24.Bölüm

7K 801 169
                                    

Şöyle bir açıklama yapayım. Bozkurt final olduktan sonra düzenlenecek. Yani yazım hatası ve mantık hatası olabilir. Bu yayınladığım ve yazmaya devam ettiğim ilk kitabım. Elbet hatam var ve ben bu hatalardan ders götürerek ilerliyorum. Bu yüzden Bozkurt belki bu sayfada değil ama başka bir sayfada tekrar yazılacak. Ben bu halini silmeyeceğim çünkü hatamla yanlışımla onca emeğim var. Emeğimin boşa gitmesini istemiyorum.

Neyseee. 314k olmuşuz. Yiyim mi siziiiii.

~ 🍐 ~

Karton bardaktan çay içen Çingiz, durmadan konuşan Altay'a baktı. "Abi! Ne yapacağım ya ben!" Tekrar hastane bahçesine gelmiş, Buket'i bekliyorlardı. Buket, Altay'ın hoşlandığı, elinde çiçek çikolata tanışmaya geldiği kadındı.

Çingiz omuz silkerek, "Mən nə bilim?" diye sordu umursamazca. Ben ne bileyim?

Altay ağlayan ifadeyle Çingiz'e baktı. "Abi, ya! Azıcık el atsan, olmaz mı?"

"Cık, atamam. Ellerim dolu."

Altay dudak büzerek, "Allahım, ne yapacağım ben?" diye sordu kendi kendine. Sonra kapıdan çıkan Buket'i gördü. Elini heyecanla kalbine yaslarken, "Aha da geldi!" dedi.

Çingiz bir kıza bir de Altay'a baktı. "Allah ağıl fikir versin."

İkiside birbirine utanarak bakarken, Çingiz Altay'ı itekleyerek, "Gitsene oğlum?" dedi.

"Gideyim değil mi?" diye sordu Altay.

Çingiz gözlerini yukarıya dikerken, "Allahım sen sabır ver. Boş boş dikileceğine gidip konuşsana Altay?" diye sordu.

Altay, "Ay gidiyorum o zaman." diyerek gitti.

Buket çantasının kulpunu sıkıca kavrarken, Altay, "Selamun aleykum Buket hanım." dedi.

Buket gülümseyerek, gözlerini kaçırdı. "Aleykum selam Altay bey."

"Yaa, siz beni hatırlıyor musunuz?" Altay'ın sorusuyla Buket kıkırdadı.

"Hatırlıyorum. Hem siz de beni hatırlıyorsunuz."

Altay iç çekerek, "Hatırlamaz olur muyum hiç?" dedi. Sonra, "Eve mi gidiyordunuz?" diye sordu.

"Evet. Şimdi arkadaşım gelecekti hatta."

Altay'ın kaşları kalkarken, bir parmağıyla alnını kaşıdı. "Kız mı arkadaşınız?"

"Evet." dedi Buket. Sonra önlerinde duran arabayla, "Geldi bile." dedi.

"Buket hanım, rızanız olursa bana numaranızı verebilir misiniz?"

Buket bir kaç saniye kararsız kalırken, "Veririm." diyerek numarasını söyledi. Altay numarayı çaldırırken, "Allaha emanet olun." dedi.

Buket arabaya geçmeden önce, "Siz de." diyerek arabaya binerek gitti.

Altay giden hatta kaybolan arabanın ardından zıplayarak, "Vallahi de aldım! Billahi de aldım!" diyerek sevinçle bağırdı.

Çingiz dudak büzerken, "Halal olsun. İləriləyiş var." dedi. Helal olsun. Gelişme var.

○○○

Cengiz iç çekerek, kapının önünde durdu. Elinde çiçek vardı. Zeynep'i görmek için gelmişti. İçeriye rahatsızlık vermemek adına geçmek istemiyordu ama kızı bir kez görse ona yeterdi.

Doğukan heyecanla boş kapıya bakan Cengiz'e hitaben, "Boş kapıya bakmak istemiyorsan, zile basman yeterli." dedi.

Cengiz öyle heyecanlıydı ki, Doğukan'ı umursamamıştı bile. Aniden gelen cesaretle, titreyen elini kaldırarak parmağıyla zile bastı. Ardından beklemeye başladı. Aradan geçen bir bilemedin iki dakika sonra kapı açıldı. Cengiz'in gözleri Zeynep'in gözlerini bulurken ikili heyecandan aynı anda yutkundu.

BOZKURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin