Ey genç, selam. N'aber?
Yalnızca fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Bu hafta bir, belki de iki bölüm daha mutlaka gelir. Seviliyorsunuz <3
***
"Uyan ve kendine gel. Bugün yapacak çok fazla şey var."
Başımda dikilen Grey'in ne kadar sinir bozucu olduğu hakkında düşünmeye başlamak, zihnimin ışık hızıyla açılmasını sağladı ve gerildim. Kendimi şekilden şekle sokarken kediler kadar esnek hissediyordum. "Ne istiyorsun ya?"
"Saçma soruları bırak, kalk... Masanın üzerine bıraktığım belgeleri incele ve o çete hakkında en az iki yeni bilgi edin."
Örtüyü üzerimden çekti ve tepki vermeme kalmadan arkasını dönüp odadan ayrıldı. İnanılmazdı ama söyleyecek bir şey olmadığından verecek tepki de yoktu.
Ne kadar vakit kaybedersem o kadar iyi olacağını düşünüp olabildiğince yavaş hareketlerde bulundum ve yataktan yaklaşık iki dakikada çıkıp kıyafetlerimi almak için dolaba ilerledim. Hava, artık ciddi anlamda sıcak olmaya başlamıştı. Geceleri bile rüzgâr esmiyordu ve ben hâlâ altımda serin olduğunu düşünerek kendimi kandırdığım eşofmanımla yatıyordum. Buna bir çözüm bulmam gerekiyordu, en azından Grey'i koltukta yatırmak kadar basit bir çözüm.
Dolabımdaki en serin ve en az açık olan spor kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim. Üstümü giyinmem, yüzümü yıkayıp saçlarımı hazırlamam ve dişlerimi fırçalamam bana oldukça vakit kaybettirmişti. İşimi bitirdiğimde Grey ile yüz göz olmamak için aşağıya inmedim, bilgisayar odasına geçtim ve bahsettiği belgelerin ne olduğuna bakmadan önce Whiskey'ye selam verdim. Bu küçük arkadaşım, benim bu evde yanımda duran tek kişiydi. Ona çoğunlukla yemek vermeyi unutsam da, bana olan sevgisinin sonsuz olduğunu biliyordum ve bu güzeldi. Karşılıksız sevilmek, bir fare tarafından.
Ben gerçekten acınası bir durumdaydım...
Sabahın köründe bir anda düşen moralimin ardından bilgisayarın başına geçtim ve açılmasını beklerken belgeleri elime aldım. Aklımı dağıtmam gerekiyordu, kendimi sevgiye layık biri olduğuma ikna etmeye çalışarak daha da iğrenç hissetmek istemiyordum. Aklıma kendimi ikna etmek amacıyla arkadaşlarımı getirmeye çalışırken yine kimseyi bulamamış olmam içimde bir sıkışıklığa sebep oldu ve derin bir nefes alarak kendimi sertçe uyardım. "Aptal aptal şeyler düşünme, Sarah."
Kâğıttaki yazılar ben düşüncelerimden kurtulunca bir netlik kazandı ve okuyabileceği bir hâle geldiler.
Dosya 1, Kara Mamba...
Çete; emir aldıkları patronun altında iş yapan altı kişilik bir grup.
Üyelerin cinsiyetleri: Bilinmiyor
Üyelerin yaşları: Bilinmiyor
Üyelerin tarafınca emir aldığı patron: Bilinmiyor
Üyelerin şu zamana kadar yaptıkları saldırılar: JP Morgan Chase, CNN haber bülteni binası, Amerika bankası, California üniversitesi...
Saldırı türü: Siber, silahlı...
Çete hakkında bilinen diğer bilgiler...Devamını okumadım, kâğıdı bir kenara bıraktım ve küçük dosyayı elime aldım. Burada çetenin, büyük ihtimalle siviller tarafından çekilmiş fotoğrafları vardı. Zaten polisler tarafından çekilmiş olsalardı çoktan yakalanırlardı, çünkü fotoğraflar oldukça yakın çekimdi. Onları detaylıca görmek adına kâğıdı yüzüme yaklaştırdım. Fotoğrafların birinde, muhtemelen hepsinin formasında olan bir amblem gördüm. Yine bir yılan logosuydu fakat diğerlerinden farkı daha ince olmasıydı. 'S' harfi şeklindeki yılan yine siyahtı ama bankalara bırakılan işaretlere nazaran daha tatlı görünüyorlardı. Lanet olası yılan, benden son yıllarımın hepsini almıştı. Ve şimdi çetenin bir göstergesi hâline gelmişti ve bu durumdan hiç ama hiç hoşnut değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Mamba: Lacrima
Ficção AdolescenteKırmızı Örümcek Zambağı. Dünyanın en zehirli bitkileri listesinde öne gelen o güzel zambak. Ölümün kendisini temsil eden bu kırmızı bitki, zehrinin yanında cezp edici bir özelliğe de sahipti. Doğal güzellikleri ile insanları büyülerken ruhlarını cez...