Huzursuzlukla kafamı yastıktan kaldırdım.Midem çok bulanıyordu.Olduğum yerden üç adım attığımda başım dönmeye başladı ve sendeledim.Tutunduğum sandalyeye bulanık gözlerle bakarken kapının gıcırtısını duydum.
"Maran...Ben hiç iyi değilim"
Cevap vermedi.
"Yar-yardım et"
Gözlerim iyice kapanacak hale geldiğinde kendimi yerde buldum.
Tek hatırladığım kafama doğru gelen siyah eldivenli bir elin oluşuydu ve sonrası karanlık...
MARANIN AĞZINDAN...
Sinirle arabayı durdurdum.Sertçe kapıyı çarptım.
"Şerefsiz cengiz... ama ben sana yapacağımı biliyorum"
Kapıyı açıp içeri girdiğimde seslendim.
"Zerda,aşkım?"
Ses gelmediğinde hâla uyuduğunu düşündüm ve sessizce mutfağa doğru ilerledim.
"Şimdi benim sevgilimin karnı acıkmıştır"
Düşüncelerimi sesli söylemem bittiğinde hızlıca büyük bir bardağa taze sıktığım portakal suyunu koymuştum ve yanına taze taze yaptığım tostu da koyduktan sonra koşar adımlarla üst kata çıktım.
"Benim bebeğim ne yapıyormuş bakalımmm"
Kapıyı yavaşça araladığımda zerdayı yatakta göremedim.Tuvalete gittiğini düşünüp tuvalete girdiğimde burda da olmadığını gördüm ve hızlıca elimi telefonuma götürdüm.
Kalbim aranıyor...
Yaklaşık bir dakika çalan telefonun ardından açılan telefona hızlıca sarıldım.
"Zerda nerdesin evde seni göremedim?"
Ses gelmedi.
"Zerda nerdesin!Ses ver"
Telaşlanmaya başladığımda kulağıma dolan erkek sesi ile olduğum yere çakıldım.
"Bulamaycağımı zannettin değil mi?"
Bu bu o şerefsizin sesiydi.
"Sen!"
Büyük bi kahkaha attı.Halimden zevk aldığı belliydi.
"Merak etme Zerda emin ellerde,olması gerektiği yerde kocasının yanında"
Beynime sıçrayan kanla yumruğumu duvara geçirdim.
"Kes lan sesini.Eğer Zerdanın saçının teline zarar gelirse seni yaşatmam!"
"Şşşşş lütfen ama kırılıyorum"
O alayla konuşurken daha çok sinirleniyordum.
"Zerdayı görmek istiyorum.Nerde Zerda!"
"Bitti artık.Zerda burda benimle,kocasının yanında ve sen istesen de bu defa başaramayacaksın Maran köseoğlu.Benden çaldığın herşeyi tek tek geri alacağım"
"Ne diyorsun lan sen!Bana bak Zerdaya ve çocuğuma bir şey olursa seni bu dünyadan silerim duydun mu!"
"Aaa...çocuk?Birde çocuğunuz vardı değil mi?Merak etme Maran köseoğlu çocuğun melekler gibi büyüyecek hiç dert etme Hahhaha"
Attığı iğrenç kahkahayla telefon yüzüme kapandı.Birşey yapmalıydım böyle duramazdım.Koşarak arabaya bindim ve Mardine doğru yola koyuldum.
Mustafa aranıyor...
"Maran beyim?"
"Mustafa çabuk dedeme ver telefonu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Novela JuvenilMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...