52.Bölüm

684 18 2
                                    

Tiksinti ile karşımda duran suratlara bakarken tansiyonum ani bir düşüş yapmıştı.Adının Dağhan olduğunu öğrendiğim adam koluma girdi.

"Gel otur şöyle"

Beni koltuğa oturttuğunda etrafı incelemeye başladım.Yaklaşık yarım saat önce Dağhan bizi konaktan çıkarmış ve depoyu andıran fakat içi çok lüks döşenmiş bir yere getirmişti.
Elime bir bardak su verdiğinde yavaşça yutkundum ve ağzımı sildim.

"Bana neden iyi davranıyorsunuz?"

Elini sakalında gezdirdi ve iyice yaşlandı arkasına.

"Çünkü sende dolandırıldın"

"Hâla daha olanlara inanamıyorum.Baran...İsmi bile içimin cayır cayır yanmasına yetiyor"

"Sen tıpkı kuzulara beziyorsun"

"Derken?"

"Bi kere çok safsın,gerçekleri bunca zaman göremeyecek kadar"

"Haklı olabilirsiniz biraz..."

"Bu adam hiç tekin birisi değil evlat,sen düzgün birisine benziyorsun ne diye bu kaçıkla evlendin ki?"

Önüme uzatılan kupadaki sıcak çay ellerimle kavrayıp gözlerimi ayırmadan konuştum.

"Ben...Mecbur kaldım efendim"

"De bakalım kim seni niye böyle bir şeye mecbur bıraktı"

"Sevdiğimden evlenmedim,Bu benim ikinci evliliğim yani resmi olarak ilk sadece.Ben...Daha öncesinde sevdiğim adamla evliydim fakat beni aldattığını öğrendiğimde ayrıldım e baba evine dönünce de hemen evlendirmeye çalıştılar beni.Aslında hiçbir zaman kendi hayatımı ve kararlarımı yaşamadım hem onların istekleri üzerine şekillendim"

"Demek ki sende ailenden yaralısın be evlat"

"Biraz öyle..."

"De bakalım senin bu Ailen neden seni istemediğin birisi ile evlendirdi,dertleri neymiş anlat bende bileyim"

"Baran...İlk aşkımdı hatta zorla evlendirilene kadar son aşkım olduğunu düşünüyordum.Bir gün yine her zaman buluştuğumuz bahçede buluştuk onunla.Birbirimize çok aşıktık,yani en azından öyle olduğunu sanıyordum bu güne kadar.Daha sonrasında abim bizi gördü.Tabi haliyle sinirlendi Barana silahla vurdu ve tepeden yuvarladı.Beni de arkasından itti,ben o sıra bacaklarımı kırmıştım.Aslında iyileşebilirdi fakat benim kirli olduğumu kızlığımın bozuk olduğunu söyleyecek kadar iftiralar atan insanlar tabikide beni iyileştirmek için bir doktor bile getirmemişleri.E haliyle bacaklarım buna bağlı felç geçirince iyileşemedim.Daha sonra beni zorla evlendirdiler öyle işte."

"Kurban gitmişsin desene"

İkimiz de aynı anda gülerken bardağımdan bir yudum daha aldım.

"Haddime değil ama merakımı mazur görürseniz birsey sormak isterim"

"Söyle bakalım yavru buzağı"

"Şey...Sizin Baranla olayınız ne?Yani yanlış anlamayın siz olmasanız onun gerçek yüzünü asla öğrenemezdim fakat sadece merak ettim"

"Bu Baran efendi hiçte öyle zannettiğin gibi birisi değil.Beni dolandırdı"

"Nasıl?"

"Onu bulduğumuzda heryeri kan içindeydi.İnsanlık namına aldım çok iyi doktorlara tedavi ettirdim."

"Yüz ameliyatı da olmuş"

"Evet oldu.İşte en çok bundan dolayı onu bulmak istedim evlat,giden para değildi önemli olan oydu"

"Neden ama sizin için neden bu kadar önemli"

"Bundan yıllar yıllar önce oğlumu trafik kazasında kaybettim.Ve oğlumun ölme sebebi bendim,benim yüzümden o gün o kazayı yaptı.Ona gitmesini ben söyledim"

Gözleri dolduğunda bir damla yaş düştü .

"Başınız sağolsun ben...Çok üzüldüm"

"Oğlumu kaybettikten sonra bunalıma girmiştim.Hayatimdaki tek servetimdi annesinden bana kalan tek hatıraydı Alp"

"Alp mi...İsmi Alp mıydı?"

"Yıllar sonra karşıma Baran çıktı tıpkı oğlum gibi yüzü gözü dağılmış bir biçimde,işte o gün dedim ki bu bana rabbimin bir hediyesi,kaybettiğim oğlum geldi aklıma.Onu hastaneye götürdüm ve yüz ameliyatı yaptırdım.Şuan da Baranın bedeninde ki o yüz oğlumun yüzü"

Cebinden bir fotoğraf çıkarıp bana uzattığında karşımda duran fotoğrafa şoke olmuşçasına bakıyordum.Karşımda duran yüz Baranın yüzü ile aynıydı.

"Bu bu tıpkı Baran..."

"İşte bu yüzden onu oğlum gibi gördüm ona yeni bir hayat sundum.Hafızasını kaybetmişti.O süreçte onun gerçekten oğlum olduğuna inandırmıştım onu şirketin en üst mertebelerine koymuştum.Ama bir gün şirketten 30 milyon ve Baran aniden kayboldu.Heryerde aradım onu ama bulamadım.Aradan zaman geçmiş yok olduğu zamanda evlenmiş dini nikahlı bir karısı ve 4 yaşında bir kızı var"

"Bu gerçekten olağandışı gibi"

"Yani demem o ki evlat biz birbirimize benziyoruz ikimiz de aldatıldık."

"Ben gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum"

"Benim hatamdı onu o kadar oğlum gibi görmüştüm ki gözüme perde inmişti"

"Yapmayın böyle"

Yavaşça elini tuttum.

"Sen iyi birisin evlat bu adam sana göre değil."

"Sizde iyi birisiniz efendim"

"Ben değilim,ben kendi oğlunun ölümüne yol açmış bir katilim"

"Belkide sandığınız gibi değildir"

"Herşeyi göz göre göre mahvettim"

"Anlatmak isterseniz dinlemek isterim"

"Bir ara anlatırım evlat,sen şimdi dinlenmeye bak"

Gözündeki bir damla yaşı sildi.

"Şey...Üstüme düşmez söylemek belki ama Barana ne yapacaksınız"

"Aldıklarını geri verecek."

"Peki karısı ve çocugu"

"Onların kılına bile zarar gelmeyecek aynı şekilde senin de.Benim lügatımda kadına el kalkmaz bilesin"

Küçük bir tebessüm ettiğimde devam etti.

"Ha bu arada bugün burada misafirim ol yarın bu kaçıkla oturur konuşur ne olması gerektiğine karar verirsiniz"

"Peki efendim"

"Şu efendim kelimesini de bir at bakalım Bana Dağhan abi de,bugüne bugün senin abinim ben,sen iyi bir kızsın Zerda.Senin üzülmeni istemem"

"Teşekkür ederim efendim...Yani abi"

"Haydi geç oldu üstüne de düzgün birşeyler getirsin bizim çocuklar böyle yarı çıplak gezme emi Haydi Allah rahatlık versin"

Dağhan giderken iki tane adam bana doğru geldi.Size odanızı gösterelim.

"Teşekkür ederim.

Oy yorum unutmuyoruz♥︎

TÖREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin