BraveAngels ve gulnihalgun1 okuyucularıma ithafen ♡
Bölüm şarkısı Digital Daggers ~ The devil within
Hayat kısaca yaşama öyküsü değil mi? Küçücük kehanetlerin olduğu, oysa yalan ve gereksiz olan yaşama öyküsü değil mi?
Beynim yalnız kaldığımda yazdığım şu küçük cümleyi anıyor, çığlık atıyordu. Kendime söyleyemediğim bir gerçeklik vardı ve pişmanlık.
Ben ölmek istiyordum. Ne olursa olsun yaşamamak. Sevmeyi, sevilmeyi bilmeyen bir kız çocuğuna yaşamayı öğretemezdiniz. O ne olursa olsun mutlu olamazdı. Çünkü o, mutlu olmayı bilmiyordu.
Gözlerimi kapattım ve ciğerlerime acı doldurdum. Tekan yumruk haline gelmiş elimi tutarken sakin olmam ve korkmamam için başıma küçük öpücükler konduruyor, başımı göğsüne yaslıyordu. Babasından asla şevkat göremeyen küçük kız çocuğu Mina ise bu acımasız adama sığınmış, ondan şevkat dileniyordu.
Gözlerimi kapattığım için duyularım gelişmiş, en derinden gelen sesi bile duyar olmuştu. Engel derin bir nefes aldı ve sertçe verdi.
Yutkunup kafasını Tekan'a çevirdi. Bunu Tekan'ın "Ne bakıyorsun?" dediğinden dolayı anlamıştım. "Sana bakmıyorum zaten," Dedi sinirle Engel. Ardından ekledi; "Kızı boğmak istiyorsun herhalde?"
Tekan beni saran diğer kolunu bedenimden çekti ve Engel'ın kafasına vurdu. Kolunu çektiği için artık her şeyi rahatça görebiliyordum.
Önümüzde yürüyen Bayan Derak omzunun üzerinden bize baktı ve "Sizi küle dönüştürmemi istemiyorsanız şu saçmalığı kesin," Dedi.
Yutkunup onun dik omuzlarına baktım ve beynimde dans eden kelimelere bir dur dedim. Kelimeler karışmış, düşünmemi engelliyordu. Beynim sadece şu yerden nasıl kurtulacağımı düşünüyor ve gittikçe küçülüyordu.
Bayan Derak'ın durduğunu fark edemediğim için bir adım daha atmışken Engel kolumu tuttu ve kendine bakmamı sağladı. Genişçe sırıttı ve "Burda durmalısın sarışın," dedi.
Tekan ve ben kaşlarımızı çatıp aynı anda "Sarışın derken?" Dediğimizde Engel diğer yanıma geçti ve önüne bakıp tekrar göz ucuyla Maloski misin sen? Der gibi bakan ben ve Tekan'a baktı.
Daha sonra kafasını geriye atıp gülerken "Saçın diyorum, sarı olmuş. Gri değil," dedi.
Söylediği ile omzumun arkasında kalan bir tutam saçı görebileceğim şekilde önüme getirdim ve korkunç görüntü ile karşılaştım. Saçım sarıydı! Tekan ise omzumdaki saç tutamını omzumdan çekti ve "Sarışın kızım," dedi gülerek.
Onları zorlukla ittim ve ikisine de koyulaşmış yeşilliklerimle baktım. "Öleceğiz ama sizin derdiniz hâlâ saçımın ne renk olduğu! Siz kafayı yemişsiniz!" Onların biraz ilerisinde sırtımı duvara dayadım ve yavaşça dizlerimi kendime doğru çekip oturdum.
Gözlerimi etrafta gezdirirken yine kendi karanlığıma gömülmüştüm. Karanlık yılları geride bırakmış ve yeni yeni aydınlığa kavuşmuşken, karanlık beni bataklığına çekiyor beni tekrar yanında istiyordu. Bunun kadar acımasız bir duygu yoktu.
Yutkundum ve başımı dizlerime dayadım. Karanlıkta kalan gözlerimin önünden renkli çizgiler geçip birbirine karışırken gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp sağ gözümden gözyaşının akmasına izin verdim. Dünyada en fazla kimin ruhu değişkendir? Diye bir soru olsaydı tüm dünyanın beni göstereceğine adımın Mina olduğu kadar emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CELPS GEZEGENİ
FantasyCelps Gezegeni'ne gitmeye hazır mısınız? Ya, Zekanus'un karanlık kapılar ardındaki merhametsizliğini görmeye? Bir genç kız düşünün: Geleceği görebilen bir genç kız. Yeni bir dünya düşünün: Gücü yüzünden o genç kızı içine çeken bir dünya. Bu savaş...