Archive - Black and Blue
▪︎▪︎▪︎
"Bomboş yolda kaza yaptınız yani, öyle mi?" Elinde katladığı hırkayı çantaya yerleştirirken Göksel'in ağladığı için kızardığı gözlerini saklamak adına verdiği yersiz çabayı seyrettim.
"Barbaros gibi dikkatli bir adam... Nasıl?"
"Adı üzerinde, kaza." Bakışlarım hastane odasının camından dışarıya döndü. Kendimi... Leş gibi hissediyordum.
"Allah'tan ikiniz de iyisiniz." Dedi Göksel çantanın gözünü kapatırken. "Akıl alır gibi değil..." Derin bir nefes alıp elime baktı.
Yalnızca başımı salladım. Göksel'in getirdiği tişörtün saklayamadığı morluklarımı ve avucumun içindeki kesikleri parmağımın ucuyla tek tek gezerken, beni dikkatle seyrettiğinin farkında değildim.
"Ve şu yüzük..." Dedi sesinde hayret ve şaşkınlık varken. "Bu konuya sıra bile gelmedi." Sesini iyice inceltip öne doğru eğildi. "Evlilik teklifi, Alya? Evlilik!"
Afallamış halde parmağımdaki yüzüğe bakakaldım. Öyle allak bullak haldeydim ki, yüzüğe bakınca üzeri hala kanla kaplıymış gibi görmekten delice korkuyordum ve... Asıl meseleyi yakalayamıyordum.
Bir süre öylece parmağımdaki yüzüğe baktım. Görüşüm bulanıklaşınca gözlerimi kapatıp yersiz bir şekilde ağlamamak için burnumdan derin bir nefes çektim.
"Çok korkmuşsun, Alya." Dedi acı dolu bir sesle. "Kendinde değilsin."
"Ben iyiyim, Göksel." Başımı kaldırıp duvarda asılı olan saate baktım. "Çıkış işlemleri bitsin ve eve gidelim istiyorum, hepsi bu."
Söylediklerime inandığını zannetmiyordum. Ellerini beline yerleştirmiş halde kıstığı kızarık gözlerini üzerime kilitlemişti. Odanın kapısı tıklanana dek bakışlarını çekeceğini sanmıyordum.
Açılan kapının ardından içeri giren Barbaros'u gördüğümde içime yine aynı sızı oturdu. Başka insanlar görüyor muydu emin değildim ama, Barbaros'un suratı başka bir adama ait gibiydi. Solgun, yorgun ve... İsmini koyamadığım, bambaşka bir duyguyla kaplıydı.
"Eve gitme vakti." Dedi bana doğru adımlarken.
Ne adımları aksıyordu ne de yürürken acı çektiğine dair bir ifadesi vardı ancak bunun bir rol olduğunu biliyordum. Canının acımama ihtimali yoktu, ancak yüzünü ifadesiz, bedenini dik tutmayı o kadar rahat bir şekilde hallediyordu ki, dışarıdan bakan birinin yaralı olduğunu anlama ihtimali yoktu.
Yanıma gelip, ayağa kalkmak için desteğe ihtiyacım varmış gibi elini belime yerleştirmek için eğildiğinde çenesinde gerilen o kası görmesem, acı çekmediğine ben bile inanabilirdim.
Koluna tutunup oturduğum koltuktan kalktım. Ancak Barbaros elini belimden çekmedi. Belki de bana destek vermekten ziyade kendisinin bu desteğe ihtiyacı vardı, emin değildim.
![](https://img.wattpad.com/cover/347758854-288-k226923.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor Fati | +18
General FictionAlya Arıkan, renklere aşık ancak hayata karşı bütün beklentisini kaybetmiş bir kadındır. Giydiği çiçekli elbiselere ve sürekli yüzünde taşıdığı sahte gülümsemelere rağmen, içinde her an her şeyden vazgeçmek üzere olan bir ruhu vardır. Barbaros Dora...