"

Zeynel Sadık ağaya taraf konuştuğunda herkes pür dikkat onları izliyordu.

"Ne oldu,Zeynel.Benden ne gizleniyor bu evde!"

Elindeki bastonu sıkı sıkıya tutmuş olan biten şeylere öfke ile bakan Sadık ağaya taraf döndüm yüzümü.Zeynel bana bakıp sinsi bir gülüş attı ve tekrar yüzünü Ağaya döndü.
Elim bir anda Marannın koluna gitmişti.Zeynel bu defa susmayacak gibiydi.

"Şöyleki,Zerdanın düşük yaptığı bebek Marandan değil.Bize kirli kız vermişlerdir ağam.Ve Zerda ise bizi kandırmıştır!"

"Ne dedin sen!"

Aniden arkaya döndü ağa ve yüzüme baktı.

"Doğrumu bu dedikleri!"

Yüzümde korku ile ne yapacağımı bilemeyerek bakıyordum ağaya.

"Doğrumu dedim,cevap ver gelin!"

Titreyerek eğdim başımı.

"Doğ-"
Aniden kolumu tutan yüze döndürdüm kafamı.

"Maran?"

Sorduğum soruyu es geçip yüzünü ağaya döndü.

"Biliyordum dede!"

"Bütün bunlar doğru yani?"

"Evet doğru"

"Ses sus torun,benim sorum Zerdayadır"

Kafamı kaldırıp yüzümü Ağaya döndüm.

"Doğrudur ağam,Ama hepsi değil"

Aniden bütün gözler beni buldu.

"Konuş!"

Söz hakkı verildiğinde,bu defa susmamak üzere konuşacaktım.Bana yapılanlar yetmişti!

"Bana,Sökmenli aşireti Korkut ağanın yani kendi öz dedemin evinde Abim Davut sökmenlinin adamı Cengiz tarafından tecavüz edildi!Dur dedim yapma dedim,Ama kırık bacaklarim ile karşı gelemedim ona.Benim burda hiçbir suçum yoktur.Tek bir şey hariç.O da Maran'a aşık olmak,eğer birine sevdalı olmak suç ise kabul ediyorum!"

Herkes yüzünü bana dönmüştü.Abim dedem ve Babam huzursuz ve öfkeli bakışları gezdirdiler üstümde.

Sadık ağa derin bir nefes alıp yüzüme baktı.

"Burda bir suçlu var ise oda biziz kızım.Senin neler yaşadığını bilmediğimiz için.Ben özür dilerim"

Elindeki bastonu sıkıca tuttu ağa.

"Efendim biz Zerdayı almay-"

Abimin sözünü Aniden arkasını dönüp bastonu ile kafasına vuran Sadık ağa bozmuştu.

Abimin adamlarının eli silahlarına gittiğinde,Dedem yüzü Öfke ile adamlara elini salladi ve silahları velilerine geri koydular.

"Sen hala ne diyorsun çocuk!Bizim ahlakımızı sorgulayacağınıza kendinize bakın,üç kuruşluk insanlarsınız.Seni ağa yapan da benim büyük büyük babamdı Korkut,kendine gel!"

Dedem elindeki bastonu sıktı.

"Bu böyle son bulmayacak Sadık ağa,Söylediğin her sözü sana geri vereceğiz merak etme!"

"Yürü Haydi!Bu evden bir çöp bile götüremezsin ben yaşadığım sürece!"

Dedemler arkasını döndü ve hızlıca gittiler.Ama onları biraz olsun tanıyorsun durmayacaklardı.

Ağa yüzüme baktı ve yanimdan geçip odasına gitti.

Zeynel de ortadan kaybolduğunda.
Maran ile baş başa kalmıştık.

"Oh bunu da hallettik sonunda Zerdam"

"Ben pek öyle düşünmüyorum."

"O ne demek?"

"Eğer onları biraz tanıyorsam beni burdan götürmek için elinden geleni yaparlar."

"Yiyorsa gelsin alsınlar karımı!"

Maran kollarını bana doladı.Bende elimi belime koydum ve odamıza doğru  ilerledik.

Oy yorum,unutmuyoruzz:)

TÖREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin