Gözlerimi Maranın gözleri ile açtım.
Sevdiğim adamın gözleri...."Uyanmışsın güzelim?"
"Uyandım"
Yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.Bır karar vermiştim,Bu çocuk ikimizin olacaktı.
Ama kimseye söylemeyecektim.Maran kendi çocuğu zannedecekti.Bir söz verdim kendime bu ilk ve son yalanım olacaktı Maran a karşı.
"Evet Haydi kalk bakalım.Bugun çok işimiz var Bavulları hazırlayıp uçağa yetismemiz gerek"
Biletleri çoktan almıştı ve Mardine gidecektik.
"Gitmek istemiyorum"
"Bende istemiyorum,Ama bir süre böyle devam etmeli daha sonra söz veriyorum kendimize ait bir şekilde yaşıyacağiz"
Dudaklarımı büzdüğümde bana doğru yaklaştı ve dudaklarını benimki ile birleştirdi.
"Sen öyle büzersen bende yerim"
"Ya hadi kalk geç kalacağız"
"Haklısın"
İkimiz de ayağa kalktık ve birseyler atıştırıp eşyaları bavulları koyduk.
Tam iki buçuk aydır İstanbuldayık.
Gitme vakti gelmişti,veda edercesine son kez baktım maviliğine.Sen istanbul,bana sevdiğim adamı verdin ve sen istanbul sevgilileri ayırıp sevenleri kavusturansın...
Uzun bir yolculuğun ardından yine Mardine gelmiştik.
Ne zordu öyle eli silahlı adamların şehri olman,ne zordu öyle konağın balkonuna oturup turist olup buraya gelenleri izlemek.
Haberleri var mıydı acaba yaşanılanlardan?Araba konağa girdiğinde Maran benimde kapımı açtı ve beraber konağın içine girdik.
Kapıya sıra şeklinde girmiş olan insanları gördüm.
Marannın dedesi,babannesi,şilan ve birkaç hizmetli.
"Zerda Sen yürüyorsun?"
Saskin içinde bana bakan şilana kocaman bir tebessüm ettim.
Ve Maran ellerimi sıkıca tuttu."Hosgeldin abimmm"
Koşarak Abisinin boynuna sarıldı ve sonra da bana doğru geldi.
"Ve sende hoş geldin Zerda"
Bana da sıkıca sarıldıktan sonra yavaşça kendini geri çekti.
"Hosgeldin torunum"
"Hosbulduk dede"
Dedesinin elini öptukten sonra dedesi bana taraf döndü."Hosgeldin kızım"
"Hosbuldum ağam"
Elini öpmek için hamle yaptığımda elini geri çekti ve ellerimi avuçları içine aldı.
"Bana dede de kızım"
Gözlerimin içine baktı,gözlerim dolmaya başladı yine.Maran farketmis olmalıydı ki hemen ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Biraz dinlenmek iyi gelecektir,yolculuk bayağı yordu dede"
"Tabi müsade sizin"
Maran ellerimi tutarak beraber merdivenden çıktık.
Odaya geldiğimizde Maran kapıyı kapattı.Ve bana doğru geldi.
"Bu yatağı özleyeceğimi hiç tahmin etmezdim."
Ellerimi avuçları arasına aldı.
"Neden?"
"Çünkü sen kokuyor"
Ellerimi dudaklarına götürüp sıkıca öptü.
"Seni çok seviyorum Zerda"
"Bende seni çok seviyorum Maran"
Sıkıca bana sarılırken kapının çalması ile birbirimizden ayrıldık.
"Beyim Zeynel hanımım sizi sofraya bekliyorlar"
"Tamam Mustafa Geliyoruz"
"Off"
"Ne oldu benim biricik karıma"
"Ya şimdi soru üstüne soru soracaklar"
"İstersen burada yiyelim"
"Yok ayıp olur,ilk günden"
"O zaman yapacak bir şey yok Zeynel sulatinin dırdırını çekeceksin güzelim"
"Yaa Maran"
Gülerek aşşagı indiğimizde sofrafada sadece Zeynel vardı.
"Beyim ağam sizi çalışma odasında bekliyormuş özel birseyler konusacakmıs"
"Tamam geliyorum Mustafa.gitmem lazım güzelim"
"Tamam,Ama çabuk gel"
Maran gittiğinde masaya doğru ilerledim.Masada oturmuş suyu yudumlayarak Zeynel beni görünce suyu yerine bıraktı.
"Keyfiniz yerinde bakıyorum"
"E evet öyle"
"Hala çocuk gibi olduğuna göre"
Aniden yüzüm buruşmustu.Ne istiyordu bu kadın benden.
"Anlayamadım efendim?"
"Kendini Maran ile bir tutma o bir erkek ve onu büyük yapacak olan sensin,sen bir kadınsın artık böyle gülüp eylenemezsin,ağır başlı olmalısın"
"Yaptıklarım da bir kusur olduğunu düşünmüyorum"
"Görmeyeli dilin de uzamış senin"
"Doğruya doğru efendim"
"Bu evde saygısızlık istemiyorum,asla kabul görmem ayağını denk al gelin"
Öfke ile ona bakarken gergin anları bozan kişi omzumda elini hissettiğim Maran oldu ve hemen ardından masaya oturan dedesi.
"Noluyor bakalım burada?"
Maranin sorduğu soru ile yüzümü tam karşımda oturan Zeynele döndüm.
"Balayınız nasıl geçti bakalım?"
Catalina koymus oldugu küçük et parçasını ağzına götüren Zeynel soruyu bana bakarak sormuştu.
"Biz-"
"Çok güzeldi,Zerdanin olduğu her yerin güzel olması gibi"
Ellerimi masanın dibinden çıkarıp dudağına götürdü ve öptü.
Bize taraf bakan Zeynel sinsi bir bakış attı.
Yemek bittikten sonra herkes odasına dağılmaya başladı.
Bizde odamıza çıktığımızda,dişlerimi fırçaladıktan ve geceligimi giyip yatakta uzanan Maran a doğru ilerledim."Senin yüzün neden bu kadar düşük yin"
"Babannenin yanında iki dakika durmam yetiyor işte."
"Zamanla alışırsın güzelim,hem babannem bizim iyiliğimizi düşünür hep merak etme"
Yatağa doğru ilerleyip örtünün içine geçtim.
"Hem benim sana daha başka bir haberim var?"
"Ne oldu?"
"Dedem beni yanına çağırdı ve torun istediğini söyledi."
Elimi aniden karnımın üstüne götürdüm ve sonra hemen geri indirdim.
"Ol diyince olmuyor o"
"Ol demeyecez ki sevgilim,olsun diye uğraşacağız"
Kocaman bir sırıtış takındığı yüzünü yüzüme dayadı ve üstüme çıktı.
"Maran dur ya"
Gıdıklaniyordum,gülüyordum.
Bir geceyi daha böyle kapatmıştık.
Oy yorum unutmuyoruz
Hoşçakalınnn♡♡♡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Novela JuvenilMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...