Ebvâb XV

9 3 0
                                    

#Semum

Layna'nın Sehhar'la derslere başlamasından üzerinden iki hafta geçmişti ve Layna bu kısa süreye rağmen iyi bir ilerleme kaydetmişti. Hızlı öğrendiği için Türkçe'yi ve ElifBa'yı neredeyse sökmüştü. Bugün de günlerden perşembe idi ve Hadis dersi bitmek üzereydi.
"Hadi dersi de dua ile bitirelim."
Avuçlarını yukarı gelecek şekilde kaldırıp:
"Allahım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı düzelt ve bizi kurtuluş yollarına ilet. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar ve büyük günahların açığından da gizlisinden de uzaklaştır. Âmîn."
Ellerini yüzününe sürdükten sonra:
"Ebu Davud'tan rivayetle Salat bölümünde bulursun. Kitabında olması lazım yoksa kütübhanede Hadis bölümündeki kitaplardan bakıp ezberlersin."

"Teşekkür ederim..."
Gülümseyerek elini kaldırıp gitmesi için müsaade verdi. Layna çıktıktan sonra yanına gidip dizlerimin üstün oturarak durdum. Başındaki siyah sarığı kaldırıp beyaz mendiliyle alnında parlayan terleri sildi. Uykusuz ve yorgun olduğu zoraki açık tuttuğu gözlerinden aşinaydı.

"Biraz uyumak ister misin?"

"İkindi yaklaşıyor, yatsıdan sonra uyurum."

"Gözlerin kıpkırmızı kesilmiş ama..."

"Boşver sen beni, dayanırım birkaç saat daha."
Elimin tersiyle sakalını okşayıp diğer yanağından öptüm. Gülümseyerek:
"Sen gece uyutmazsın şimdi."

"Yoo, hiçte bile... Göğsümde uyuturum."

"Şşt mescitteyiz."

"Yanlış bir şey mi söyledim?"
Kalkıp üstünü düzelttikten sonra sarığını başına geçirip mescitten çıktı. Merdivenlerden çıkarken arkasında bıraktığı Gaib'e:

"Abdesttin varsa ezanı sen oku ben yeniden alacağım."
Gaib arkasından "Tamam..." demekle yetinirken çoktan yukarı çıkmıştı. 'Ne oldu?' dercesine bana bakan şaşkın adama omuz silkip yukarı çıktım. Odaya geçip banyoya giren Sehhar'ın ardından bakakaldım.

Yatağın üzerine fırlatmış olduğu cübbesini alıp silkeledikten sonra kapıdaki askıya astım. Sarığını alıp gülümseyerek burnuma yaklaştırdım. Kokusunu çekip gözlerimi yumdum. Mest olmuş gibi yanağıma götürüp daha da gülümsedim.
"Şimdi de sarığıma mı âşık oldun?"
İrkilerek gözlerimi açtım ve telaşla sarığı yatağa bıraktım. Fazla yakındı...

"Hayır..."

"Emin misin?.."
Başımla onaylayıp bakışlarımı çektim.
"Ama kokuma..."
Kurtulmak için yol ararken ezan okunmaya başladı. Önümden çekilip sarığını başına geçirdikten sonra odadan çıktı.
"Deniz üstü köpürür hey canım rinna nay rinna rinna nay! Kayığa da binsem götürür hey canım hey... Benim de bu cihana gelişim hey canım rinna nay rinna rinna nay. Bir güzelden ötürü hey canım hey..."

Yerimden kalkıp üstümü düzelttikten sonra odadan çıkıp sessizce arkasından gittim. Ani baş dönmesiyle korkuluğa tutunup toparlandım. "Şimdi olmaz... Olmamalı." Ağır adımlarla tutunarak aşağı indim.
"İyi misin?"
Başımla onaylasam da koluma girip benimke beraber mescite yürüdü.

Mürdegân: Yeni Bir Dünya (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin