4.3. Cicatrize

11.6K 669 400
                                    

Matt Elliott - What's Wrong

Matt Elliott - What's Wrong

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

▪︎▪︎▪︎

Karşımda oturan Göksel'e bakıp, sıkıntıyla iç çektim. O kadar uzun süredir dışarı çıkmamıştım ki, gürültülü bar ortamının beni nasıl gerdiğini unutmuştum.

"İşlerin güzel gitmesine sevindim." Dedim gülümseyerek.

Serdar'a dair duyduklarımdan sonra Göksel'i kontrol etmeden bir gün daha geçiremezdim.

"Sahiden, o adi köpek hayatımdan çıktığından beri kendime geldim. Hiç benlik işler değilmiş öyle mıç mıç ilişkiler." Bardağını dudaklarına götürüp büyük bir yudum aldı.

Başımı sallarken dudağımı dişledim. "Yine de sana ulaşmak falan isterse..."

"Ay, asla." Diye sözümü kesti. Rahat bir nefes çekip gülümsedim. Mide bulandırıcı bir vicdan azabı çekiyordum ancak... Anlatamazdım. İşin ucu Barbaros'a dokunuyordu. Serdar'a yaklaşmaması gerektiğini bilmesi benim için yeterliydi.

"Asıl haberler sende." Dedi hevesle ve küçük masanın üzerine kollarını yerleştirdi. "Birden ciddi bir ilişkinin kucağına düştün ve benim hala hiçbir detaydan haberim yok. Nasıl gidiyor?"

Kaşlarımı kaldırıp bir an bu soruyu nasıl cevaplayacağımı bilemez halde Göksel'in yüzüne bakakaldım. Bu soruya pek çok cevap verebilirdim ancak hiçbiri bütünüyle dürüst cevaplar olmazdı.

"Harika." Dedim bir çırpıda. "Sadece... Beklenmedik." Kaşlarımı çattım. "Anlatabiliyor muyum?"

"Hayır." İçkisinden bir yudum daha aldı. "Beklenmedikten kastın birden bütün hayatının değişmiş olmasıysa, evet." Diye devam etti ve müzik sesi yükselince sesini duyurmak için iyice eğildi.

"O aptal adamın yanındaki işinden istifa ettin, haftaya kendi stüdyonun açılışı var. Resmen Barbaros'un evine taşındın ve... Yüzüne renk geldi." Dedi. "Artık her an intihar etmenden endişe duymuyorum."

Son cümlesine gözlerimi devirerek bardağımı dudaklarıma götürdüm.

"Barbaros senin dönüm noktan oldu." Gülümsedi.

Bir süre söylediğini kafamda tarttıktan sonra başımı yavaşça salladım. Sandığından çok daha fazla haklıydı. "Öyle oldu."

"Yine de Alya..." Duraksadı. "Bilmiyorum, bir şeyler içime tam sinmiyor."

Kaşlarımı çattım. "Nasıl yani? Barbaros'la ilgili mi?"

Olumlu anlamda başını sallarken bir yudum daha aldı. "Tamam, yalnızca birkaç kez gördüm ancak... Adamın yanında ürpermeden durmak imkansız. Duruşu, bakışı... Bilmiyorum. Bazen gözünü kırpmayı unutuyor gibi."

Söylediklerine hak vermem için uzun bir süre düşünmeme gerek yoktu. Gayet farkındaydım. Sadece, bana öyle değildi.

"Bana öyle bakmıyor." Dedim birden. Bu bir savunma mıydı, emin değildim.

Amor Fati | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin