KESİT

6.8K 347 92
                                    

Elim ayağım titrerken yere yığılıp düşmemek için Ediz'in geniş omuzlarına sıkı sıkıya tutunuyordum. Dudakları hâlâ dudaklarımın kenarından ayrılmıyordu ve bu da kalp ritmimin iyice yükselmesine neden oluyordu.

En sonunda dudaklarını dudaklarımın kenarından ayırdı ancak hâlâ gözleri kapalıydı. Bir yandan saçlarımı okşuyor diğer yandan gülümsüyordu.

Benden tamamiyle ayrıldığında derin bir nefes alıp terli avuç içlerimi pantolonuma sildim. Hâlâ sessizdik. Odada benim kalp ritmimden hariç hızlanan başka bir kalp ritmi daha duyduğumda şaşırmıştım.

Ediz heyecanlanmıştı.

Ve gözlerini hâlâ açmaması da bunun en büyük kanıtıydı. 

"Unut bunu." Diye fısıldadı mahçup bir şekilde. "Özür dilerim." Daha fazla bana bakmadan odadan çıktığında gözümden de eş zamanlı olarak gözümden yaş düşmüştü.

Bir anda telefonumun titremesiyle burnumu çekip arka cebimden telefonumu aldım ve bildirim panelinden gelen mesaja baktım.

ÖZEL NUMARA: Öpüştünüz...

Başka bir şey yazmamıştı. Tam telefonumu cebime koyacakken tekrardan mesaj geldi.

ÖZEL NUMARA: Söylesene Aden, şimdi Sevcan'ı gözüm kırpmadan öldürsem, beni kim tutabilir?

《》《》《》

Selamlar, nasılsınız?

Kesit atmak zorundayım çünkü hastanedeyiz. :)

Yarın saat 19:03 gibi bölüm gelebilir. Qjsjabsjabzjja

Neyse, sizi seviyoremm. İyi okumalar.

Perdenin Ardındaki Yüzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin