Mavi

Kıyamıyorum Sana

"Ne olacak şimdi peki?"

Gizem'e olanları anlattıktan sonra biraz daha rahatlamış hissediyordum.

"Bilmiyorum, Aren Nur ile konuşacak. Sonrasına bakacağız."

"Her şey ne kadar hızlı gelişti böyle."

"Bence de."

"Ama sizin adınıza çok mutlu oldum Mavişim. Sonunda seni seven biriyle musmutlu olacaksın."

"Ama herkesi mutsuz edeceğiz."

Gizem saçlarımı okşadı.

"Hayatın kanunu bu Maviş. Aksi olsaydı sen mutsuz olacaktın. Hem merak etme zamanla unutulup gider."

"Bencillik yapıyormuş gibi hissediyorum."

"Alakası yok. Mutlu olmayı sonuna kadar hak ediyorsun sen. Hem Aren de hak ediyor."

"Zaten onun için bu kadar cesurum. Onun acı çekmesi beni hepsinden çok üzüyor."

Gizem kıkırdadı.

"Ne?"

"Sevgilisine de kıyamazmış hiç."

"Gizem!"

"Tamam tamam kızma. Hem çok kıskandım. Ben de böyle bir aşk istiyorum."

"Nazar etme canım." dedim gülerek.

"Bak sen."

Gizem saçlarımı karıştırdı.

"Ya saçlarımı bozma. Nasıl görünüyor?"

"Maviş!"

"Hmm."

"Aren'e ameliyat meselesini söyledin mi?"

Kafamı iki yana salladım.

"Belki söylersen...

"Asla. Zaten bize önyargılıydı. Söylersem para için onunla birlikte olduğumu düşünür."

"Bence sen abartıyorsun. Aren seni çoktan tanımıştır."

"Hayır. En azından şimdi söylemeyeceğim. Sende bir şey söyleme lütfen."

"Of tamam. Zaten senin yüzünden iki senedir vicdan azabıyla yaşıyorum. Sana hiç söz vermeyecektim. Öğrendiğim gün gidip Hanife teyzeye anlatacaktım."

"Anlatamazsın."

"İyi, tamam."

Eve döndüğümde sadece annem vardı.

"Nasılsın anne?"

"İyiyim oğlum. Sen nasılsın? Sabah pek iyi görünmüyordun."

"Tartışma çıkınca gerildim biraz."

"Bende çok gerildim ve üzüldüm. Aren Nur ile konuşmuş. Kavga etmişler."

"Sen nereden biliyorsun?"

"Nur az önce buradaydı. Kız perişan olmuş. Zor teselli ettim."

İçim suçlulukla ezildi.

"Aren daha öncede ayrılmış ama sonra geri dönmüş. Şimdi de geri döner diye umuyor."

"Çok üzüldü mü?"

"Bana başka biri mi var diye sordu. Söyleyemedim. Aren'den hiç beklemezdim böyle bir şey. Hem diğer kız kimse ona da yazıklar olsun. Aren'in nişanlı olduğunu bilmeyen mi var? Bile bile olur mu?"

Annem konuştukça oradan yok olmak istiyordum.

"Yine gözlerin doldu senin? Sana ne oluyor kuzum? Ne zaman görsem üzgünsün. Hani artık böyle olmayacaktı."