Sömester tatilinde olduğum için her zamankinden geç uyandım. Komodine uzandım ama her zamanki yerinde değildi. Aklım yavaş yavaş uyanırken nerede olduğumu hatırladım. Soluma dönüp komodinin üzerindeki telefonu buldum. Telefon asistanını açtım.
"Mesajları oku."
"3 yeni sesli mesajınız var"
Mekanik sesten sonra odaya Gizem'in sesi doldu.
"Mavişim, günaydın. Aslında bu kadar erken göndermezdim ama meraktan çatlayacağım. Dinleyince beni ara. Öptüm."
"Mavişim. Yine ben. Uyan artık ve beni ara hemen."
Son cümlesini bağırarak söylediği için yüzümü buruşturdum. Tekrar mekanik ses geldi. Bu kez kalbimin hızlanmasına neden olan ses doldu kulaklarıma.
"Merhaba Mavi. Rahatsız etmiyorum değil mi? Seni merak ettim. Yeni ev yeni ailen nasıl? Ve en önemlisi sen nasılsın?"
Umut'un sesi kesilince yüzümde kocaman aptal bir sırıtma vardı. Umut lisenin başından beri aşık olduğum sıra arkadaşımdı. Diğerlerinin aksine bana acımıyor ya da beni görmezden gelmiyordu. Çok nazik ve anlayışlı biridir.
"Saat kaç?" dedim telefon asistanına.
"Saat 10:42"
"Umut'u ara."
Umut üçüncü çalışta açtı.
"Alo"
"Günaydın Umut."
"Günaydın Mavi."
"Nasılsın Umut?"
"İyiyim. Asıl sen nasılsın? Yeni ailen nasıl?"
"Baran abi ile daha önce tanışmıştım zaten. Çok iyi biri o. Bir de üvey abim var. Dün onunla tanıştım."
"Abin nasıl biri?"
"Bilmiyorum. Çok mesafeli biri ve bizi sevmediğini açıkca belli ediyor ama dün yine de bana yardım etti. Anlaması zor biri ama kötü biri olduğunu düşünmüyorum."
"Anladım ama sen yinede dikkatli ol. Sonuçta tamamen yabancı insanlar."
"Tamam. Bu arada bana fizik çalıştıracaktın. "
"Yarın takım antrenmanı var ama sonraki gün olabilir."
Kalbim deli gibi atıyordu. İlk defa Umut'la başbaşa olacaktık.
" Ben anneme sorayım eğer müsaitsek bize gelirsin. Aslında direkt çağırırdım ama henüz bu eve alışamadım.
"Tamam sen ailenle konuş olmadı bana gelirsin."
Bu çocuk kalbime iyi gelmiyordu."Tamam ben haber veririm o zaman."
"Tamam görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."
Kapattığımda telefon hala elimde aptal aptal sırıtıyordum.
"Kendine gel aptal. Altı üstü ders çalışacaksınız." kendime kızıp Gizem'i aradım. İlk çalmasında açtı.
"Neredesin oğlum ya?"
"Yeni uyandım. Sonra da Umut'u arayıp seni aradım.
"Ne?"
Çığırınca telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
"Her şeyi dökül bakalım."
"Beni merak etmiş. Mesaj atmış. Bende aradım. Her şey yolunda dedim."
"Yolunda mı peki?"
"Annem çok mutlu. Baran abi iyi biri. Birde üvey abi
çıktı başımıza.""O başka evde yaşıyordu hani."
"Bilmiyorum dün gece buradaydı. Bize para avcısı muamelesi yaptı."
"Şerefsiz. O kim köpek benim Mavi'şimi üzüyor. İsim ver bana."
"Aren Terzier."
"Hemen bakıyorum balım."
"Nereden bulacaksın ki? Hem...
"Yuh bu ne. Ya bu çocuğu Allah çarpmış taş olmuş ya da dünyanın sekizinci harikası."
"Doğru kişiye mi bakıyorsun?"
"Baran abi takip ediyor. Ama bu neymiş ya? En kısa zamanda size damlıyorum."
"Çok mu yakışıklı?"
"Eğer görseydin Umut'u anında dehler bunu alırdın."
"Aman kalsın ben böyle iyiyim. Hem kötü haber. Nişanlı."
"Ne?"
Bir süre sessiz kaldı.
"Yuh nişanlısıda afetmiş. Bize bakmaz bu Mavişim. Neyse gene kaldık Batuhan'a"
Güldüm. Bir süre daha konuşup kapattım. Sonra yataktan çıkıp banyoya girdim. Aşağıya indiğimde sessizlik vardı.
"Anne."diye seslendim."Anneniz kısa süreliğine dışarı çıktı Mavi bey. Hemen kahvaltınızı hazırlıyorum. Arzu ettiğiniz bir şey var mı?"
Kadının konuşması beni çok geriyordu. Böyle muameleye alışık olmadığım için garip geliyordu.
"Özellikle istediğim bir şey yok teşekkür ederim." dedim.
"Ayrıca Aren bey sizin için bir krem bıraktı. Kolunuz için."
Elimde kremle öylece kaldım. Sanırım Aren sandığım kadar kötü biri değildi.
Umut,18
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
Romance(Tamamlandı) Mavi, göremediği bu dünyanın karışıklığına alışıktı ama annesinin yeni kocasının oğlu daha da karıştırıyordu aklını.