S2/8. Bölüm

582 58 55
                                    

Selamkeee geldim.

İki yıldır girmek istediğim okula kabul edildim dün. Haftalardır, hatta aylardır bu okul için sabah akşam çalışıyorum. Yeteneklere ve kişisel gelişime önem veren bir okul olduğundan, yalnızca bir saatlik bir görüşmede anlatmak için o kadar çok şey yaptım ki. Globale gam jam'e bile katıldım. Üç gün uyumadan oyun yaptık.

Neyse sonuç olarak yaptığım her şeyin karşılığını gördüm. İçim o kadar rahat ki, artık bol bol kitap yazarım herhalde gün içerisinde.

Bugün normalden daha uzun bir bölüm yazdım. Bol bol okuyun, bol bol da yorum yapın.

Ama yorumları sırf kitabın yorumları çok olsun diye istemiyorum. Bildiğiniz üzere ben bu platformda ünlü falan olmak istemiyorum (yani inşallah olmam bunun duasını her gün ediyorum) ama yazdığım şeylerin ne düşündürdüğünü bilmek istiyorum. Ben yazan kişi olduğumdan, okuyunca düşünce edinen de siz oluyorsunuz. Benim özeleştiri seviyesi :DDD

Bu yüzden satırlarda fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. Siz bana kitabı unutturmayın ki ben de yazmayı unutmayayım afbnbmvceorhjytfldergjhtbrrfod

Bu bölüm biraz kırılma noktası gibiydi. Benim için yani, sizin için normal bir bölüm çünkü burada pek bir şey anlatmadım. Ama yazarken o kadar ağladım ki. Yazdığım cümlelerin yıllar sonra karşımıza nasıl çıkacağını düşündükçe ağladım, ağladıkça da yazmayı bıraktım SCFBGNHGVFEVHNJMNBGVFECVBHNMJNHGVFD o yüzden geç geldi.

Siz bir de üçüncü kitabı düşünün artık Allah bilir yılda bir bölüm gelir.

ŞAKA MAKA, son sürat devam ediyoruz. Harikayız. Böyle devam etmeliyiz.

Satır aralarında gösterin kendinizi bakayım.

İyi okumalar, seviliyorsunuz <33

***

20.01.2024...

Daha doğuma az kaldığını bile söyleyemeyeceğim bir zamanda olmama rağmen son zamanlarda rüyalarımda, uyandığımda hatırlayamasam da onu kaybettiğimi görüyordum. Bugüne kadar ona nasıl baktığımı hesaba katarsam, bu konuda temkinli olmama bile gerek yoktu. Bebeğimin benimle olduğunu hissediyordum ama içgüdülerime yenik düştüğümden, sanki her an onu kaybedecekmiş korkusu yaşıyordum.

Daha doğrusu bunu hissediyordum. İçime ansızın bir ateş parçası düşmüş gibi hissediyordum ve sonra o, bir anda büyüyordu. Korkunca, heyecanlanınca, merakta kalıp şüphelerin altında ezilince...

Mutluyken olup olmadığını bilmiyordum.

"Belki de onlarla bir toplantı yapmak iyi olacak."

Brendon'ın sesi dikkatimi dağıtırken önce ona, sonra düşünceli bir şekilde başını eğen Grey'e baktım.

"Bilmiyorum. Hem böyle bir şey yaparsak babam da gelmek isteyecek."

"Sorun ne," dedi Brendon aklımı okur gibi. Aslına bakılırsa ne hakkında konuştuklarını tam olarak bilmiyordum ama öğrenmeyi istiyordum çünkü konu Fransa'ydı. Oraya gitmekti.

"Sarah yanımızdayken gelmesine nasıl izin vereyim, Brendon?"

"O gitmeyecek ki," dedi, sanki ben yanlarında değilmişim gibi. "Ben ve o burada kalacağız."

Grey gerilirken duruşunu dikleştirdi ve başını iki yana salladı. "Olmaz," dedi lafı ağzımdan alarak. Ben de o kadar uzağa bensiz gitmesini istemiyordum ama ne yalan söyleyeyim, bunu söylemeye pek cesaretim yoktu.

"Başka bir eyalete gitmiyorum, Brendon. Bu bir haftadan uzun sürecek."

"Yani?" Bakışlarını bana çevirdi. "Sanki yokluğunda doğuracak." Yüzümü ekşitip ona başımı sallayarak hareket yaptığımda aynı şekilde karşılık verdi ve ondan bunu beklemiyor olmak gülümsememe sebep oldu. Gözlerini benden çekmeden birkaç saniye öncesinde o da neredeyse sırıtacak gibi oldu ama Grey'in konuşması tüm dikkatleri dağıttı.

Kara Mamba: LacrimaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin