Mürdegân: Yeni Bir Dünya (Ara Verildi)

Reşahat-ı Kuvvet XII

Medya: Sehhar

#Sehhar

Saate baktığımda gece yarısını gösteriyordu. Üstümü açtığımda tenime değen bir serinlik hissettim. Üzerimde sadece eşofman altım vardı. Komodinin üzerinde duran gece lambasını açtım, koluma vuran ışıkla gözlerim kocaman açıldı. Diğer kolumu da ışığa tutup baktım sonra da Semum'u dürtmeye başladım. Uyanmayınca kalkıp odanın ışığını açıp yanına döndüm.
"Füsun! Füsun kalk hadi!"

"Biraz daha uyusam..."

"Lütfen..."
Elini tutup alnımı alnına yasladım. Ağırdan gözlerini açıp dudağının kenarından gülümseyerek:

"Ne oldu?.. Sen beni böyle uyandırırsan ben biterim ama."

"Biliyorum..."
Yanına uzandığımda kolunu üstüme koydu, tavana bakıp sonra da bana çevirdi kahve gözlerini. Karnımdaki elini tutup göz kırparak sol göğsümün üstüne çektim. Doğrulup beni süzdükten sonra gözlerini kıstı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken o gördüğü şeye şaşırmış gibi durmuyordu.
"Ne oldu, farklı bir şey görmedin mi?"

"Hmm... Sahir'imi görüyorum. 23'lük olanından."

"Sahir?.. İçine dönük saf olan Sahir?"

"Hmm... Yakışıklı ve zeki Sahir'im. Fedakar ve sadık olan Sahir. Her gün göremesem de her an geleceğini bekleyip kokusunu özlediğim, gözlerini özlediğim Sahir."
Koluma sarılıp başını omzuma koydu. Yavaşça uzanıp başını göğsüme yasladım. Siyahın arasından gülümseyen saçlarını okşayıp yanağından boynuna doğru elimin tersiyle okşadım.

"Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır
Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni
Ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrusu
Sûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır doğrusu
Râ kaşından inhirâf etsem riyâdır doğrusu
Yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni"

"Bî-gubârım hasret-i hattınla hâk olsam yine
Sıhhatim rûh-i lebindendir helâk olsam yine
Tîğ-i gamzenden kesilmem çâk çâk olsam yine
Hâsılı beyhûde cevr etme bana sevdim seni"

"Gâlib-i dîvâneyim Ferhâd u Mecnûn'a salâ
Yüz çevirmem olsa dünya bir yana ben bir yana
Şem'ine pervâneyim pervâ ne lâzımdır bana
Anlasın bîgâne bilsin âşinâ sevdim seni"

"Sen bana mübtela mı oldun?"

"En iflah olmazından..."

"Peki neden?"

Sarılıp kucağıma alarak:
"Hmm... Çünkü beni kendine meftun ettin. Sigara gibi, sürekli içmek istersen bağımlı olursun ve kurtulamazsın. Biraz kötü bir teşbih ama alkolden iyi sayılır."

"Bebek miyim ben?.."

"Nasıl?"

"Niye kucağına alıyorsun?"

"Evet, yaramaz bir bebeksin."
Yatırıp kollarının altından gıdıkladım. Elleriyle engellemeye çalırken bacağımın arasına dizini geçirdi. Kasığımdakı sızıyla bacağımın arasını tutup inlememek için dişlerimi sıktım.
"Allah'ım... sana geliyorum."
Kucaklayıp yatırarak üzerine çıktım.
"Şimdi ben sana ne ceza vereyim? Balkondan sallandırıp sabaha kadar orada durmak ister misin?"
Başıyla reddetmesi üzerine başka şeyler düşündüm. Gözlerimi kısıp sırıttığımda yüzünde korkulu bir ifade peyda oldu.
"Evet, bunu hakettin..."