Mavi

Kuzey Yıldızı

Akşam yemeğinden sonra annem ve Baran abi film izlemek için odalarına çekildi. Ben de piyanonun başına geçtim. Yetenek sınavı için hazırladığım parçayı çaldım. Parçanın sonunda arkadan sarılan bedenle korktum.

Aren "Benim."

"Biliyorum, kokunu tanıyorum artık."

Aren boynumu koklayıp öptü.

"Seviyor musun peki kokumu?"

Ayağa kalkıp ona doğru döndüm. Belimdeki kollarını okşayarak boynuna uzandım. Burnumu boynuna sürttüm.

"Çok."

Aren kalçamdan tutup kucağına aldı. Ani hareketi ile boynuna sarıldım.

"Ne yapıyorsun?" dedim.

"Korkma düşürmem. Kuş kadarsın zaten."

Aren bir kaç adım atıp oturdu. Oturunca rahatlayıp kollarımı bıraktım. Belimi hafifçe okşarken utanıyordum.

"Nasıl oldun?" dedi.

"Aren bu şekilde oturmak zorunda mıyız?"

"Benim keyfim yerinde." Yanağımı öptü.

"Ama biri gelirse."

"Merak etme bu saatte gelmez kimse. Başın nasıl?"

"Daha iyiyim."

"Gün içinde seni aradım ama açmadın."

"Telefonumu bulamıyorum. Bir yerde düşürdüm galiba. Sen arabana bakar mısın?"

"Tamam canım. Seni taşırken düştü herhalde."

"Beni taşırken mi?"

"Dün dönüş yolunda uyuya kaldın. Bende odana kadar taşıdım."

"Hiç hissetmedim."

"Bebek gibi uyuyordun. Yanına yatmamak için zor tuttum kendimi."

Yüzümü okşadı.

"Benim eve geçince böyle sıkıntılarımız kalmayacak."

Sıkıntıyla nefes verdim.

"Ne oldu canım?"

"Senin eve geçmeden önce anneme açıklamamız gerecek."

"Üzme sen kendini. Ben açıklarım."

Kucağından inmeye çalıştım ama bırakmadı.

"Yapma böyle ama güzelim. Hem ne tepki vereceğini bilemezsin ki."

"Bugün senin garip davrandığını söyledi. Bakışların bile değişmiş bana karşı, öyle söyledi. Anneme tuhaf gelmiş."

"Daha önce öfkeliydim ya ondan garip gelmiştir."

"Sanki şüpheleniyor gibiydi."

Aren yavaşça dudaklarımı öptü.

"Evham yapıyorsun bir tanem. Aklına bile gelmez."

"Asıl sorun bu ya. Aklına bile gelmeyecek şeyi söyleyeceğiz. Çok şaşıracak. Çok üzülecek."

Başıma omzuna yasladım.

"Ne yapacağız Aren?"

Sırtımı okşadı.

"Kolay olmayacak sevgilim ama biz kararlı olursak onlardan kabul eder."

"Sen korkmuyor musun?"

"Yani hiç endişem yok dersem yalan olur ama sensizlikten daha çok korkuyorum."