Mürdegân: Yeni Bir Dünya
İki asırdır gizliliğini ve bağlılığını koruyan Teşkilat-ı Mürdegân, Payitaht-ı Kadim olan Dersaadet'te arza çıkıp büyük ve gelişmiş teknolojileriyle korumaya çalışırken aniden karşılarına çıkan bir grup insanüstü kahramanlar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Filistinli şehitlere, tüm İslam yolundaki şehitlere ve tüm şehitlerimize ithafen. Ruhlarına üç İhlas ve bir Fatiha ile bölümümüze başlayalım inşaAllah.
#Nemir
Sehhar, arabasını tedbiren kampa on kilometre kala harabenin yanına bıraktı. İnip harabeye doğru ilerlediğimizde Gaib'in üzerinde şirin bir heyecan vardı. Önden giden Sehhar'a yetişmeye çalışırke aklıma Şahin geldi. Onun bu haline tebessüm ederken Leo'nun bakışlarını üzerimde hissedip devirdim.
"Eskiye dönebiliriz, ben buna inanıyorum."
"Herkes kendi halindeyken ve doğru düzgün aynı sofraya bile oturmazken nasıl bu kadar inançlı olabiliyorsun?"
"Sehhar, kafasına göre iş yapacak olsaydı sizden yardım istemezdi yahut size söylemezdi."
"Bu kanıtlamak için kâfi mi sence?"
"Ne olursa olsun siz hep beraber olmadan başaramazsınız." Başımı eğip öylece düşündüm. Düşünürken adımlarımı hızladırıp kampa doğru ilerledim.
"Uçaklar nerede?"
"Aşağıda Efendim." Büyük demir kapıdan girip asansöre doğru ilerledik. Dördüncü katta durmasıyla düğmeye basıp inmesini bekledik. Asansör indiğinde ben, Sehhar, Gaib ve Mustafa asansöre bindik. Leonardo ise daha sonra geleceğini söylemişti. Karşımda duran Sehhar göz ucuyla bana bakıyor, yanındaki Gaib elindeki telefona bakıp gülümsüyor, çaprazımızdaki Mustafa ise arada bakışlarını bizde dolandırıp yere deviriyordu.
Bir süre sonra asansör indiğinde telefonum çalmaya başladı. Ceketimin cebinden çıkarıp kimin aradığına baktım. Yüzümde oluşan tebessümle çağrıyı yanıtlayıp kulağıma götürdüm. "Alo, canım?" "Nasılsın süper bilim adamı? Vardınız mı kampa?" "Evet, aşağıdayız şu an." "Hmm... Çekte at bana uçakları falan. Semum'la Sarah da merak ediyormuş." "Tamam, birkaç işim var o sıra atarım ben."
"Selam söyle!" Arkadan gelen Füsun'a ait sesle gülümseyip arkamda Meyyit'le bir şeyler konuşan Sehhar'a baktım. Bana kısa bir bakış atıp gülümsedikten sonra Meyyit'in telefonunda bir şeylere baktı.
