Mürdegân: Yeni Bir Dünya
İki asırdır gizliliğini ve bağlılığını koruyan Teşkilat-ı Mürdegân, Payitaht-ı Kadim olan Dersaadet'te arza çıkıp büyük ve gelişmiş teknolojileriyle korumaya çalışırken aniden karşılarına çıkan bir grup insanüstü kahramanlar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Sorcerer Supreme, Dark Wizard ve Layna
#Müellif
Üç saat sonra
"Kahretsin, olmuyor!"
"Bırak ben yapayım işte!.." Elini adamın göğsüne koyup gücünü çekmeye çalışır. "Madem geri alacaktın neden gücünü ona veriyorsun?"
"Çünkü bu aptal gücümü aldı!" Suratına öfkeli bir yumruk attığında Gölge, içinden çıkıp adamın boğazına atılır.
"Onu bırak yoksa bütün gücünü alırım Büyücü!" Zafer kazanmış bir gülümsemeyle dudaklarından Latince sözler dökülür. Adamı kaldırıp kara delikten içeri atacakken bir şey ona engel olur. Gözleri beyazdan mora döner ve kalın, öfkeli bir sesle: "Iniuriam sententiam facis, Veneficus (Yanlış bir karar veriyorsun, Büyücü)! Paenitet eris (Pişman olacaksın!"
Sehhar, gözlerini açtığında karşılaştığı manzarayla kaşları çatılır. Adamın söylediği sözlere kulak kabartırken içinden Gölge'nin öğrettiği sözleri söyler. Tepesinde parlayan kızıl şeyle sözleri söylemeye devam eder. "Ne oluyor?"
"Bilyorum, kalkan bozuluyor sanırım!"
"Ne?! Taşı kır!"
"O biraz imkansız canım!.." Taşı oyuğa koyup kapattığında bilekliğindeki dokunmatik yere basıp dönüşümünü gerçekleştirir. "Kim biraz oyun oynamak ister?!" Bir elini yukarı kaldırıp diğerini avucu yere bakacak şekilde aşağıda tutar. Sözleri söylerken ellerini birbirine bakacak şekilde ortada buluşturur ve iki yana doğru çevirip açar.
Kırmızı bir ışığın yanıp sönmesinden sonra şaşkınlıkla öfkenin bir arada olduğu kırmızı gözler odağı olur. "Hoşuna gitti mi güzelim, gitmedi mi?"
"Sadece!.. Gücümü! Geri istedim!!" Elini Gölge'ye doğru uzatıp havaya doğru kaldırarak öylece boşluğa fırlatır. Başını aniden çarpmasıyla bir dolap beliririr.
"Kahretsin... Beni bırak, sen git kurtul!"
"Hayır, bizim namımızda öyle bir şey yok gülüm!" Gölge'nin yanına ışınlanıp ardından açtığı kara delikten geçer.
Büyücü, olayın şaşkınlığıyla Layna'ya doğru yürüyüp boğazına sarılıp yere doğru savurur. "Senin yüzünden! Nasıl becerdiysen taşı kaptırmayı!!"
