Duru'nun ağzından
Nazlı ile havalimanında uçuş biletlerimizi almış bekliyorduk. Sabah erken saatte kaldığımız için uyukluyorduk. (Bu arada gideceğimiz yer istanbuldu. Normalde beraber Eskişehirde yaşıyorduk ve aynı üniversiteye gidiyorduk. Ama bir ay önce malesef okuldan atılmıştım. Okuldan atılma sebebim ise okulun zorba kızı Selin ile kavga etmemdi. Ben okuldan atıldığım için Nazlıda benim için okuldan ayrıldı ve beraber İstanbul Boğaz İçi Üniversitesine kayıt yaptırdık. Ve şuandada istanbula gitmek için bekliyoruz.)
Bizim bineceğimizin uçağın kalkıcağına dair yapılan anons sesi ile birden doğruldum. Yanımda uyumak üzere olan Nazlı ise anonsla beraber sıçradı.
Nazlı: noluya ya?
Duru: Bişey olmuyor. Uçuş saatimiz geldi, hadi gidelim. Dedim ve Nazlı ile beraber valizlerimizi alıp uçağın kalkıcağı yere doğru ilerlemeye başladık.
(Duru'nun kombini)
(Nazlı'nın kombini)
Uçağa bindiğimizde Nazlı tuvalete gitti ve bende valizleri koltukların üstündeki boş alana koymaya başladım. Son valizi koyarken ayamda hissettiğim acı ile elimdeki valizi bıraktım ve üstüme düştü. Biri ayağıma basmıştı. Acı ile inlediğinde arkama baktım ve ayağıma basan çocuğu gördüm. Benden uzundu ve dağınık kumral saçları alnına düşüyordu. Ela gözleri ile kaşlarını çatmış bana bakıyordu.Duru: Napıyosun sen ya! Önüne baksana, gerizekalı!
Çocuk: Bana bağırmayı kes! Asıl suçlu sensin bütün yolu kaplamışsın, nasıl geçmemi bekliyordun. Uçarak mı?
Şuna bak ya! Ayağıma basan o! Benden özür dileyeceğine beni suçluyor!
Duru: benden özür dilemen gerekirken bide beni mi suçluyorsun sen! Ve evet, gerekirse uçsaydın umrumda değil!
Dedim ve çocuk tam bana cevap vericekken Nazlının sesini duymamızla sustu.
Nazlı: Noluyo ya? Bağrışmalarınız tuvaletten duyuluyor.
Duru: boş ver. Sonra anlatırım.
Dedim ve yerdeki valizi alıp yukarıya koydum. Nazlı ile koltuklarımıza oturduk. Ayağım hala sızlıyordu. Nazlı gelmeseydi ben bu çocuğu parçalardım!
7 saat sonra
Nazlı ile uçaktan indik ve taksiye binip havalimanına 30 dakikalık uzaklıkta bir otele gittik odamıza yerleştiğimizde çok yorgunduk. Hemen üstümüzü değiştirip rahat bir şeyler giyip kedimizi yatağa attık.
(Duru'nun kıyafeti)
(Nazlı'nın kıyafeti)
Yatağa yattığımızda Nazlı konuşmaya başladı.Nazlı: O çocuk kim di?
Duru: Hangi çocuk?
Nazlı: Uçakta ki çocuk.
Nazlının o çocuğu hatırlatması ile yine sinirlenmiştim. Gözlerimi devirerek konuştum.
Duru: Kim olduğu umrumda değil. Önemsiz biri işte.
Nazlı: Önemsiz biri olduğuna emin misin? Çocuk baya yakışıklıydı.
Duru: Of sus Nazlı. Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Sabah erken kalkmamız gerek, daha ev bakıcaz. Ve bu konuyu bir daha açma. Dedim ve ikimizde uyuduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ ŞARKISI
Teen Fictionİki genç kız atıldıkları okuldan sonra istanbula gider ve yeni bir okula aynı zamanda da yeni bir hayata başlarlar. Fakat istanbulda onları bekleyen çok şey vardır...Hayatlarını değiştiren iki genç adam da buna dahil...