32. Bölüm

46 5 0
                                    

Nazlının ağzından

Duru ile üzerimizi değiştirdik ve biraz makyaj yaptık. Ben saçımı açık bırakmıştım ve maşa ile birazcık dalgalı hale getirmiştim. Duru ise saçını at kuyruğu yapmış ve önlerinden bir tutam bırakmıştı. Makyajlarımızı yaptıktan sonra topuktu ayakkabılarımızı giydik.

(Nazlının ayakkabısı)

(Nazlının ayakkabısı)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Durunun ayakkabısı)

Elbiselerimize uygun ayakkabılarımızı da giydikten sonra çantalarımızı alıp aşağı indik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbiselerimize uygun ayakkabılarımızı da giydikten sonra çantalarımızı alıp aşağı indik. Merdivenlerden inerken Erdem ve Tolgayı merdivenlerin başında beklerken gördük. İkiside çok yakışıklı olmuştu.

(Erdemin kıyafeti)

(Tolganın kıyafeti)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Tolganın kıyafeti)

Merdivenlerden indiğimizde ikiside bize baktı ve bizi görmeleriyle donmaları bir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Merdivenlerden indiğimizde ikiside bize baktı ve bizi görmeleriyle donmaları bir oldu. Ben Erdemin, Duruda Tolganın karşısında durduğunda bizi baştan aşağı süzüyorlardı.

Nazlı: Erdem?

Erdem: Hı?

Erdemin cevabıyla gülmeye başladım. Bu çocuk beni öldürücekti.

Duru: Tolga?

Tolga: Efendim?

Duru: Beni süzmeyi bırak ve lütfen evden çıkalım artık.

Durunun söylediği şeyle Tolga birden kendine gelip Erdemin kolundan tuttu ve dışarı çıktılar. Duru ile birbirimize bakıp güldüğümüzde bizde peşlerinden gittik. Erdemin arabasına bindiğimizde ben Erdemle öne, Duruda Tolgayla arkaya oturmuştu.

Lüks bir restorana geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Her şey o kadar lükstüki ışıklardan gözlerim kamaşmıştı. Girişte bizi bir adam karşıladı. Elinde defter ve kalem vardı.

Erdem: Erdem Öncü adına bir rezervasyonumuz vardı?

Adam: Hemen bakıyorum Efendim.

Adam elindeki deftere biraz göz attıktan sonra tekrar Erdeme dönüp konuştu.

Adam: Ah, Evet. Buyrun Erdem bey, hemen masanızı göstereyim.

Adam bizi masamıza yönlendirdiğinde teşekkür ettik ve adam yanımızdan ayrıldı. Tam masaya oturucaktık ki Erdem benim, Tolgada Durunun sandalyesini çekip oturmamızı beklediler. Gülerek Erdem bakıp sandalyeye oturdum.

Nazlı: Teşekkür ederim.

Erdem: Ne demek, her zaman.

Duru: Sağol Tolga.

Tolga: Bir şey değil, güzelim.

Masaya oturduktan sonra siparişlerimizi verdik ve beklemeye başladık.

Tolga: Eee, nasıl geçti okul?

Tolganın sorusuyla somurtmaya başladım.

Nazlı: Hiç sorma. Dünyanın en kötü okulun ilk günü olabilir!

Duru: Ne oldu ki?

Nazlı: Bugün ilk ders sınıfta, bilin bakalım kiminle karşılaştık?

Duru ve Tolga aynanda cevap verdi

Duru: Kiminle?

Tolga: Kiminle?

Sinirden sırıtarak cevap verdim.

Nazlı: Maalesef Cansu ile!

Duru: Cansu mu? Kimdi ki o? Çıkaramadım?

Nazlı: Hemen hatırlatayım kardeşim. Kütüphaneye gittiğimizde yanında kankasıyla masamıza oturup Erdeme yürüyen Cansu!

Durunun birden yüzü başka bir hal aldı. Çok ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

Duru: Eee, kardeşim? Sonra ne oldu peki?

Nazlı: Ne olmadı ki! Sülük gibi Erdemin yakasına yapıştı "kahve içelim"diye!

Duru: Yanındaki kankasına çekmiş! İyi de onun orda ne işi vardı ki?

Nazlı: Meğersem aynı sınıftaymışız!

Duru: Ne!

Nazlı: Evet, maalesef

Erdem: Umarım o sarı çiyan kankası da o okulda değildir! Şuna bak ya, gerçekten doğruymuş! İstemediğin ot dibinde bitermiş!

Tolga: Kızlar bi sakin mi olsanız acaba?

Erdem: Aynen ya, Nazlı biraz fazla tepki vermiyor musun sencede?

Duru ile aynanda Erdemlere bakıp konuştuk.

Nazlı: Sen sus Erdem!

Duru: Sen sus Tolga!

Erdem ve Tolga, biz aynanda bağırınca yutkunup sustular. Biraz fazla sesimizi yükseltmiş olmalıyız ki bir kaç kişi bize doğru bakıyordu. Yemeklerimiz geldiğinde olanları bi kenara bırakıp yemeğimi yemeye çalıştım. Bu gecenin mahvolmasını istemiyordum açıkçası...

YAZ ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin