Şaşkınlık

9.1K 430 8
                                    

"Bu gördüğünüz adamın adı Kürşat Akıncı. Hepimizin bildiği gibi kendisi İstanbul'da pek çok gece kulübünün sahibi ve bu pozisyonu sayesinde İstanbul gecelerinde uyuşturucu dağıtımını kolayca el altından yürütüyor. Kendisi on gün öncesine kadar ortadan kaybolmuştu ve ekiplerimizce bilinen ve dosyada kayıtlı olan evine hiç uğramadı. On gün öncesinde ise tekrar ortaya çıktı ve evinde kalmaya başladı. Peşindeki polisleri atlatarak kaybolduğu bir hafta boyunca nerede kaldığı ve kimlerle görüştüğü tarafımızdan bilinmemekle birlikte..."

Perdede Kürşat'ın resmini gördüğüm andan itibaren Ilgaz'ın konuşmasını ağzım açık bir şekilde dinliyordum. Konu bir hafta boyunca nerede kaldığının bilinmediği yere gelince araya girmek zorunda kaldım."Ben nerede kaldığını biliyorum."

Ilgaz ve Çetin Müdür dahil tüm ekip şaşkın bir şekilde bana bakmaya başladı. "Kendisi İstanbul'da taşındığım evde yan komşum oluyor. Onunla bir kaç kez köpeğim Maylo yüzünden karşı karşıya gelmek zorunda kaldık ve onun kendisine yakın ilgi göstermesinden rahatsız oldu ve kaldığı evden ayrıldı. Ayrılmadan önce yaptığı konuşmada başka bir yerde kalacağını söylediğini hatırlıyorum."

Çetin Müdür "Peki orada kalırken yalnız mıydı? Yanında başka birisi daha var mıydı?" diye sordu.

"Aslına bakarsanız vardı müdürüm. Yanında ondan biraz daha büyük görünen ve ona hep abi diye seslenen Birol adında bir adam vardı. Bir de ilk taşındığım gün onu kendi dairesinin terasında bir kadınla öpüşürken gördüm."

Ilgaz iğneleyici bir şekilde "Kendi terasında öpüşürken mi gördün? Adamın kendi evinde ne yaptığı sadece onu ilgilendirir. Sen sanki meraklı komşu teyzeler gibi röntgencilik yapıyor olmayasın," dedi.

Hemen kendimi savundum. "İkimizin terası birbirine bitişik. Terastan tuhaf sesler gelince bir polis olarak tamamen içgüdüsel bir şekilde bakma ihtiyacı hissettim. Buna röntgencilik denemez."

Çetin Müdür hemen araya girdi. "Çocuklar konumuz bu mu şimdi? Peki Çakır komiser kadının adını duydun mu? Nasıl biri olduğunu tarif edebilir misin?"

"Ederim müdürüm. Kadın kahverengi gözlüydü ve saçlarını sarıya boyatmıştı. Yüzünde tabaka halinde yapılmış, koyu bir makyaj vardı. Bu haliyle benden birkaç yaş büyük görünüyordu. Adını bilmiyorum, ben yanlarındayken konuşmalarda kadının adı hiç geçmedi."

Güney projeksiyona bir kadın resmi yansıttı. "Kadın bu mu?"

"Evet bu adamımızın öpüştüğü kadın," diyerek onu onayladım. Fotoğrafta gerçek halinden daha güzel görünüyordu.

"Canan Akman. 24 yaşında, model. Kürşat'la yaklaşık bir buçuk aydır sevgililer."

Güney'in açıklaması bitince merak ettiğim konuyu sordum."Bu Kürşat'la Birol'un daha önce hiç polisle başı belaya girmiş mi? Yani bizde kayıtları var mı?"

Sorumu kızıl saçlı, yeşil gözlü olan komiser Murat cevapladı. "Kürşat temiz, hiç sabıkası yok. Kirli işlerini başkasına yaptırıyor olmalı. Ama yanındaki Birol'un silahla adam yaralamadan tut da haraç toplamaya kadar pek çok suçtan poliste kaydı bulunuyor. Hatta bir kere hapse bile girip çıkmış."

"Teşekkürler Murat. "

Murat başını hafifçe sallayarak teşekkürümü kabul etti.

Çetin Müdür "Yakında eş zamanlı olarak Kürşat'ın bütün mekanlarına ve evine baskınlar düzenleyeceğiz. Ama bunu yapmadan önce şu senin oradaki evini, işlediği suçlarla ilgili herhangi bir suç unsuru var mı diye bir kontrol etsek iyi olacak," dedi.

ÇAKIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin