20. BÖLÜM

1.9K 159 45
                                    


sevdeyazan ve sonaykarakoc okuyucularıma ithafen

Bölüm şarkısı Sofia Karlberg ~ I wanna be yours (Arctic Monkeys)

Karanlık olmasaydı, aydınlık istenmezdi. Gürültü olmasaydı, sessizlik istenmezdi. Ölüm olmasaydı, yaşam istenmezdi. Unutulmak olmasaydı, özlenilmek istenilmezdi.

Unutulmak vardı birde, en çok canımı yakan buydu belkide. İnsanın içine kara bulutlar gibi ilmek ilmek işlenirdi. İçinde fırtınalar estirir, yerini sağanak yağmura bırakırdı.

Unutulmak istemezdim. Belkide şuan ölecektim ya da ölümün kıyısında kulaç atıyor, hiçliğe yaklaşıyordum. Ancak bunlar umurumda değildi. Ben unutulmak istemiyordum. Ne annem, ne babam, ne de kızlar tarafından unutulmak istemiyordum.

Birde.. birde onun unutmasını istemiyordum..

Tekan'ın..

Rüyasında benim adımı sayıklayan, içimde tuhaf hisler uyandıran Tekan'ın. Onun aklının köşesinden çıkmak istemiyordum.

Karanlık bir cehennemin ortasında kalmış küçük, günahkar bir griydim ben. Cennete gitmem beklenilmezdi. Unutulmamam beklenilemezdi. Acı çekmeliydim. Hemde sonsuza dek.

Gözlerim alışık olmadığı aydınlığa kavuştuğunda yavaşça açtım göz kapaklarımı. İlk gri tavan karşıladı beni. Daha sonra gözümdeki gri bulut tamamen kalktı ve her yeri görür oldum.

Tavandaki kristal işlemeli avize, bembeyaz çarşaflarla bezenmiş yataklar bana yetimhaneyi hatırlatıyordu ancak yetimhane burası kadar bakımlı ve temiz değildi. Benim yatak örtümde ise siyah lekeler vardı. Nedenini bilmiyordum ancak endişelenmeye başlamıştım.

Bedenimdeki acı gittikçe çoğalıyordu. Damarlarımdan geçen iksiri hissediyordum. Vücudum kan akışını durdurmuştu, başım sürekli dönüyordu ve üşüyordum. Soğuk bedenimi ısırıyor, adeta dişlerini geçiriyordu.

Daha sonra kolumdaki küçülen ve genişleyen delikleri gördüm. Siyah sıvı delikten yavaşça süzülüyor, kolumdan yatak örtüsüne doğru bir yol çiziyordu. Korkuyordum ancak ölmediğime şükretmeliydim.

Gözlerimi kolumdan çektim ve yanağımı yastığın yumuşak yüzeyine gömdüm. Onu o an görmüştüm ve o kadar sarılma isteğiyle dolmuştum ki kalbim gittikçe küçülüyor ve patlama noktasına geliyordu.

Beyazlarla bezenmiş dünyada tek siyahtı o belkide. Bende beyazlarla bezenmiş tek griydim. Siyah mı griye kapılırdı yoksa gri yolunu bulup siyaha mı akardı?

Siyah deri koltukta yumruk haline gelmiş eli yanağına yaslanmıştı. Uyurken bile masum olamayan tek insandı o. Gür kirpikleri bal rengindeki gözlerini örtmüş yasaklı bir elma gibi saklıyordu kendini.

Güzel adamdı Tekan. Ancak ben onun, benim için özel olmasını istiyordum. Güzel olmasını değil. Güzel adamlar herkese güzeldi. Özel adamlar ise sadece sana. Bu düşünce beni gülümsetmişti.

Bu, kendime özel olmasını istediğim adam beni değiştiriyordu. İçimde son nefesini veren beyazı da karalıyordu. Ne de olsa gri, beyaz ve siyahın birleşimiydi.

Yanakları içe çöküktü ve bu yüz hatlarını gözler önüne daha fazla seriyordu. Alt dudağı fazla kalın olduğu için üst dudağını hep arkada saklıyordu ve yorgun ya da uykusuz olduğunda dudakları daha fazla öne çıkıyordu.

CELPS GEZEGENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin