"01 - Kantinci Asker!"

39.7K 876 283
                                    

Gülmek ve güldürmek için yazıyorum, desteğinizi gördükçe hızla devam edeceğim üzerine de yemin ediyor ve hepinizi kucakladığımı, İstanbul'dan bildiriyorum! 9 bölümü çoktan yazdıım :'))

Ve bu hikâyede Sarıkamış'ın karakterleri bulunmaktadır, ayriyeten aksiyon ve dark romance türündeki romanım Kurt Kapanı'nın karakterlerinden de söz edilmektedir.

Değinmek istediğim başka bir konu var ki o da bu hikâyede, ekstra bir askeri unsur bulunmaması. Daha çok karakterlerin gelişimi üzerine kurulu ama tabii, görev bölümlerini de keyifle yazarak atıyorum.

Neysee, iyi okumalar aşkuşlarım!!!

Yazdığım her şey, kendi hikâyelerinde başrol olduğunu unutan ve rolü geri almak isteyen herkese ithaf edilmiştir.


"Bu hikâyede, masaldaki askerin prensesinin de bir bacağı kesikmiş."


1. BÖLÜM: KANTİNCİ ASKER.


"Ya, bak Mercan, eminsin değil mi? Adam da görüşmek istiyormuş benimle, değil mi?
Durduk yere zorlamış olmayayım, adamın işi gücü var sonuçta. Onca askere yemek hazırlayacak." dediğimde pembeye boyadığı saçlarıyla oynayan Mercan, elinde tuttuğu antika aynasının yansımasından bana göz devirdi.

Dudak parlatıcısını dudağına yama ettiğinde, "Ya, eminim şekerim! Hem benim sevgilim biliyorsun ki çavuş, o söyledi bana şu kantinci askeri. Beğenmiş işte seni, yaz yani. Eğlenirsin hem, fena mı olur? Kurudun kaldın!" diye imayla konuştu. Elim hızlıca telefona giderken bir rahatsızlık kol gezdi göğsümde.

Konu her ne zaman Mercan'ın güzelliğine ve çavuş sevgilisine gelse kurduğu cümleler sırtıma yük bindiriyor ve beni apansız bir buhrana sürüklüyordu. Sessiz kaldım. Mercan da başka bir cevap vermeden odamdan çıktığında dört duvar, daha da dar geldi bana.

Canım sıkılıyordu. Zaten tek başıma yürümemi hâlâ sakıncalı bulan annem, üniversitelerin kapatılmasıyla daha da üzerime gelmeye başlamış; beni buraya hapsetmişti adeta.

Canım, fena hâlde sıkılıyordu.

Daha fazla düşünmeden bacağımdaki protezi çıkartıp yatağımın yanına koydum ve bana iletilen numaraya, kantinci askere hızla birkaç mesaj yazdım.

Münire: AÇ AÇ AÇ AÇÇÇÇ-IIMMM

Münire: SİZDE YEMEĞE NE VAARRR?

Münire: Gelim mi :'))))

Kıvanç çevrimiçi.

Kıvanç: sanırım yanlış numaraya yazdınız, bulunduğum yer bir kışla.

Münire: AYYYY BİLİYORUZ HERHALDEE

Münire: sen de yaaaaannniiii

Münire: sen yemekte ne var onu söyle bir bakayımm

Kıvanç: ??

Münire: YA YEMEKTE NE VAR BE ADAM?

Kıvanç yazıyor...
Kıvanç çevrimiçi.
Kıvanç yazıyor...

Kıvanç: Musakka.

Münire: IIYYYY YAPA YAPA ONU MU YAPTIN BE, ZEVKSİZ.

Kıvanç: yemekleri ben yapmıyorum Küçük Hanım, yanlış kişiye yazdığınız ortada.

Münire: YA HADİ ORADAN

Münire: merak etme biliyorum kantinde çalıştığını, bu benim için sorun değil

Münire: hem bence o da güzel bir iş, ülkemizi koruyan adamları doyuruyorsun esasında

Münire: ayyy

Münire: ben de acıktım yaaa ;))

Kıvanç: Ben yemek yapmıyorum.

Münire: üüff tamam be

Münire: birlikte yaparız ileride, ne olacak?

Kıvanç: ??

Münire: AY ÇOK SIKICISINNNNNN

Münire: ALT TARAFI KANTİNCİ OLDUĞUNU KABUL ETÇEN NE VAR SANKİ?? (Edeceksin*)

Kıvanç: Kantinci değilim, Münire.

Münire: AAAA ADIMI NEREDEN BİLİYORSUN

Münire: sapık mısın yoksa stalker mı?????

Kıvanç: Numaranın yanında yazıyor.

Münire: heeee

Münire: sende de Kıvanç yazıyor?? Adın Mahmut değil miydi?

Kıvanç yazıyor...

Münire: heee Kıvanç Mahmuuut!

Münire: anladımm

Kıvanç çevrimiçi.
Kıvanç yazıyor...

Kıvanç: LAN NE MAHMUT'U?

Kıvanç: Pardon.

Kıvanç: Mahmut değil benim adım, hanımefendi.

Kıvanç: Kıvanç Tanyeri.

05* adlı numarayı "Kıvanç Mahmut Tanyeri." olarak kaydettiniz.



Acaba Kıvanç Bey ile Yağmur Tanyeri'mizin ne alakası vaarrr?

Oylayan herkes inş sevdiğine kavuşur aşkuşlarrr❤️

NOT: HİKÂYE YAŞ FARKI UNSURU BULUNDURUR.

Kantinci Komando - Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin