Hasbihal III

186 38 214
                                    

#Sehhar

Bugün konakta her zamankinden biraz tuhaf bir gündü. Gaib ve benden başka hiç kimse salona inmemişti. Semum ve Leyla, mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Normalde kahvaltıyı altı buçuk yedi gibi yapmış olurduk ve herkes işinin başına dönerdi şu ansa saat sekize geliyordu. Ne Nemir'le Şahin'den ses seda vardı ne de evimize ansızın gelen yabancı misafirden. Dediğim gibi, tamamen garip bir gün.

"Hanımlar, az kaldı açlıktan ölüyoruz!"

"Sofra hazır da siz yanlış yerdesiniz!"

Kaşlarımı çatarak Gaib'e baktım.
"Ne? Ben de şimdi öğreniyorum mutfakta yiyeceğimizi."
Omuz silkip Gaib'le mutfağa geçtim. Semum, Leyla ve bizim dışımızda kimse yoktu.
"Uykuları ağırmış... Nemir'in yemeğe erken gelmemesine şaşırdım ama."

"Nemir'i patakladığım için pişman olmaya başlayacağım."

"Bundan dolayı olacağını sanmıyorum."
Semum ve Leyla masayı hazır ettikten sonra Leyla, muhtemelen Nemir'le Şahin'i çağırmaya gitti. Ben de masadan kalkıp peşinden gidip Şahin'in odasına gideceğim sırada birisi kapıya vurup duruyordu.

"Hey, kim var orada?"

"Yardım et çıkamıyorum, kapı kilitli."

"Sana inanamıyorum Şahin..."
Yedek anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Kız bir anda boynuma sarıldı.

"Çok teşekkür ederim."

Yavaşça kızı itip:
"Tamam, Matmazel buna hiç gerek yok."
Gözlerime baktığı esnada donup kaldı. Aniden afallayıp:
"Küçük hanım zihnimden uzak dur ve kahvaltı için mutfağa git."

"Sende mi?.."

"Kendi kendine fısıltıyla konuşma seni duyuyorum. Ayrıca özellikle benim zihnimden uzak durman en iyisi çünkü akıl hastanesine gitmek istemezsin."

"Neden?"
Elimi şakağına koyup gözlerimi kapattım. Gördüğü şey hoşuna gitmemiş olacaktı ki yüzünü buruşturup bana karşı koymaya çalıştı.

"Karşı koymaya çalışırsan bu senin sonun olur."

Dayanamayıp bir anda pes etti:
"Tamam, yapma lütfen!"
Elimi şakağından çektim. Uzaklaşıp gölgemle omuzlarından kavradım.
"Bu şey..."

"Sakin ol Matmazel, sadece sana yol gösterecek."

"Ne oluyor ya?!"
Bakışlarımı uykulu Şahin'e çevirerek havaya kaldırdım ve odasından dışarı attım.
"Ne yapıyorsun lan?!"

"Küçük Hanımın yanında argo konuşma lütfen. Ha bu arada uykunun açılmasına sevindim."

"Bunu bana da öğret lütfen..."
Kolumu omzuna atıp merdivene doğru yürüdüm. O da benimle birlikte yürürken aynı zamanda gözleri benim üzerimdeydi.

"Bana bu kadar çok bakma düşersin yoksa. Tamam anladım senin de gözlerin güzel de ben evli bir adamım. Sana abi nasihati, benim yaptıklarımla uğraşma."

"Neden?"

Yarı sinirli bir şekilde kıza bakıp sinirimi içime attım. Sanırım bu soruların sonu olmayacaktı.
"Çünkü..."

Mürdegân: Yeni Bir Dünya (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin