"37 - Son Bir Defa Mı?"

6.8K 441 224
                                    




37. SON BİR DEFA MI
🪶| Biliyorsun, Sezen Aksu
🪶| Unut, Sezen Aksu

Öncelikle, bana sövmeyin çünkü bazen bazı şeyler, bazılarının yanına kâr kalır. Münire'ye ilk bölümlerde zorbalık yapan çocukların da yaptıklarının yanlarına kâr kaldığı gibi. Burada bir oyun döndü, o oyun zaten sağlam olmayan temellerin üzerine yıkılınca her şey çöküp gitti ama bazen bu, iyidir. Bir şeylerin yeniden başlamasına, bu hâliyle daha sağlam olmasına vesile olabilir. Neyse, uzatmayayım; sizi seviyorum. İyi okumalar bebeklerim <3



İlahi Bakış Açısından

Genç kadın, hırpalanmış saçlarını aynanın karşısında düzeltmeye çalışırken banyonun kapısı, bir defa tıklatıldı. Gelen kişi, eski sevgilisiydi.

"Gizem kusura bakma, seni rahatsız ediyorum ama bir dönüp sevgilimi eve bırakmam lazım." dedi adam. "Sen zor durumdayım deyince hızlıca çıktım ona doğru düzgün bir şey söyleyemeden, gidiyorum ben şimdi onun yanına. Sen yine de bir şey olursa haber et, olur mu? Senin için anahtarı da bıraktım zaten mutfak masasına."

Genç kadın, duyduklarıyla gerildi. Ne yani, onu burada, bu hâldeyken bırakıp gidecek miydi?

Gerginlikle kapıyı araladı ve hiç düşünmeden adamın arkasından koşturdu. Eski sevgilisi Kıvanç'ı kapıda yakalar yakalamaz, adamın kolunu tutarak hızla acıyla inledi. Bunun üstünde bir de elini beline koymuştu genç kadın.

Adamın bakışlarıysa duyduğu acılı haykırışla saniyesinde yeniden kadını buldu. "Ne oldu Gizem?" diye sordu Kıvanç. "Bir yerin mi acıyor?"

Gizem, Kıvanç'ı başıyla onayladı ve belini gösterdi. "Abim vurdu," diye bu işler çocuk oyuncağıymış gibi bir yalanı döktü dili. Dudağını büzdü. "Evden gitmek istediğimde sinirlendi, vurdu..."

Genç adamın bakışları, kelimeler havaya karıştığı gibi yumuşarken nazikçe tuttu kadının kolundan. Yavaşça bir kanepeye oturttu. Ardından mesafesini açarak "Yapabileceğim bir şey var mı," diye sordu kadına. "Hastaneye gitmek ister misin? Götürebilirim seni istersen, oradan da seni bırakıp Münire'yi alır, öyle geliriz birlikte yanına. Hem Münire durumunu anlarsa o da yardım etmek ister sana, emin ol. Merhametlidir benim güzelim."

Gizem başını iki yana sallayarak reddetti bu teklifi. Adamın dilinden düşürmediği sevgilisinin merhametine muhtaç olmadığı açıktı. "Yok," dedi durgun bir ifadeyle. "Gitmek istemiyorum ama bir şeyler içsem fena olmazdı. Dilim damağım kurudu. Sen, bir şeyler hazırlayabilir misin? Tabii, sevgilin bekleyebilirse..."

Kıvanç, yutkundu. Bekleyebilir, demedi ama bir çırpıda ayaklanarak mutfağa yol aldı. Bu esnada genç kadın hızla cebindeki birkaç uyku hapını adamın bardağına koymuştu. Üstüne de suyu boca ettikten hemen sonra elinde bir kahve kupasıyla Kıvanç içeri girdi. Tam zamında, diye geçirdi içinden genç kadın.

Şöyle bir gerçek vardı ki, Gizem hâlâ çok seviyordu Kıvanç'ı. Yıllar geçmiş olsa da bu değişmemişti çünkü Gizem, güce aşık olan, bundan hoşlanan bir kadındı ve karşısındaki adamın yıl geçtikçe hem mevki hem de bilekten güçlendiğini bilmek, onu daha fazla arzulamasına sebep oluyordu. Bir durağı yoktu bu saplantının.

Kadın, adamın elindeki kupayı sakince aldı ve adama da yanındaki kanepeye oturması için işaret verdi lakin adam, salonun bir diğer ucundaki kanepeye oturmuştu. Gizem buna bozuldu ama belli etmeden hızla konuşmaya başladı. "Sen odanda yatarsın sevgilini eve bırakıp gelince, ben de kanepende yatarım; olur mu Kıvanç?" diye sordu başımı eğerek ve yarım ağız gülümseyerek. İçinde, yıllar sonra sevdiği adamla aynı çatının altında yatacak olmanın mutluluğu vardı.

Kantinci Komando - Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin