Bölüm şarkısı 2NE1 ~ LonelySabah gözlerimi alışık olduğum güneşle açmamıştım, gökyüzü karanlık gölgeleriyle beni yutuyordu. Gözlerim yavaşça camda birbirlerini izleyip bir yol çizen su damlalarını izledi. Mutfaktan gelen tıkırtıları duyuyor, seslerin sahibinin Mulan olduğunu bilmek bana güven veriyordu. Gözlerimi camdan çekip ona baktığımda işine odaklanarak patates kızarttığını gördüm. Yemek yapmayı önemsediği buradan bile belli oluyordu.
Zorlukla doğruldum ve sırtımı yatağın başlığına yaslayıp kendime birkaç dakika verdim ve tüm gücümle ayaklarımı yere basarak ayağa kalktım. O anda, kaburgalarıma doğru bir ağrı saplandığında, dişlerimi sıktım ve yere yığılmamak için yatağın kenarından destek aldım.
Duvarlardan destek alarak ayaklarımı mutfağa yönlendirdim ve içeri girdim. Mulan beni hâlâ farketmemişti.
Mutfağın lavabosu griydi, tezgahı da griydi. Kapakları beyaz pembe ile kaplı çiçek desenliydi. Biraz ötede beyaz kumaşlı yuvarlak küçük bir masa vardı. Sandalyeleri beyazdı.Beyaz renkleri mutfağa ferah bir hava katmıştı. Görüntüyü fazla bozmayıp arada birkaç renk de kullanılmıştı, çok tatlı bir mutfaktı.
Gözlerimi mutfaktan çekip Mulan'a baktığımda patatesleri bir tabağa boşaltıp masaya koyduğunu gördüm. Masanın üstünde gri çaydanlık, ince belli çay bardakları, çatal kaşıklar özenle konulmuştu. Zeytin, reçel, yoğurt, patates kızartması, menemen ve dilimlenmiş ekmekler vardı.Mulan bardaklara çayları doldurduktan sonra benim yattığım yatağa doğru baktı. Benim yatakta olmadığımı farkedince kaşlarını çatarak mutfaktan çıkmak için arkasını döndü ve çekik gözleri büyüdü;
"Kendini neden zorladın? Ben seni kaldırır getirirdim!"Çok güzel kokular geliyordu bende dayanamadım kalktım yataktan, hadi oturalım."
Beğenmeme çok sevinmişti, bunu mutlulukla parlayan gözlerinden anlamıştım. Onun yardımıyla sandalyeye oturdum ve o da yanıma oturdu. Ekmeğimi alıp menemene daldırdım. Çayımı içtim. Patates kızartmasını yedim. Bir yandan da ona övgüler yağdırıyordum. Gerçekten çok güzel yapmıştı.
Kahvaltımız sohbet ve bol gülümseme ile geçti. Ayağa kalkıp bulaşıkları yıkaması için yardım ettim. Sonra tekrar ben yatağa oturdum, o da gece yattığı kanepeye oturdu. Gözlerim onu izlerken, beynim düşüncelerimden bir kasırga yapıp beni savuruyordu. Soru işaretlerimden kurtulmak istiyordum; "Burada gökyüzü neden hep karanlık?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CELPS GEZEGENİ
FantasiCelps Gezegeni'ne gitmeye hazır mısınız? Ya, Zekanus'un karanlık kapılar ardındaki merhametsizliğini görmeye? Bir genç kız düşünün: Geleceği görebilen bir genç kız. Yeni bir dünya düşünün: Gücü yüzünden o genç kızı içine çeken bir dünya. Bu savaş...