10. Yalancı

10.9K 531 450
                                    

‼️ BDSM AĞIRLIKLI SMUT İÇERİR ‼️

-Hyunjin'in ağzından-

Felix'i sabah karşımda görünce sevinmiştim. Buraya özel hizmetçim olmak için görüşmeye gelmişti. Bu resmen kaderin cilvesiydi...

Ama beni tanımıyormuş gibi yaptı. Üstüne üstlük bambaşka bir isimle kendini tanıttı: Lee Yongbok.

Ne? "Felix" nereden çıkmıştı o zaman? Beni resmen kandırmıştı. Aptallık edip gerçek ismimi söylemiştim bir de ona.

Hâlâ yüzsüz gibi hiçbir şey yapmadan mülakata devam ediyordu. Bu hareketleri beni çıldırtıyordu. Onu işe alınca çok çektirecektim.

İki kişi kalmışlardı ve diğerinin tavrı çok iticiydi. Normalde hemen postalardım ama Felix'in bir gün daha endişeyle beklemesini istedim, ona ceza verdim. Yoksa ilk gördüğüm andan beri işe o seçilmişti zaten...

Ertesi gün giymesi için özel kostümlerden sipariş ettim. O geceden aklımda kalanla bedenini tahmin ettim.

Bu tam takımda tanga bile vardı. Onun üstünde görmek için sabırsızlanıyordum.

Sabah başta kabul etmese de sert tavrımdan dolayı bir şey diyemedi. Giyinip aşağıya indiğinde yanakları al al olmuştu, tatlı duruyordu.

Bu çorapları seçmekle hata etmiştim. Bacakları görünmüyordu. Bir sonraki önlükte buna dikkat edecektim.

Bağcıkları tam oturacak şekilde çekmemle elbise daha da seksi oldu. Eteği artık sınırı geçmişti. Her adımında, her hareketinde Felix'in parlak beyaz tenini görüyordum. Onu şimdiden becermek istiyordum, kendimi zor tutuyordum.

Şirkete gidip işlerimi hallettikten sonra eve döndüm. Yemek yapmıştı. Ona tabak çıkarınca bilerek kalçalarını bana sürttü. Tanrım... Her hareketi beni deli ediyordu. Bir süre ikimiz de kıpırdamadık.

Yemekten sonra içeride oturunca yere su döktüm. Felix önümde eğilip temizlik yaparken onu izlemek istiyordum.

Her eğilişinde tenini daha çok görüyordum. Arkasına dönüp diğer tarafı temizlerken teni iyice görünmeye başladı.

Yerimden doğrulup kalçasını okşamama hiçbir şey demedi. Aslında karşı çıksa dururdum ama o tepki vermedikçe benim daha çok dokunasım geliyordu.

Aklıma beni kandırması gelince yine sinirlerim bozuldu. Birkaç kez sertçe tokat atıp onu sorguya çektim. En son yanıma gelip o tatlı gözleriyle bana kendini affettirmeyi başardı.

Yatak odasına çıkınca ben de odama çekildim. Çarşafımın yenilendiğini fark ettim. Benden izinsiz yapmıştı bunu.

Hemen ona seslenip odaya çağırdım. Kızdığımı düşünüp panikle söylediği şeylerle asla beklemediğim cevaplar duydum. Felix beni düşünerek kendini tatmin etmişti...

"Cezalısın. Yatağa geç."

Ne desem ikiletmeden yerine getiriyordu. Yatağın kenarına çıkıp dizlerinin üstünde durdu. Sırtından itip öne eğilmesini sağladım.

Eteğini beline attım ve kalçalarını avuçladım. O ise hafif hafif sağa sola oynatıyordu, onu bir an önce becermemi istiyordu.

Kalçasına tokat attığım gibi inledi.
"Bir daha benden habersiz odamda böyle şeyler yaparsan seni durmadan beceririm."

"Ö-özür dilerim..."

Fermuarımı çekip altımı sıyırdım. Penisim anında dikleşti. Bu çocuk beni çok fena tahrik ediyordu.

Tangasının ipini yana çektim parmağımla deliğini rahatlattım. Felix durmadan kendini kasıyordu. Çorapları dizine kadar düşmüştü.

Deliğine hizalanıp penisimin tamamını içine ittim. "Ahhh..."

Çığlık atmasını umursamadan geri çekilip bir daha içine girdim. Sarsıldığı yerden doğrulmaya çalıştı.

"Ayrıca bana herhangi bir konuda bir daha yalan söylersen..."

Geri çıkıp tekrar kökledim. "...ağzını beceririm. Boşaldığım her şeyi yutmak zorunda kalırsın."

Sadece deli gibi inliyordu. Elleriyle yataktan destek alıp dengede durmaya çalışıyordu.

Kalçasını kasıklarıma biraz daha bastırmasıyla gelgit yapmaya başladım. Elbisesi de onunla birlikte ileri geri gidiyordu.

"Mmh... Hyunjin..."

Saygı eklerini bırakıp ismimi söylemesi aklımı başımdan alıyordu. Biraz daha hızlandım.

"Mmhh... Evet... Devam et..."

Kalçasına tokat attım.
"Bana emir verme."

Sertçe içine girip çıkmaya devam ettim. Islanmıştım, her vuruşumda ses çıkıyordu.

"Ahh... Ahh... Dayanamıyorum..."

Felix hemen kıvama gelmişti. Harketlerini durdurup sadece onu nasıl becerdiğime odaklandı. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra titreyerek boşaldı. "A-ahhh..."

Ben daha rahatlamamıştım, sertçe becermeye devam ettim. Zevkten durmadan kasılıyordu. Kesik kesik nefes alıyordu.

Benim de nefesim kesilince kalçasını kendime tam çekip en dipte içine boşaldım. "Mmmhh..."

Birkaç saniye sonra içinden çıkıp yatağa uzanınca başını bana doğru çevirdi. "Ben de uzanabilir miyim? Çok yoruldum..."

"Uzan." dediğim an kollarını serbest bırakıp yatağa düştü. Hâlâ daha ara ara kasılıyordu.

Bunun için önceden izin alması tatlı gelmişti. Öbür tarafa baktığından dolayı yüzümü görmüyordu. Ben de rahatça gülümseyip onu izledim.

Ellerimi sarı saçlarına götürüp hafif hafif dokundum. "Aferin Yongbok... Cezan bitti."

Bunun ceza olduğunu unutmuştu. Başını bana çevirince saçları kabardı. Masum bir tonla "Hm?" dedi.

İri gözlerine bakmamaya çalıştım.
"Cezan bitti diyorum. Kalkabilirsin."

"Nasıl yani?"

Tanrım... Bu konuşma beni çok zorluyordu. Felix'in tatlı yüzünü görmek içimi yumuşatıyordu ve bu hiç hoşuma gitmiyordu. Merakla cevabımı bekliyordu.

"Artık odana git diyorum."

Bunu duyunca gözleri dolmaya başladı. Yorgun bir şekilde doğrulmaya çalıştı.
"Peki efendim..."

Boğazımda yumru oluştu, yutkunamadım. Ayağa kalkıp üstünü düzeltti. Başını eğip "İyi geceler Bay Hwang." dedi.

Kapıyı yavaşça kapattıktan sonra gözlerimden birkaç damla yaş süzüldü. Sonunda rahat bir nefes alabilmiştim. Felix'e bağlanmamam lazımdı ama beni mıknatıs gibi kendine çekiyordu.

Onu becerirken öpüşmüyordum bile. Nasıl duygusal olarak bu kadar zayıf düşüyordum?

"Çık aklımdan Lee Yongbok..."


💎💎💎

Sassy Maid | Hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin