CELPS GEZEGENİ

21. BÖLÜM

Bölüm şarkısı Sia ~ Alive

DilaraGgercin okuyucuma ithafen ♡

Beynimi çepeçevre saran korku boğazımı yaktı ve kanamaya başladı. Korku eşsizdi. Korku insana yaşadığını hissettirebilirdi. Diğer yandan yaşamadığını da düşündürürdü.

Ya da güçsüz olduğunu.

Korku çeşitli bir terimdi. Güçsüzler korkak değildi. Asıl korkak olanlar güçlü insanlardı. Çünkü onların en büyük korkusu, korkmaktı.
Kendilerine yapıştırılan korkusuz etiketini kaybetmek istemiyorlardı.

Ben korktuğumu saklayamazdım. Korku benim için bir tehdit değildi. Yaşamadığımı düşündüğüm bu hayatta bir tek korku hatırlatırdı bana yaşadığımı. Derin bir nefes aldım. Korku ve panik Mulan'ın sesiyle yavaşça kalbimi delip duvarlara çarparak toz haline geldi.

"Len?"

Gözlerimizdeki rahatlamayla baktık ona. Len ise elini saçlarından geçirdi ve içtenlikle gülümsedi. Ona okkalı bir yumruk atmak istiyordum. Mulan hariç hepimize bakabiliyordu ancak Mulan'a bir kez olsun bakamıyordu.

Şerefsizliğinden utanması gülünçtü. Sırıttım ve kendi soğuk sesimle bir buz kütlesine dönüştüm; "Tekan seni gönderdi. Ne işin var burada?"

Dudaklarını diliyle ıslattı ve yutkundu; "Bilirsiniz işte, orduya katıldığım için ve kralın adamı olduğum için ailem beni reddetti. Gidecek hiçbir yerim yoktu ve beni bir tek burada bulamazlardı." Koridorun diğer ucunu gösterdi. "Koridorun sonundaki odada kalıyorum."

Ellerim yumruk haline gelmişti. Dişlerimi gıcırtarak konuştuğum için çenemin ağrıyacağını biliyordum ancak bunu düşünemeyecek kadar öfkeli ve nefret doluydum. "Ailen seni orduya katıldığından değilde, Mulan'a yaptıklarından dolayı reddetmeli. Sen iğrenç bir yaratıktan daha fazlası değilsin. Çekil önümden. Sesini duydukça midem bulanıyor."

Mulan gözlerini kaçırdı. Sanki eğer bu yaşanılanlardan konuşarsak, tekrar o anları yaşayacaktı. Bunu fark ettiğim tam bu anda ağlamak istemiştim. "Kesin şunu yalvarırım. Sadece gidelim ve şu adamın yüzünü görmeyelim lütfen."

Lenna'nın belinde sakladığı bıçağı yavaşça çıkardığını gördüm. Belindeki bıçağı sadece ben biliyordum dolayısıyla Beryil ve Mulan korkutan titremeye başlamışlardı. Lenna aniden bir adım atarak bıçağı Len'e doğru savurdu ve gözlerini Mulan'a çevirdi. Belkide onu durdurmalıydım, belkide bu bir hataydı ancak bu adamın yaptığının yanında çok küçük kalıyordu. Bu yüzden sadece olacakları izledim. "Eğer şuan bu adamı öldürmemi istersen öldürürüm. Hadi Mulan, bana bu adamı öldürmemi söyle." Sesi umutlu çıkıyordu. Aynı şekilde benim de tek isteğim şu şerefsizin ölmesiydi! İzlemeye devam ettim, durdurmayacak, Lenna'ya yardım bile edecektim!

Aniden Mulan hiç beklemediğimiz şekilde irileşmiş gözlerini Lenna'ya doğru çevirdi ve titreyen ellerini iki yana salladı. "Hayır! Hayır, istemiyorum! Lütfen kes şunu!"

Len'in gözlerindeki parıltılar büyüdü. Şuan sadece aşık bir adama benziyordu. Tecavüz ettiği kadına aşık olan bir adam! İğrençti, iğreniyordum ondan! Gözleri Mulan'ın bize mani oluşunu izlerken mırıldanışını duymuştum; "Benim şevkatli küçük kadınım. Özür dilerim."

Lenna gözlerindeki şimşeklerle Len'e doğru baktı. O da benim gibi söylediklerini duymuştu. "Kadınım mı? Kadınım mı dedin sen şerefsiz! Seni öldürürüm duydun mu! Hangi zamanda yaşıyoruz ha? Ne zamandan beri zorla sahip olduğun masum kız senin kadının oldu? Sizin gibilerden nefret ediyorum! Duydun değil mi pislik!" Len'e doğru bir adım daha attı, onunla birlikte ben de yanında durdum; "Şimdi sarı saçlı deli azrailini iyi ezberle çünkü birkaç dakikaya ölü olacaksın!"