1860 Filistin
#Müellif
Kadın, yatağında acıyla kıvranırken adam ise karısının elini tutarak teselliler veriyordu. Takriben on beş dakika evvel çağrılan ebe ise hâlâ gelememişti. Aniden kapının açılmasıyla irkilen karısına sarılıp başından öptü. Titreyen eli elini sıkıca kavrarken adamın istemsizce canı yansa da belli etmedi. Ebe yanına gelip genç hemşireye bir şeyler söyledi.
Genç adam sadece acı çeken karısını düşündüğü için hiçbir şey duymuyordu. Ebe, adama bakıp:
"Dışarı çıkmanız gerekiyor."
İstemese de ayağa kalkacakken elini sıkıca tutan karısı müsaade etmemişti. Kocasına ve ebeye yalvarırcasına bakarken kadın kabul etmek zorunda kaldı.Adam, karısının çektiği acıyı hissetmiş gibi gözlerini sıkıca kapattı. Yaklaştıkça elini daha da sıkıyordu. Karısı acıyla feryat ettikçe daha da sıkıyordu gözlerini. Korkusundan gözlerini açmaya cesaret edemiyordu. İlk kez bu kadar korkuyordu. İkisini de kaybedecek olma korkusu bütün zerrelerini sarıp sarmalıyor ve acısını daha da arttırıyordu.
Hücrede sessizlik hakim olduğunda yavaşça gözlerini açtı adam. Karısının sıktığı eli gevşemişti ve sadece düzene sokmaya çalıştığı nefesi duyuluyordu. Bebeğin ağlamadığını görünce istemsizce bir korku saldı. Güçlü bir erkek doğmuştu... Sorgulayan bakışlarını kadına çevirdi lâkin ondan ses yoktu. Büyülenmiş bir şekilde bebeğe bakıyordu sadece. Kucaklayıp bir iki defa yavaşça arkasına vurdu. Ona rağmen bebekten ses yoktu. Dolu gözlerle yaşam belirtisi vermeyen oğluna baktı kadın. Kucağına almak için ona uzandı. Kadın, bebeği yavaşça annesine verdi.
Minik bebek aniden ağlamaya başladı. Kadın sevinmekle üzülmek arasında gidip gelirken o, annesinin acısını hissederek daha da ağlıyordu. Kadın yavaşça yerinde doğrularak bebeği sıcak şefkatinin arasına aldı. Ağlaması yavaş yavaş azalırken minik dudaklarını büzerek annesine baktı.
Sadece onun görebildiği melekler ona yaklaşıp başını severek koruyucu meleğini tanıttı. Minik kahkahalar atarak annesinin sıcaklığına sokuldu. Ebe ve genç hemşire hayretle bebeği izliyordu. Babası ise oğlunun hayret veren hallerine kapılmıştı. Kadın, acısını unutup canını yakmadan bebeğini sevdi.
Simsiyah gözleri kendisine hapsedip garip bir huzur yaydı odaya. Yeni koruyucusuna alışan bebek annesini gülümsetmek için ona şirin oyunlar yapıyordu. Ebe ve hemşire gülümseyip sessizce evden çıktılar. Komşular bebeğin ağlamasını ve kadının bağrışını duyup evin önünde toplanmıştı. Orta yaşlı kadın:
"Ne oldu doğum mu yaptı? Oğlan mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mürdegân: Yeni Bir Dünya (Ara Verildi)
General FictionMürdegân: Yeni Bir Dünya İki asırdır gizliliğini ve bağlılığını koruyan Teşkilat-ı Mürdegân, Payitaht-ı Kadim olan Dersaadet'te arza çıkıp büyük ve gelişmiş teknolojileriyle korumaya çalışırken aniden karşılarına çıkan bir grup insanüstü kahramanlar...