11. Bölüm

68 9 0
                                    

Nazlının ağzından

Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirdim.

(Nazlının kıyafeti)

Üstümü giyip salona gittiğimde Durunun koltukta oturmuş telefona baktığını gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üstümü giyip salona gittiğimde Durunun koltukta oturmuş telefona baktığını gördüm.

(Durunun kıyafeti)

Duruya günaydın dedikten sonra telefonumu alıp Erdeme mesaj attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Duruya günaydın dedikten sonra telefonumu alıp Erdeme mesaj attım.

-------------------------------------------------------

Erdemm💛:

- Kahvaltıya bize gelsenize.

Erdem anında mesajımı gördü.

Çevrim içi... yazıyor...

- Olurr. 10 dakikaya ordayız😉

Erdemin mesajına salak salak sırıtırken Durunun sesini duydum.

Duru: Noldu? Niye salak gibi sırıtıyorsun?

Hemen kafamı telefondan kaldırıp Duruya baktım.

Nazlı: Hiiçç. Kedi videosu gördümde ona gülüyorum. Bir şey yok.

15 dakika sonra

Zil çaldığında koşarak kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda Erdem ve Tolgayı gördüm. Gözlerim Erdemi bulur bulmaz hafifçe tebessüm ettim.

Nazlı: Hoş geldiniz.

Tolga: Hoşbulduk.

Tam Erdem konuşucakken birden ona sarıldım. Erdem afallamış gibi bir kaç saniye öylece durdu. Sonra oda bana karşılık verip sarıldı.

Ayrıldığımızda konuştum.

Nazlı: Hadi içeri geçelim.

Beraber içeri geçtiğimizde Durunun sesini duydum.

Duru: Kim gelmiş?

Duru oturduğu yerden kalkıp arkasını dönünce gördüğü şeyle donup kaldı.

Tolga: Naber?

Duru: iyiyim de, ne işiniz var burda?

Nazlı: Kahvaltıya davet ettimm!

Durunun bir şey demesine izin vermeden Erdeme dönüp konuştum.

Nazlı: Markete gidelim mi? Alınıcak bir kaç bir şey var.

Erdem: Tamam, gidelim.

Nazlı: Bekle çantamı alıp geliyorum.

Çantamı aldım ve çıkmadan önce Duruya döndüm.

Nazlı: sizde biz gelene kadar masayı kurun bari.

Duru: Tamam.

Erdemle beraber evden çıktık ve markete doğru yürümeye başladık.

Erdem: Eee, Nasılsın?

Nazlı: iyiyim, sen nasılsın?

Erdem: Sen iyiysen, iyiyim.

Erdemin söylediği şeyle yüzümde salak bir gülümseme oluşmuştu. Biraz utanmıştım. Yanaklarımın kızardığına eminim. Erdem çenemden tutup yüzümü ona çevirmemi sağladı. Boy farkımızdan dolayı bana doğru eğilip

Erdem: Utanınca çok tatlı oluyorsun.

Erdemin bu sözü ile daha fazla kızarmıştım. Biraz daha böyle durursak kalp krizi geçiricektim. Erdem kahkaha atıp yürümeye devam etti. Bende peşinden gittim.

Markete geldiğimizde içeri girdik. Kahvaltılıkları aldıktan sonra meyve suyu almak için içecek reyonuna gittik. Erdem elinde 2 tane meyve suyu tutmuş seçmemi beklerken o hali o kadar hoşuma gitmişti ki fotoğrafını çekmek istedim. Bu fırsatı kaçıramazdım. Hemen telefonumu çıkartıp fotoğrafını çektim.

Erdem gülmeye başlayınca konuştum.

Nazlı: Napiyim ya, çok tatlı duruyordun.

Erdem: Sen mi? Ben mi?

(Nazlını çektiği fotoğraf)

Yine kızarmaya başladığımda konuyu dağıtmak için konuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yine kızarmaya başladığımda konuyu dağıtmak için konuştum.

Nazlı: sağdaki olsun.

Meyve suyunu alıp kasaya gittik. Aldığımız şeyleri ödeyip eve doğru yürümeye başladık.

YAZ ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin