Nazlının ağzından
Erdem: Nazlı...Sana bir şey olsun
istemiyorum...Erdemin söylediği şeyle donup kalmıştım. Ne demişti daha demin?
Nazlı: Ne?
Erdem bi anda kendine gelmiş gibi kendini toparlamaya çalışarak konuştu.
Erdem: Y-Yani, arkadaşım olarak. Sana değer verdiğim için.
Erdem sözünü bitirdiğinde sanki hayal kırıklığına uğramış gibi hissettim. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum. Sanki bana 'arkadaşım olarak' demesine üzülmüştüm.
Nazlı: Anladım...
Gözlerim ellerimize kaydığında hala onun elini tuttuğumu fark ettim. Hemen elimi çektim.
Nazlı: Hadi gidelim artık. Duru ve Tolgayı yalnız bıraktık.
Erdem: peki..
15 dakika sonra
Eve geldiğimizde kapıyı açtım ve içeri girdik. İçeri girdiğimizde Tolganın koltukta oturduğunu gördüm. Yanına gittim ve konuştum.
Nazlı: Tolga? Ne yapıyorsun tek başına? Duru nerde?
Tolga: Odasında. Hazırlanmasını bekliyorum küçük hanımın.
Kaşlarımı çattım. Duru niye hazırlanıyorduki?
Nazlı: Ne için hazırlanıyor?
Tolga: Dışarı çıkacaktık. Siz olmayınca canı sıkıldı, bizde dışarı çıkmaya karar verdik.
Nazlı: Aa öylemi? Bende gelebilir miyim? Bu sıralar çok yoğunduk, kafamı dağıtmam gerekiyor da.
Tolga: Tabii, sizde gelebilirsiniz.
İyide ben tek gelmekten bahsetiyordum. Erdemle değil!
Nazlı: Neyse, ben bir Duruya bakayım.
Durunun odasına gittiğimde kapı kapalıydı. Kapıyı iki kez tıklattıktan sonra içeriden "Gir." Sesini durunca odaya girip kapıyı geri kapattım. Duru kıyafetlerini değiştirmiş, aynanın karşısında makyaj yapıyordu.
(Durunun kıyafeti)
Duru: Aa, geldiniz mi?Nazlı: Geldik de, sen hayırdır? Makyaj filan?
Duru açık kahverengi rujunu sürerken konuştu.
Duru: Ne var? Makyaj yapıyorum işte, her insan gibi.
Nazlı: İyi de, sen normalde makyaj yapmazsın ki.
Duru: Of Nazlı! Bugün yapmaya karar verdim! Çok soru soruyorsun!
Nazlı: Tamam ya! Bişey demedik.
Duru rujunu sürdükten sonra bana döndü.
Duru: Hadi sen de üstünü değiştir bari. Hastaneden geldin.
Nazlı: Tamam, ben değiştirip geliyorum.
Durunun odasından çıkıp kendi odama gittim ve üstümü değiştirdim.
(Nazlının kıyafeti)
Bende biraz makyaj yaptığımda odadan çıktım. Herkes salonda oturmuş beni bekliyordu.Tolga: Eveett, Nazlıda hazır olduğuna göre artık çıkalım.
Hepimiz evden çıktık ve beraber yürüyerek bir kütüphane gittik. Burası çok büyük bir yerdi ve ünlüydü.
İçeri girdiğimizde bir basaya oturduk. Ben Durunun yanına oturucaktım ama Tolga benden önce davrandığı için Erdemin yanına geçtim. Aslında Erdeme kızmamam gerekiyor. Sonuç beni sevmek zorunda değil. Ben kendi kafamda bişeyler kuruyorum işte.
Hepimiz kahve söylemiştik. Kahvelerimiz geldiğinde konuştum.
Nazlı: Burası Ne kadar güzel bir yermiş. Daha önce hiç gelme fırsatım olmamıştı.
Erdem: Senin kadar güzel olamaz...
Erdemin mırıldanarak söylediği şeyi tam duyamamıştım.
Nazlı: Efendim? Bişey mi dedin?
Erdem: Y-Yok, Önemli bişey değil.
Tekrar önüme döndüğümde Tolganın gözlerini Duruya dikmiş baktığını gördüm. Bu çocuk sürekli Duruya bakıyordu. Kahvemden bir kaç yudum aldım ve Etrafı incelemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ ŞARKISI
Teen Fictionİki genç kız atıldıkları okuldan sonra istanbula gider ve yeni bir okula aynı zamanda da yeni bir hayata başlarlar. Fakat istanbulda onları bekleyen çok şey vardır...Hayatlarını değiştiren iki genç adam da buna dahil...