AaRON - Blow▪︎▪︎▪︎
İlk geceyi uykusuz geçirmiştim. Sabah kuşlarının ötmeye başladığını duyduğumda bile gözlerimi kapatmaktan korkar haldeydim.
Telefonum hala avucumda sarılı duruyordu. Barbaros'u aramamak için kendimle öyle büyük bir savaş veriyordum ki, neredeyse boğulacaktım.
Gecenin sabahında da aynı haldeydim. Uykusuzluktan gözlerimi her kırptığımda canımı acıtacak kadar acı duyuyordum. Gün boyu Meryem ablanın nikahla ilgili acele hazırlık planlarını dinleyip, çayımı yudumlarken balkondan dışarıyı seyretmek dışında bir şey yapmamıştım. Açıkçası... Onu da pek dinleyebildiğimi söyleyemezdim.
Eğer bir sonraki gece, yine duvarı seyrettiğim ve küçük küçük ağladığım sırada Barbaros beni aramasaydı, diğer günü nasıl atlatabilirdim emin değildim.
Bir yükün kalkmış olarak uyu, demişti.
Kulaklarımın içine sesinin tınısını kazımak için gözlerimi sımsıkı kapamıştım. Öyle sıkı kapamıştım ki, o gece Barbaros gittiğinden beri ilk kez uyuyakalmıştım.
Ertesi sabah kalktığımda içimde hala korku vardı. Bir an... Gerçekliğin algısını kaybettiğimi fark ettim. Birinin ölmesini istemiştim, kendi ellerimle Barbaros'u yollamıştım ve... Olmuştu.
Ben birinin ölümünden sorumluydum.
O halde neden... İçimde pişmanlığın en ufak bir parçası yoktu? Neden yalnızca... Sahiden bir miktar hafiflemiş hissediyordum?
Günler günleri kovaladı. Barbaros'un gelişi sürekli ertelendi ve gece yarıları beni arayıp ben uyuyana dek telefonda bana kafasından uydurduğuna emin olduğum hikayeleri anlatmasını dinledim.
Her gece... Her gece bunu yaptı.
Hala geceleri kabuslarla uyanıyor ve güneşin batışını bile dehşetle karşılıyor olmama rağmen, her gece Barbaros'un beni arayacağını bildiğim için yatağıma gidip elimde telefonla heyecan ve korku içinde onu bekledim.
Sesini duyacağım için heyecanlanıyordum. Onu özlemek bana fiziksel bir acı veriyordu. Ve aramama ihtimali... Bu ihtimalden çok korkuyordum.
Bazen... Onu hissediyordum. Sanki yanağımı okşayan o tanıdık parmaklarının hissi tenimde geziniyordu, sanki bazen... Geceleri arkamdan bana sarılıyordu, saçlarımı kokluyordu.
Hiçbirinin gerçek olmadığını biliyordum ancak anlık da olsa, varlığını hissediyordum. Zihnim, baş edebilmem için bana oyunlar oynuyordu. Sanki sahiden Barbaros yanımdaymış hissine kapılıp, hemen ardından bunun gerçek olmadığını hatırlıyordum.
Günler geçtikçe korkum büyüyordu. Kendi kendimi tüketme aşamasına gelmiştim. Bir ruhtan hiçbir farkım yoktu ve etrafımda olan biteni takip edemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor Fati | +18
General FictionAlya Arıkan, renklere aşık ancak hayata karşı bütün beklentisini kaybetmiş bir kadındır. Giydiği çiçekli elbiselere ve sürekli yüzünde taşıdığı sahte gülümsemelere rağmen, içinde her an her şeyden vazgeçmek üzere olan bir ruhu vardır. Barbaros Dora...