42.Bölüm

1K 20 6
                                    

Üstüme geçirdiğim ve kalçamı kapatacak kadar uzun ve boğazlı yünlü kazağımın dibine siyah tayt ve uzun yumuşak yapılı ve beyaz botlarımı giydim.Uzun zaman sonra ilk defa böylesine rahat hissediyordum üstümü.

"Ben hazırım"

Aşşağı inerken abisinin yanında büyük bir tebessüm ile yüzünü gerdiren Mahperi duruyordu.

"Zerda canım"

"Gidebiliriz Alp"

"Tamam"

Hep birlikte arabaya bindik ve konağın sürgülü kapısından geçip taştan duvarlarına hasetle Baktım.

"Seni de buralara kadar sürükledim Mahperi"

"Öncelikle bana kısaca Mah diyebilirsin Zerda ve evet aynende zorla geldim"

Yüzündeki imalı gülücük eksilmeden abisinin peşinden içeri ilerledi.

Ne tuhaf bir kızdı Mah öyle...

"Zerda Hoşgeldin yavrum"

Annem sıkıca bana sarılırken henüz kimsenin kapıda olmadığını fırsat bilip bende anneme sarıldım,en son ne zaman böyle sıkı sarılmıştım ona...

"Yeter,görende gavur memleketten geldi sanacak ne bu böyle yürü içeri sende"

Babannem her zaman ki gibi olaya kaşıkla dalmıştı.

"Bende Hoşbuldum"

"İki günde havalara girme hele benim karşımda"

Kolumdan tuttuğu ellerini ittirip öfke ile içeri geçtim.Kasvetli bu iğrenç his beni yerden yere vururken o korkunç duygular başımda yine geziyordu.Birazdan pek sevgili Dedem ve asla taktir etmediği fakat gözüne girmek için içinde kalan azıcık onuru satmış babam ve onun biricik oğlu ve gözde torunu pek sevgili abim Davut burada olacaktı.

"Alp oğlum bu kız kim?"

"A tanıştırmayı unuttum kusura bakmayın"

Alp cümlesini devam ettirmeden içeri girenlerle konuşmamız bölündü.

"Oo damat bey hoşgelmişsin evimize"

"Hoşbulduk korkut ağa"

"Aa ama ağa demek yakışıyor mu şimdi Dede de bana sen"

İki kuruş paranın kokusunu alan dedem yaşından utanmadan nasılda yağ yakıyordu Alp 'e.

Alp'in abime karşı olan ve bir türlü geçmeyen garip davranışları önce şu dedeme işleseydi keşke.

"Eee ne diyordun damat bey"

Abim merakla kulaklarını Alp için kabartmış beklerken gözünü Mah'tan bir an olsun ayırmıyordu.

"E böyle habersiz geldik kusura bakmayın.Mah yani mahperi benim kardeşim.Iı kendisi işletme okuyor"

"Öyle mi öyle miii..."

Abim merakla mah'ı incelerken mah hiç istifini bozmuyordu.

"E öyleyse yemeğe buyuralım"

Dedem sofraya geçerken bizde bize ayrılan yerlerimize oturduk.Eskiden bu sandalyede Maran otururdu şimdiyse...

"Ee çocuk düşünüyor musunuz bakalım e artık bir torun sahibi olalım değil mi?"

Dedem kendi söylediğine kendi gülerken etrafındakiler zoraki gülüş takındı yüzüne.Yemeği yedikten sonra mutfağa annemin yanına geçiyordum ki abimin sesini duydum.

"Demek adın Mah?"

"Mahperi"

"Anlamı nedir peki bu güzel ismin?"

TÖREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin