Gözlerimi ilk defa huzurlu açmıştım.
Maran kollarını bana sarmış bir biçimde uyuyordu.Göxlerine baktım.Ne kadar masum duruyordu öyle,kim derdi ki bu garip kızın böyle bir zorundalık ile bu kadar mutlu olacağını.Saçlarını okşamaya başladığımda hafifçe terpenmeye başladı.Ve gözleri açtı.
"Sevgilim"
Öylece gözlerine daldım.Ah sevgilim,sana söylediğim yalanlar için ve söyleyemediğim gerçekler için özür dilerim.Bizim için iyi olanı istemiştim sadece..."Sevgilim ne oldu?"
"Hiç,sadece sana çok aşığım"
Hâlâ saçlarının içinde olan ellerimi bir anda kavrayıp üstüme çıktı.
"Bende sana aşığım,bu kokuna..."
Derince boynuma koyduğu kafasını bastırdı ve öptü."Bu tadaa..."
Dudaklarımı öpmeye başladı.
"Bu vücuda...."
Bedenim onun dibinde ezilirken kapı tiklatildi.
"Beyim sofra hazırdır,sizi buyur eder Zeynel hanımım"
"Tamam Mustafa"
Derin bir ah çekip üstümden indi.
"Bi bitmediniz be"
"Bakıyorum işine gelmeyince nasıl da şikayet ediyorsun Maran"
Üstümden indi ve pantolonunu üstüne geçirdi.
"Sen bekle seni öyle bir hale sokacağım ki sen şikayet edeceksin"
İma ettiğini sezdiğimde yanaklarıma dolan kırmızı kanın damarlarımda gezişini hissediyordum resmen.
Üstünü giydikten sonra yatağa oturdu ve elleri ile ellerimi tuttu.
"Dün için özür dilerim Zerda.Sana öyle demek istemedim.Sadece babannemin anne yarısı olduğunu unutma istedim."
"Bende çok üstüne geldim,bende özür dilerim"
Ellerimi avuçları arasına aldı ve Derince öptü.
"Haydi Sevgilim,masaya geçelim"
"Tamam"
Merdivenleri adım adım inip masaya doğru ilerledik.
Bize ayrılan yerlere geçtiğimiz de Kocaman masada tek başına oturan Zeynel catalındaki minik domates parçasını ağzına atıp bir yudum su içtikten sonra bana baktı.
"Deden ve baban gelecekler,hazırlan üstüne çeki düzen ver"
"Başladı yine"
Ağzımın içinden geceleyip Marana doğru eğilip söyledim.
"Yüzüme söyle diyeceğini"
"Hiç,senlik birşey değil boşver takılma"
Maran bana baktı ve ikimizde tabagimixa konulan şeyleri yedik.
Maran dedesinin yanına gideceği için erkenden çıktı.
Ve masada yine ikimiz kaldık.Önümdekileri hızla yiyip odama çıkmak için sandalyeden kalktım.
"Ne halt yediğini biliyorum"
Anlamamış bir ifade ile baktığımda ayağa kalktı ve yanımızdaki hizmetlilere kafa salladı.
Masadan uzaklaşan hizmetlilere bakarken bana doğru yürümeye başladı Zeynel
"Anlayamadım"
"Zamanı gelince herkes anlayacak merak etme"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Ficção AdolescenteMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...