Kara Mamba: Lacrima

Tanıtım

6 Ocak 2022

CNN İnternational: "Birleşik devletlerin ve dünyanın en büyük bankası 'JPMorgan Chase' bugün tekrardan büyük bir soygunla karşılaştı. Bir buçuk milyona yakın çalınan paranın diğer soygunlarda olduğu gibi geri yatırılması bekleniyor. Yapanın kim olduğu hala belli olmamakla birlikte, kara mamba olduğu düşünülen yılan logosu bu soygunda da bankanın sitesinde bulundu."

Devletle alakasızca sokaklarda gezen, eğlenen Amerikan halkının arasından bir grup, hayatlarının en büyük riskini aldılar ve büyük bir soygun gerçekleştirdiler. Devlet şimdi onları deli gibi ararken onlar, tıpkı halkın geri kalanı gibi hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı. Büyük televizyon ekranının karşısında oturan grup kendileri hakkındaki haberi gururla izliyorlardı.

"Acaba bu sefer bizi neyle arayacaklar."

"En son olduğu gibi sivil polislerle aramasınlar da."

Büyük kahkahalarla ortamın sesini yükselttiler.

"Gerçekten ya. O biz sandıkları adamlar tarafından dövüldüklerini asla unutmayacağım." Başını iki yana salladı. "Bizi bir ordu dolusu kalabalık bir erkek ordusu olarak görmeleri ne kadar üzücü."

"Sayımız eşit yalnız."

Gözlerini devirdi. "Üzücü olan şey bizi bir ordu olarak görmeleri, aptal."

Televizyon kapandığında dikkatleri dağıldı. Elindeki kumandayla onlara bakan kişiye döndüler ve sırıttılar.

"Patron gelmiş."

Kendisine patron denilmesinden hoşlanmıyordu. "Benim bir adım var," diyerek bunu yüzüncü kere tekrarladı. "Haberleri fazla izlememeniz gerektiğini kaç defa anlattım size?" Oflayarak tekrardan koltuktaki yerlerini aldıklarında önlerine geçti. "Sürekli takip edildiğinizi ve arandığınızı bilerek hiçbir iş yapamazsınız. Bir gün bu durum önünüze geçer ve kendinizi ele verirsiniz."

"Şu ana kadar hep izliyorduk. İlk haberlere çıkışımızı da seyrettik."

"Aynen öyle. Bu bize aksine cesaret veriyor. Devletin benim yaptığım kötülükten bir zarar gördüğünü kendi dili ile söylemesi hoşuma gidiyor."

Başını iki yana salladı ve tam arkasında bulunan koltuğa oturup arkasına yaslandı.

"Bu paraları geri verecek miyiz?"

Hepsi merakla bakıyordu. Ellerinde onları idare edecek paralar vardı ama hepsi zenginliği tatmak istiyordu. Merakla bekledikleri soruya 'evet' cevabını aldıklarında gerildiler.

"Hayır ya, bu sefer vermeyelim."

"Zaten bizi bulamazlar, bırak da bir hafta zenginliği yaşayalım."

Gülmeye başladılar. "Aslında bu parayla bir haftadan daha uzun bir süre zenginliği yaşarız ama."

"Bize yetecek paramız var. Dahasını düşünerek başarılı olamazsınız. Amacınız intikam mı para mı?"

Ofladı. "Hala bir evde değil bir depoda yaşadığımızı biliyorsun değil mi? Ne yeterli parası?"

"Ayrıca sen istediğin zaman gidip evinde kalabiliyorsun. Bizim evimiz bile yok."

Haklılardı ve haklı olduklarını biliyordu. Onlara yapacağı her şeyin birer sürpriz olmasını istiyordu ama bu hallerine de dayanamıyordu. "Size iyi bir hayat vermek için çalışıyorum. Bana zaman vermelisiniz."

"Bize iyi bir hayat vermek için çalışmana gerek yok ki," diye atıldı kızlardan biri. "Sadece boş versen ve şu paraların bizde kalmasına izin versen cenneti garantilersin."

"Cennet yok."

"Kes sesini."

Aralarında atışmaya başladılar sessizce. Onlar kenarda tartışırken diğerleri konuşmaya devam etti.

"Ne zaman bu depodan kurtulacağız peki?"

Sırıttı. Buradan kurtulmak istediklerini bilmiyordu. "İstiyor musunuz gerçekten?"

Omzunu silkti. "Yani... Aslında güzel ama büyük ve güzel bir evde yaşamak daha iyi olurdu sanki."

Başını salladı yavaşça, onu anladığını derinden hissettirmek istercesine. "Kurtaracağım." Ona inandığını bildiği tek kişiye bakarken devam etti. "Söz veriyorum, hepinize güzel bir hayat vereceğim."

***
Instagram: Mrshestiaaa
TikTok: Zelalgilmore