Nazlının ağzından
Erdemle sırıl sıklam bir şekilde arabaya bindik ve eve gittik. Erdem hemen klimayı açtı. Eve varana kadar ikimiz de titriyorduk. Eve geldiğimizde hemen içeri girdik ve odalarımıza çıkıp üstümüzü değiştirdik.
(Nazlının kıyafeti)
(Erdemin kıyafeti)
Aşağı indiğimde hala biraz üşüyordum. Salona girdiğimde Erdemi şöminenin başında telefondaki bir şeye yakınlaştırıp yakınlaştırıp gülümseyerek bakarken gördüm. Neye bakıyordu acaba. Yavaşça arkasından geldiğimde göz ucuyla ekrana baktım. Benim fotoğrafım mı o?Erdem geldiğimi görünce hemen telefonu kapattı. Erdemin yanına oturduğumda ısınmaya çalıştım. Erdem bana bakıp konuştu.
Erdem: Gördün mü?
Gülmemeye çalışarak cevap verdim.
Nazlı: Neyi?
Erdem: Fotoğrafı
Nazlı: Ne Fotoğrafı?
Erdem: Telefondaki. Her neyse boş ver.
Nazlı: Benim fotoğrafımdan bahsetiyorsan, Evet gördüm. Güzel çekmişsin. Beğendim.
Erdem: Ne! Gördün mü?
Daha fazla kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda Erdem hiç gülmüyordu.
Nazlı: Evet gördüm. Sana bir tüyo; Fotoğrafını çektiğin kızla aynı ortamda bulunurken asla çektiğin fotoğrafa bakma. Yoksa böyle yakalanırsın.
Erdemde gülmeye başladığında yine konuştum.
Nazlı: Bu arada iskelede son söylediklerini duydum. Bunu bana neden daha önce söylemedin?
Erdem: Neyi?
Yanaklarım kızarmaya başladığında cevap verdim.
Nazlı: Bana aşık olduğunu...
Erdem bi an donup kaldı. Hiç kıpırdamıyordu.
Elimi kaldırıp salladım.Nazlı: Erdem? İyimisin?
Erdem: hı?
Nazlı: İyimisin? Donup kaldın?
Erdem kendine geldiğinde derin bir nefes alıp
Tek nefeste konuştu.Erdem: Nazlı...Seni ilk gördüğümde gerçekten o kadar etkilendim ki...Yıllardır bulamadığım aşkı sende buldum ben...biliyorum şu an bu anlattıklarım sana saçma geliyo-
Erdemin konuşmasını bitirmesine izin vermeden birden dudağına yapıştım. Bu hareketimle Erdem şok olmuştu. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyordum. Bir kaç saniye öylece dona kaldıktan sonra oda karşılık vermeye başladı. Bir kaç dakika boyunca öpüştük. Ayrıldığımızda sadece birbirimize bakıyorduk. İkimizde kızarmıştık. Erdemin aklına bir şey gelmiş gibi birden yüzü düştü.
Erdem: Sabah anlattığın çocuk kimdi.
Nazlı: Iıııı...Şey...
Erdem: Ney?
Nazlı: O kişi sen olabilirsin...
Erdem: Ben mi?
Nazlı: Evet sen...Duru yüzünden her şey yanlış anlaşıldı. Ben aslında senden bahsetiyordum. Sen bi an da gelince Duruda durumu toparlamaya çalıştı ama daha çok batırdı. Hatta sana gerçeği söylemek için peşinden geldim ama sen beni kovdun!
Erdem: Kovmadım, sadece yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
Bi an sinirle konuştum.
Nazlı: Şimdi de yalnız kalmak istersin belki!
Hızla ayağı kalktım. Tam gidecekken Erdem elimi tuttu ve kendine doğru çekti
Erdem: Emin ol şu an sadece seninle yalnız kalmak istiyorum.
Ben Erdeme utanmış bir şekilde bakarken gülmeye başladı.
Erdem: Büyük ihtimalle bu 4 oldu ama yinede söyleyeceğim. Kızarınca çok tatlı oluyorsun...
Erdemin bu söylediğiyle daha fazla kızarmıştım. Erdem elimi biraz daha sıkı tuttuğunda acıyla inledim.
Nazlı: Ah!
Erdem: Noldu!
Nazlı: Elim! Doktorun verdiği kremi sürmeyi unuttum. Sen öyle tutunca yanmaya başladı.
Erdem birden elimi bıraktı.
Erdem: Ben..Ben çok özür dilerim. Gerçekten canını yakmak istememiştim.
Ben tam konuşucakken elimi tekrar tuttu ve nazikçe yara olan yerini öpmeye başladı. O kadar tatlıydı ki onun bu hallerine bayılıyordum.
Nazlı: Hayır, Erdem. Özür dilemene gerek yok. Benim hatam. Kremi sürseydim şimdiye iyileşecekti elim.
Erdem birden elimi bırakıp içeriye doğru gitti. Bir kaç dakika sonra elinde Doktorun verdiği kremle geri döndü.
Nazlı: Kremin sen de ne işi var?
Erdem: Aynısından bende almıştım.
Nazlı: Neden?
Erdem: yine bir yerlerini yakarsan, yedek olarak bulunsun diye.
Hafifçe sırıtmaya başladığımda Erdem elimi tekrar tutup kremi yavaş ve nazikçe sürdü. Erdemle tekrar şöminenin önüne oturduğumuzda sormaya korktuğum soruyu cesaretimi toplayıp utanarak sordum.
Nazlı: Şimdi biz neyiz?
Erdem gülümseyerek bana baktı.
Erdem: Sence...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ ŞARKISI
Genç Kurguİki genç kız atıldıkları okuldan sonra istanbula gider ve yeni bir okula aynı zamanda da yeni bir hayata başlarlar. Fakat istanbulda onları bekleyen çok şey vardır...Hayatlarını değiştiren iki genç adam da buna dahil...