İstînâs XXIX

6 2 23
                                    

Bölüm Müziği: Tamer Ashour - Da Hekaya

#Gaib

Sigara içmek için dışarı çıkmamla vazgeçmem bir oldu. Elimdeki sigarayı yere doğru savurup üstüne basarak paramparça ettim. Arabaya doğru ilerlerken bir taksi mekanın önüne doğru geliyordu. Arabayı açıp içinden bir telefonumu vesaire alıp kapattım. Taksiden inen Sarah'ı görünce ona doğru ilerledim. Taksinin parasını verip bana baktı.

"Hoşgeldiniz Matmazel."

"Hoşbuldum yakışıklı."
Önümden içeri geçerken ben de arkasından yürüyüp masamızı gösterdim. Leonardo'ya kalabalık olacağımızı söylediğim için bayağı büyük bir masa hazırlamıştı.
"N'aber millet!"

"Oo, bizim müstakbel gelin de gelmiş."
Sehhar'ın söylediğiyle bakışlarını devirip gülümsemişti. Sandalyesini çekmemle oturdu, ben de başka yer olmadığı için yanına oturdum. Sehhar'ın bakışları arada Sarah'ı bulup süzerken Semum'a çaktırmamak için kaçırıyordu.

"Sehhar, dışarı çıkalım mı biraz?"

"Tamam..."
Benim kalkmamla o da kalktı ve mekandan çıktık. Elini tutup bir köşeye çekmemle anlamayan gözlerle bana baktı.

"Ne oluyor Sehhar, niye Sarah'a öyle bakıyorsun."

"Anlamıyor musun gerçekten? Sarah'ı severim, ama yaptıklarını unutma."

"O eskisi gibi değil..."

"O anneni öldüren adamın yanındaydı!.."

"Ama onu öldürürken de bize yardım etti. Biz hata yapmadık mı?.. Neden birilerini geçmişte yaptığı hatalardan yargılıyoruz?"

"Yargılamıyorum... Sadece endişeleniyorum. Dikkat et..."
Yanımdan geçip giderken ben de tekrar mekana doğru ilerledim. O sırada Sarah'ın karşıma çıkmasıyla durdum.

"Sigaran var mı?"
Kalan son sigarayı verip yaktım. İçeri girecekken kolumdan tutarak durdurdu.
"Bir şey mi oldu."

"Hayır..."

"Niye kaçar gibi alelacele içeri giriyorsun o zaman?"
Elinden kurtulup içeri gidecekken önüme geçti. Bir adım yaklaştığında başımı dikleştirip yana çevirdim. Üzerindeki ağır koku burnumu yakıp geçiyordu.

"Kaçmıyorum gitmem gerek."

"İyi, ben dışarıdayım, diye haber de ver istersen. Çocuk musun sen?"
Boynunu kavrayıp sırtını sertçe duvara yasladım. Gözlerimin koyulaştığını, sinirlerimin gerildiğini hissediyordum. Kulağına doğru yaklaşıp:

"Sabrımı zorlama, canını yakmak istemiyorum."
Yavaşça indirdiğimde elini boynuna koydu. Duvarla aramdan çıkmaya çalışırken ellerimi yanlarına koydum. Başını kaldırıp gözlerime baktı.

"Bu halini seviyorum..."
Histerik bir şekilde gülerek ellerini göğsüme koydu. Ceketimi kavrayıp aramızdaki mesafeyi kapattı.
"Dışarıdan saf ve aptal bir çocuk gibi görünüyorsun.. ama bir tilkiden daha kurnazsın."
Göğsümden itip kolumun altından çıkarak uzaklaştı. Üstümü silkeleyip o girdikten biraz sonra içeri girdim. Bizimkilerin yanına giderken Sarah'ı göremeyince etrafa bakındım.

Mürdegân: Yeni Bir Dünya (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin