35 | Saklambaç

366 34 38
                                    


Uzun ve güzel geçtiğini düşündüğüm bir bölümle tekrar merhaba... Diğer bölümlere göre uzun ama tadında bir bölüm olduğunu düşünüyorum ve baştan söyleyeyim bu Efnan'ın Korel'i hatırlamadığı son bölümümüzdü, sonraki bölümde artık aklımıza takılan soru işaretlerini öğrenmeye başlayacağız çünkü finale geldik sayılır... 

Çok tutmadan sizi bölüme uğurluyorum, iyi okumalar !

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, tüm yorumları okuyorum. ^^

Instagram : Byzloey


35. Bölüm | Saklambaç


All I Need | Within Temptation


Kapılar aralanıyor, cehennemin kapıları. 

Alevler içinde aralanıyor çok güçlü bir sesle, sahi güçlü mü o kadar bu kapı? Öyle olmasa nasıl içine sığdırır ki bunca çığlıkları? Elbette güçlü, herkesten ve her şeyden güçlü... Çünkü o bir ateş, o çığlıkları bastıran bir ateşten yapılma ama aynı zamanda ateşin aydınlığını bastıran bir karanlığa sahip. Birçok mümkün olmayan ya da görünen şeyleri açıklanamayacağı noktalarda gezindim. Mesela bir yer altı iblisi düşman oldu bana, Lilith'in emriyle. Lilith ve kızı musallat oldu bana nedenini hatırlayamadığım bir sebepten ötürü. Cehennemin kapıları kapandı, şeytanın emriyle.

Kasırgalar sardı etrafı, yağmur dinmedi saatlerdir ve yıldırım sağlam bir yer bırakmadı etrafta. Çünkü gececiler ve şeytan oradaydı. Yer yüzünü yıkmışlardı, özellikle de bu kasabayı.

Kasaba da insan kaldıysa da yaşanacak bir yer kalmamıştı, önce kül olmuştu her şey sonra yarılmıştı yer ve gürlemişti gök yüzü. Öyle sağlam sallanmıştı ki altımızdaki yer ve tutunduğumuz duvarlar ailemin altında kaldığı deprem tekrarlanıyor onların kaderini yaşıyorum sanmıştım.

Ve bu son zamanlarda kader kelimesinden nefret etmiştim. Herkesin ağzında bir kader kelimesi geziyordu ve ne olduğunu sadece benim bilmediğim kader nasıl kader olabilirdi?

Herkes görürken ben neden göremiyordum? Herkes gördüğünde de o kader değişmiyor muydu? Yoksa onların her şeyi görerek harekete geçmesi de mi kaderdi?

''Kaderin seçtiğin yollarla şekillenir. İyiyi seçersen aydınlığa kötüyü seçersen karanlığa düşersin.'' Ellerim yastığın üzerinde geziniyordu bir süredir. Her kitapta ya da mutlu sonla biten film sahnelerinde olan bir sahneyle açmıştım gözlerimi, yüzüme güneş ışığının vurmasıyla.

Gözlerimi açmıştım açmasına ama zihnim açılmış mıydı buna hiç emin değildim. Çünkü uyanalı tahmini birkaç saat olmasına rağmen yatakta öylece uzanıyor sadece yastıkta kendi kendime iki çizgi çiziyordum. Ne çizdiğimi bile bilmeden, burnuma gelen kokunun etkisiyle iki çizgi çiziyordum hafif kıvrımlı. Gözlerimi yumduğumda sahneler geliyordu gözlerimin önüne ama tek gördüğüm iki karanlık ruha ait anıların kesitleriydi.

Bir oda da mum ışığında, bir sergide ve birçok yerde... Vücudum sarsılıyordu içimde hissettiğim ateşle nedensizce.

O karanlık ruhun teni tenime değdiğinde olmuştu bu sıcaklık, tenime öyle bir sızmıştı ki bir kıvılcım gibi. Şimdi zorlanıyordum söndürmekte, neden bu kadar yanıyordu bilmeden hem de.

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin