Annem sonunda ısrarlarıma dayanamayıp şoförle eve dönmeme ikna oldu. Eve döner dönmez üzerimi bile değiştirmeden kış bahçesine geçtim. Kalbimdeki heyecanla beklemeye başladım. Ama zaman geçtikçe umutlarım tükeniyordu. Aradan geçen iki saat sonunda annemler eve dönmüştü ama Aren gelmemişti. Yine de odama gitmeyip beklemeye devam ettim. Bahar akşamı olmasına rağmen hava soğuktu. Kollarımı kendime sarıp beklemeye devam ettim. Sonunda gelmeyeceğini anlamam üç saat sürdü. Zorla topladığım cesaretim aptallık gibi görünüyordu şimdi gözüme. Tam gitmeye karar verdiğimde kapı hızla açıldı.
"Mavi, çok şükür gitmemişsin." Aren'in sesi soluk soluğa geliyordu.
"Aren!"
"Özür dilerim telefonum sessizdeydi. Yeni gördüm."
"Ben sandım ki artık istemiyorsun."
Aren yanıma oturdu. Nefesini düzenlemeye çalışıyordu.
"Mavi neden çağırdın beni?" sesi heyecanlı geliyordu. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Heyecandan ellerim titriyordu. Titreyen ellerimi birleştirip derin bir nefes aldım.
"Bu gece sen gittikten sonra düşündüm. Ve pişman olmaktan korktum. Seni kaybetmekten korktum."
"Devam et lütfen."
Derin bir soluk daha aldım.
"Aslında seni hiç üzmek istemedim ama korktum işte. Diğer insanların, annemin tepkisinden korktum. Ama bu gece anladım ki seni kaybetmekten daha çok korkuyorum."
.....
"Biliyorum çok dengesiz davranıyorum ama bende ne hissedeceğimi bilmiyordum. İlk başta sana karşı ne hissettiğimi anlayamıyordum ama beni öptüğün gün anladım...
Aren titreyen ellerimi tuttu.
"Ne anladın Mavi?"
....
"Söyle lütfen." sessizce konuşuyordu. Sanki beni korkutmak istemiyordu.
"Seni seviyorum." dedim.
Aren derin bir soluk verdi. Sessizliği geriyordu.
"Aren."
"Bir saniye izin ver sindireyim." Sesi titriyordu.
Sessizce bekledim.
"Bu kez vazgeçemezsin Mavi. Beni bu kadar mutlu ettikten sonra dönemezsin."
Ellerimi yüzüne çıkardım. Yanakları ıslaktı.
"Yokluğunun ne demek olduğunu iyi anladım. Senden vazgeçmeye hiç niyetim yok."
Yavaşça dudaklarını okşadım. Ardından ellerimi çektiğim yere bir öpücük bıraktım. Geri çekilecekken Aren belimden tutup beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Bu öpücük öncekilere benzemiyordu. Tutkulu ve sertti. Beni bıraktığında nefes nefeseydim. Burnuma hafifçe dokundu.
"Burnundan nefes al kedicik." dedi ve tekrar öptü.
Bu kez üst dudağımı dudakları arasına alıp emmeye başladı. Ona ayak uydurmaya çalışsam da yapamadım. Sanki beni son kez öpüyormuş gibi hırslıydı. Beni bırakıp alnını alnıma yasladı.
"Sonunda." dedi derin bir soluk verirken. Yüzünü okşadım. Yüzünü boynuma gömüp sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum Mavi'm."
"Bende."
Boynumu öptü.
"Şimdi ne olacak peki Aren?"
Boynumu tekrar öptü.
"Ne olacağı umurumda değil. Sonunda bana geldin ya dünya yansa umurumda değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
Romance(Tamamlandı) Mavi, göremediği bu dünyanın karışıklığına alışıktı ama annesinin yeni kocasının oğlu daha da karıştırıyordu aklını.