YAZ ŞARKISI

14. Bölüm

Nazlının ağzından

Erdemin gereksiz telaşı yüzünden hastaneye gelmiştik. Erdem arabayı durdurup arabadan indi ve benim olduğum tarafa gelip kapımı açtı.

Erdem: Hadi, İn.

Nazlı: ya Erdem sen ciddimisin? Ufak bir yanık için neden hastaneye geldik.

Sözüm biter bitmez elimde hissettiğim sızı ile yüzüm buruşturum hafifçe inledim.

Erdem: Aynen Nazlı, ufak bir yanık. Hadi in arabadan.

Zorla arabadan indim ve beraber hastaneye girdik. Sıra numaramızı alıp bir yere oturduk ve beklemeye başladık.

Erdem: çok acıyor mu?

Nazlı: hayır. Arada bir sızlıyor sadece.

Erdem içi acıyomuş gibi elime bakıyordu.

Yarım saat sonra

Hemşire: 459

Hemşirenin sesi ile hemen ayağa kalkıp odaya girdiğimde Erdemde peşimden geldi. İçeri girdiğimde erkek bir doktor karşıladı beni. Erdem kulağıma doğru fısıldadı.

Erdem: Kadın doktor yok muydu?

Nazlı: Erdem! Uzatma istersen. Beni hastaneye kadar getirdin, üstüne sıra bekledim ve şimdi Doktor erkek diye bir daha sıra bekleyemem kusura bakma!

Erdemi dinlemeden içeri doğru yürüdüm.

Doktor: Hoşgeldiniz.

Nazlı: Hoşbuldum

Erdem: -duk. Hoşbulduk.

Erdeme kaşlarımı çatarak baktığımda "Ne?" Dercesine başını salladı. Doktorun sesi ile başımı doktora çevirdim.

Doktor: Ne şikayetiniz vardı?

Nazlı: ufak bir yanık.

Erdem: ufak filan değil.

Erdeme döndüm ve çenemi sıkarak  sessiz bir şekilde

Nazlı: Erdemmm!

Dedim ve Erdem bana gülerek cevap verdi.

Erdem: Efendiiimmm.

Erdemin cevabı ile ister istemez gülmeye başladım. Ona kızamıyordum. Bu halleri çok hoşuma gidiyordu.

Doktor: şöyle oturun lütfen.

Doktorun gösterdiği yere oturduğumda doktor yanıma geldi.

Doktor: Nereniz yandı?

Nazlı: Elim

Doktor: Bakabilir miyim?

Nazlı: tabi

Elimi açtım ve doktora gösterdim. Doktor tam elimi tutacakken Erdemin öksürük sesi odada yankılandı. Doktorla beraber ona döndüğümüzde bize bakıp

Erdem: dokunmadan bakamaz mısınız?

Erdemin bu sorusu ile gülmemek için kendimi zor tuttum.

Doktor: Yaranın durumuna bakmak için dokunmam gerek. Bir sorun mu var?

Erdem doktora "evet, bir sorun var!" Der gibi bakışlar atıyordu ama ağzı tam tersini söyledi. Yumruklarını sıkarak.

Erdem: yok.

Dediğinde Doktor tekrar bana döndü ve sadece benim duyabileceğim bir sesle konuştu.

Doktor: Sevgilin, biraz kıskanç sanırım.

Doktor elimi tutup yarama bakmaya başladığında hiç bir şey söyleyememiştim. Neden sevgilim değil diyemedim ki. Belkide sevgilim olmasını istiyorumdur. Ne diyosun Nazlı! Kendine gel!

Elimde hissettiğim acı ile inledim.

Nazlı: Ahh!

Erdem koşarak yanıma geldi.

Erdem: İyimisin?(!)

Nazlı: İyiyim.

Doktor: Burası mı acıyor?

Nazlı: Evet orası daha çok acıyor.

Doktor: Acıması normal, burası daha çok yanmış. Su toplamak üzere. Elini sargıya alalım. Sonrada sana merhem yazıcam. Her gün sürmeye dikkat et. Geçmiş olsun.

Nazlı: Teşekkürler.

Doktor elimi sargıya alırken Erdem doktora öldürücekmiş gibi bakıyordu. Doktor işi bitince masasına oturduğunda bende oturduğum yerden kalktım. Bilgisayara bir şeyler yazdıktan sonra yazıcıdan çıkan kağıdı bana doğru uzattı.

Doktor: Bu yazdığım merhemi eczaneden alın. Tekrar geçmiş olsun.

Kağıdı almak için uzandığımda Erdem benden önce davranıp kağıdı aldı ve konuştu.

Erdem: Teşekkürler, Doktor Bey. Size iyi günler. Hadi Nazlı gidelim.

Erdem odadan çıktığında Doktora dönüp konuştum.

Nazlı: siz onun kusuruna bakmayın, lütfen. Bugün biraz fazla telaşlı kendisi. Onun adına özür dilerim. İyi günler.

Doktor: Önemli değil. İyi günler.

Odadan çıktım ve Erdemin duvara yaslanmış beni beklediğini gördüm.

Nazlı: İçin rahatladımı Erdem BEY!

Erdem: Rahatlamadı!

Nazlı: Ne?

Erdem: O adam senin canını yakarak muayene etti! Başka doktora gidelim.

Nazlı: Erdem, birazdan bayılıcam artık ya!

Erdem: sakın! Bayılma! Bekle hemen hemşire çağrayım.

Erdem tam arkasını döndüğünde elinden tuttum. Elini tutmamla bana dönmesi bir oldu.
Sakin bir ses tonuyla konuştum.

Nazlı: Erdem. Lütfen bir sakin olur musun? Neden bu kadar panik yapıyosun? Sadece bir yanık. Bu kadar panik yapmana gerek yok. Tamam hastaneye gelelim dedin, geldim. Muayene ol dedin, oldum. Şimdide doktoru beğenmiyorsun, başka doktor istiyorsun. Bi sakin ol. Ben iyiyim, tamam mı? Bir şeyim yok.

Erdem gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu.

Erdem: Canının yanmasını istemiyorum, Saçının teline zarar gelsin istemiyorum, muayene olurkenki acını görmek istemiyorum,

Nazlı: Erdem-

Erdem: Nazlı...Sana bir şey olsun istemiyorum....