Sassy Maid | Hyunlix +18

44. Deja Vu

-Yongbok'un ağzından-

Saunada kafa dinlerken çabuk toparlanmıştım. Çünkü ortada haksız olduğum bir durum yoktu. Tavana bakarken "İkisinin de canı cehenneme." dedim.

Aklıma Hyunjin'le anılarımız gelince gözlerim doldu, yaşlar yanağımdan düşmeye başladı. "Ne yapıyor şu an acaba..."

Sonra bana hiç güvenmeden ve inanmadan kışın ortasında direkt evden atışı geldi. "Öküz herif. Hayvan. Ayı."

Bir ağlayıp bir sakinleşmekten yorulmuştum. Saatler sonra karşımda siyahlara bürünmüş Hyunjin'i gördüm. Nefes nefese kalmıştı, endişeli görünüyordu.

Beni sırtına alıp dışarı kaçırdı. Kapıdaki ajummayla nereden tanışıyordu bilmiyorum ama kimse bir şey demedi, bize güldüler.

Eve vardığımızda hafif sinirli olduğu için gözüme yine seksi gelmeye başlamıştı.

Birkaç gün sonra Hyunjin bana tıpkı ilk günlerdeki gibi sert davranmaya başlamıştı ve bu hiç iyi değildi. Fena tahrik oluyordum...

💎💎💎

Cuma gecesi beni yakaladığında ona bilerek odasına girdiğimi hiç çaktırmadım. Kalçamı avuçlarken bile kendimden geçiyordum ki diliyle beni becermeye başladı.

Devam edeceğini söyleyip yatağa götürürken hiçbir şey demedim çünkü bunu ben de istiyordum.

Ona biraz daha yaramazlık yaptığımı itiraf edince cezanın ikiye katlandığını söyledi. Bununla alt kısmım uyandı, bir an önce şu dudaklarını emmem lazımdı.

İşi, planı, kuralları, her şeyi unutmuştum. İradem kalbime yenik düşmüştü. Hyunjin'in sıcaklığı beni mıknatıs gibi kendine çekiyordu. Sadece teslim olup dudaklarına yaklaşacaktım ki... Zil çaldı. Kardeşim gelmişti.

Odama kaçıp soyundum. Aklıma beni diliyle becerdiği gelince penisim yine kalktı.

"Mmh..."
Onlar aşağıda otururken dayanamayıp 5 dakikada kendimi rahatlattım. Yongjae'den dolayı bir süre böyle şeyler yapmayacağımız kesindi zaten.

Sonunda boşalınca kendime geldim. Hızlıca temizlenip uzun önlüklerimi giydim.

Aşağıya inerken kardeşimin bağırdığını duydum. "Neler oluyor? Ne bu gürültü?"

Gözlerim Hyunjin'in altına kaydı. O iyi durumdaydı, kardeşimle dikkati dağılmıştı. Hâlâ ihtiyacı olsaydı rahatlaması için bir şekilde onu yukarı yollardım.

Yongjae az önceki isyankar tonla "Abi, Hyunjin Hyung seni çok iyi tanıyor. Hatta benden daha iyi olabilir. Nasıl ya?" dedi.

Kardeşimin diğer yanına geçtim, yani Hyunjin'in karşısına. "Bilmem, nasıl ya?"

Masanın altından ayaklarımla oynuyordu, bununla gülmemi gizleyemedim. Hyunjin'e karşı sinirim geçmişti ama eğer ki barışacaksak güven konusunda onu tembihleyecektim.

"Hadi uyuyalım Yongjae. 6'da kalkıp seni otobüse yetiştirmem lazım."

💎💎💎

Sabah uyandığımda kardeşimin küçük bedeniyle sımsıkı sarıldığımızı gördüm. Bu sırada biri yanağımı dürtüyordu.

Bu Hyunjin'di, odama gelmişti.
"Hadi kalkın, sizi bırakayım."

Beni dürten parmağı bebek gibi tutup kenara çektim. Hyunjin eğilip yanağımı öptü. Gözlerim kocaman açıldı ama ses çıkaramadım. Kardeşim uyanmamalıydı.