Aren'in odasındaki konuşmamızın üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Aren eve hiç uğramamıştı. Onu kızdıracak bir şey yapıp yapmadığımı düşünüp durdum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu.
"Belkide o anın heyecanıyla beni kurtardı ve kardeşi gibi görmüyordu. Ben öyle söyleyince de kızdı."
Sıkıntıyla iç çektim. Bu kadar yakın olmuşken tekrar eski haline dönmesi beni üzüyordu.
"Hiç mi gelmedi?" dedi Gizem. Sesinde hayalkırıklığı vardı.
"Buraya onu görürüm diye gelmiştim."
"Bozuluyorum ama."
Bana sarıldı.
"Sen benim için ilk sıradasın. Ama yanında Aren'i görsemde fena olmazdı."
"Bundan sonra da pek göremeyeceksin. Baran abi bile bilmiyor nerede olduğunu? İki gün sonra Nur ablanın ailesi yemeğe gelecekmiş. Belki o zaman gelir."
"Iyy Nur cadısının ailesi de mi varmış?"
Güldüm.
"Gülme. Annesi muhtemelen 4 ayaklı falan."
"Kıskanmayalım canım. Annem çok güzel olduğunu söyledi."
"Aman yengesine de laf söyletmez. Ama bak görürsün. Cadılığı çıkacak ortaya."
"Hadi canım hadi."
Bana yastıkla vurunca ben de ona karşılık verdim. Bilerek ona vurmama izin vermesi gülümsememe neden oluyordu.
İki gün sonra, evde gelecek misafirlerin telaşı vardı. Annem her şeyle bizzat ilgileniyordu. Bende ayak altında dolaşmamak için odamda müzik dinliyordum. Nihayet misafirler geleceğinden herkes gergindi. İlk kez tanışacakları için geriliyorlardı. Kapı sesini duyunca aşağıya indim. Ben son basamağı indiğimde kapı açılmıştı.
"Hoşgeldiniz." dedim.
Kulaklarım Aren'in sesine odaklanmıştı ama onu duyamadım. Benim yüzümden bu önemli günü mahvetmişti.
"Oğlum Mavi." dedi Annem. Koluma girmişti.
"Yani oğlan diye söylenir mi bilmem ama çok güzelmiş maşallah."
Konuşan Nur'un annesi olmalıydı. Nur kısaca ailesini tanıttıktan sonra salona geçtik. Aren'in sesi hala yoktu. Ayıp olmasın diye anneme de soramıyordum. Bir süre sessizce muhabbeti dinledim. Ama aklım Aren'deydi. Konuşmalardan olmadığını anlamıştım. Benim yüzümden olduğunu düşündüğüm için üzülüyordum. Masaya geçerken kapı çaldı. Kalbim hızlanmıştı. Buna anlam vermeye çalışırken Aren'in sesi kulaklarıma doldu. Onu özlemem saçma değil miydi?
"Kusura bakmayın şirketten çıkamadım." dedi mahcup bir sesle.
Hep birlikte sofraya otururken hiç konuşmadım. Benden rahatsız olmasını istemiyordum. Mümkün olduğunca yokmuş gibi davranacaktım. Yemek boyu sessizliğimi korudum. Gürültü yapmadan yemeye odaklanınca yemek faslı hızlı geçmişti. Tekrar koltuklara oturunca annemin kolundan tutunarak yanına oturdum.
"Ee Mavi bu gece çalacak mısın?" dedi Nur.
Ben yokmuş gibi davranmaya odaklanmıştım oysa.
"Bilmem ki... aslında sen çalsan. Bu gece size özel."
"Mavi haklı Nur. Sen çal." Baran abinin desteği ile rahatladım
"Sanırım Mavi'yi dinlemek bana nasip olmayacak."
"Düğününüzde çalar artık. Bizim için çok güzel...
"Düğünde de Nur çalar. O da bize özel çünkü." dedi Aren.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
Romance(Tamamlandı) Mavi, göremediği bu dünyanın karışıklığına alışıktı ama annesinin yeni kocasının oğlu daha da karıştırıyordu aklını.