Melisslr ve siyahinsilueti ithafen.Bölüm şarkısı Sofia Karlberg ~ Crazy in Love
3. tekil şahıs
Len Mulan'ın söyledikleriyle donup kaldı. O gün ki gibi yalvarıyor ve kendisine dokunmaması için çırpınıyordu.
Len gözlerini kapattı sımsıkı. Ya herkese itiraf edecekti yaşananları ya da karanlığının arkasına sığınacak bir kez daha Mulan'a ihanet edecekti.
Ancak o karanlığının arkasına sığınmıştı.
Mulan'ı kucağına alırken kendinden utanıyordu. Ama o karanlığa alışmıştı. O duygusuzluğa alışıktı. Bir duygu belirtisi göstermesi olanaksızdı.
Mulan ise yaşamak istemiyordu. Onu bu hale getiren adamın kolları arasındayken bedeni bir kasırga etkisi yaratıyor ve onu bitiriyordu. Mulan, sadece hissizleşmek ve bu acıyı yaşamamak istiyordu. Korkusu ona çığlık atmasını ve haykırmasını söyledi.
O da yaptı. Hemde defalarca. Ancak kimse onu duymuyor gibiydi kapalı bir kutuya hapsolmuştu Mulan. Ve asla oradan kaçışı yoktu.
Lütfen, lütfen yapma ne olursun canımı acıtma!
✴
Mina
Bedenim havadayken gözlerimi açamıyordum dilimdeki tek kelime Yankı'ydı. Beynime o kelimeyi kazımışlar gibi hissediyordum. Her söz, her kelime bana yabancı geliyordu. Yankı'dan başka her şey bana yabancıydı. Mulan'ın haykırışları bile benim için eksik parçaydı. Koltuğun altına kaçmış eksik parçalardı.
Ve ben asla o eksik parçayı tamamlayamayacaktım. Mulan'ın haykırışlarını beynimde birleştiriyordum ancak onlar etrafa saçılıyordu. Bedenim ve beynim tekrar Yankı ile doluyor ve onu sayıklıyordu.
Tıpkı ezberletilmiş gibi.
3. tekil şahıs
Dört adam kurtardıkları ya da başka bir deyişle; karanlığa gömdükleri dört kızı büyük, siyah çarşaflı yatağa doğru bıraktılar. Daha sonra birbirlerine baktılar.
Len'den bir açıklama bekliyorlardı. Len yapmadığını söylemişti ancak bunu söylerken ensesini kaşımıştı. Len, ensesini kaşığında yalan söylerdi. Dostları bunu çok sonra fark etmişlerdi ancak şimdi biliyorlardı ve sorun da buydu.
Len ise hepsinin yüzündeki endişe ve öfkeye baktı tek tek. Bunu kaldıramazdı, sevdiği kadının yüzünde bir gram azalmayan saf nefreti dostlarında da görmek istemiyordu.
"Bize bir açıklama yap, şerefsiz!" Dedi Tekan. Her kelimeye vurgu yapmıştı çünkü daha fazla bekleyemezdi. Bu adam o kelimeleri ağzından çıkardığı anda ona okkalı bir yumruk atacaktı. Evet, o da iğrenç bir adamdı ancak böyle bir şey asla yapmazdı. Böyle bir şey mümkün değildi.
Daha bu kadar düşmemişti.
Gözleri yatakta kafasını sağa sola sallayıp sayıklayan Mina'ya kaydı. Ona böyle bir şey yaptıklarını düşündü bir an. Daha sonra gözlerini kapattı. Derin nefesler alıp verdi.
Hangi akıl mantıkla böyle bir şey düşünmüştü? Onda öfke kontrolü sorunu vardı ve intikamı önüne geçilemez kadar fazlaydı.
Birden Mina'ya böyle bir şey yapanın Len olduğunu düşündü. Daha sonra ise gözlerini açtı ve son hızla Len'e doğru yürüdü ve yumruk attı. Len'in şiddetle yere düşmesine aldırmadan "Nasıl böyle bir şey yaparsın lan Mina'ya! " Diye bağırıp Len'i tekmelemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CELPS GEZEGENİ
FantasyCelps Gezegeni'ne gitmeye hazır mısınız? Ya, Zekanus'un karanlık kapılar ardındaki merhametsizliğini görmeye? Bir genç kız düşünün: Geleceği görebilen bir genç kız. Yeni bir dünya düşünün: Gücü yüzünden o genç kızı içine çeken bir dünya. Bu savaş...