Radiohead - Exit Music (For a Film)
▪︎▪︎▪︎
Barbaros Dora.
3 ay önce. Galeri önü.
Yağmur yağıyordu. Sigaramın ıslanıp sönmemesi için kafamı önüme eğmiş, kasketimin altından kaldırıma rastgele döşenen taşları izleyerek yürüyordum. Birçok taş kırılmış, aralarında oluşan çatlaklara çamurlu yağmur suyunun dolmasına izin vermişti. Bu beni hep, çok rahatsız ederdi.
Bugün... Yorucu bir gündü. Belimdeki silahın ağırlığı attığım her adımda daha da artıyor, neredeyse bir cesedi daha sırtımda taşıyormuşum gibi hissetmeme sebep oluyordu. Tenimdeki kan kokusunu duyduğumu zannediyorum, bu gece parfümüm yine ölüm olmuştu.
Sanırım bir gün buna dayanamayacaktım. O gün, bugün değildi, bunu elbette biliyordum. Henüz o denli yılmamıştım. Sadece, az kalmıştı, biliyordum. Bir gün yakayı ele verecektim. Eğer kendimce yeterli sebebe sahip olursam... bunu yapacaktım.
Sahte bir kahkaha sesi sadece yağmur damlalarının duyulduğu sokağı doldurdu.
Birden, adımlarım aksadı.
Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Böyle bir şey hiç dikkatimi çekmezdi, yoluma devam etmeme engel olan illetin ne olduğunu anlamamıştım. Aniden durduğum için arkamdan gelen biri bana çarptı, özür dileyen bir şeyler geveledi sanırsam... bakmadım. Odağım sadece o sahte kahkahayı atan kişideydi. Sesi...
Bir kadın.
Üzerinde siyah ince bir kazak, bileklerine kadar uzanan, çiçekli bir etek... Saçlarının ucu dalga dalga dökülüyor. Yağmurda ıslanıp, ne kıyafetinin ne de saçının bozulmasını istemiyor; ancak yine de orada. Çatının izin verdiği kadar kuru alana gömülmüş, çok da içinde olmayı arzulamadığını tahmin ettiğim bir muhabbetin göbeğinde kalmış. Eh... Muhtemelen üşüyor. Hatta... Evet. Kesinlikle üşüyor. Çenesi titriyor.
Kollarını önünde bağlamış, ince, küçük parmaklarıyla sürekli kendi etini sıkıyor. Yüzündeki gülüş öyle sahte ki... Ancak başka kimse fark etmiyor gibi.
Bakışlarımı kaldırıp, tabeladaki Sanat Galerisi yazısını okudum. Şimdi yanındaki tipler daha anlaşılır gelmişti. Mide bulandırıcı entelektüel mastürbasyon tutkunları...
Kendimi zorlayarak birkaç adım daha attım, yanından geçip gidecektim. Artık elimde ıslanmaktan içindeki tütünü dışarı kusmak üzere olan sigarayı tekrar ağzıma götürecek gibi olsam da son anda fark ettim. Bunun şu an beni öfkelendirmesi gerekirdi.
Öfkelendirmedi.
Yürürken başımı tekrar önüme eğip, bakışlarımı kasketin gölgesine sakladım. Kadının yanından geçerken hafifçe başımı kaldırıp, yüzünü daha yakından görmek istedim. Sadece bir kez, gözlerini görmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor Fati | +18
General FictionAlya Arıkan, renklere aşık ancak hayata karşı bütün beklentisini kaybetmiş bir kadındır. Giydiği çiçekli elbiselere ve sürekli yüzünde taşıdığı sahte gülümsemelere rağmen, içinde her an her şeyden vazgeçmek üzere olan bir ruhu vardır. Barbaros Dora...