Sassy Maid | Hyunlix +18

22. Kardeş

Felix beni görünce kardeşini içeri yollayıp kapıyı kapattı. Heyecanla buraya yaklaşıp dış kilidi açtı. "Ya! Senin burada ne işi var?"

Bir süre sessiz kalıp çok özlediğim kişiyi izledim. O da gözlerime baktı.
"Yani... Hoş geldin..."

Şu an üstüne atlamak istiyordum ama etrafta bir sürü minik ev vardı. Herkes her şeyi görebilirdi.

"Hoş buldum sevgilim."

"Bu sürprizi neye borçluyum?" derken koluma girip beni bahçeye aldı. Demir kapıyı üstümüze kapattı.

"Seni çok özledim, dayanamayıp arabaya atladım." deyince kolumdaki eli aşağıya indi, parmaklarımızı kenetledi. Sessizce "Ben de seni çok özledim..." dedi.

Evin kapısına yaklaştığımızda elimdeki poşetleri ona uzattım. "Bunu annenlere getirdim."

-Sen neden vermiyorsun?

-Hazır hissetmiyorum Felix...

-Peki, zorlamayacağım. Hemen dönüyor musun?

-Evet bebeğim. Ama bir kez sarılmak isterdim açıkçası. O kadar yol geldim.

Sağa sola eğilip etrafta biri var mı diye kontrol ettikten sonra kollarını açtı. "Gel..."

Direkt üstüne çullandım. Başımı omzuna gömüp kokusunu içime çektim. O da ellerini sırtıma getirip okşadı.

Beni taşırken zorlanıyordu. Nefesi kesik kesik bir şekilde konuşmaya çalışıyordu. "Ya- çok ağırsın- kalksana- hahaha-"

Kapının pat diye açılmasıyla hemen ayrıldık. Bu annesiydi, iri parlak gözlerinden anlaşılıyordu.

"Bu kim... Yongbok?"

Sesimi temizleyip hemen önünde eğildim. "Merhaba efendim, ben Hwang Hyunjin."

"Merhaba..." derken hâlâ oğluna bakıyordu. Olayı anlamaya çalışıyordu.

"Anne, Bay Hwang benim patronum."

"Ne?!"
Hemen koluma girip gülümsedi. "Çok özür dilerim Bay Hwang, buyrun içeri geçin!"

Kolundan kurtulmak için kıvranırken aynı zamanda durumu açıklamaya çalışıyordum. "Yok hayır ben şimdi geri dönecektim-"

"Tatlım! Yongbok'un patronu gelmiş!"

💎💎💎

İçeri geçtiğimizde yer masasının bir tarafında annesi, babası, kardeşi; karşı tarafında sevgilim ve ben dizlerimizin üstüne oturmuştuk. Olay buraya nasıl geldi hiç bilmiyorum... Ne işim vardı şu an burada?

Anne babası onun hemşireliğe devam ettiğini düşünüp beni de hastanenin başhekimi sanmıştı. Felix'in okulu bırakıp çalışmaya başladığını duyunca şok oldular.

Herkes bir şeyler düşünürken kardeşi sessizliği bozdu. "Ajusshi, görmek istediğin kişi abim miydi?"

-Ya! Ona nasıl Ajusshi dersin?!
-Aigoo, oğlumuz çok düşüncesiz ^^
-Ya, Lee Yongjae...

"Ama abi ne yapayım? Bu ajusshi arabada dedi ki buraya gelme sebebi- AH!"

Alttan onu dürtmek için ayağımı uzatacaktım ki aynı anda birkaç ayak daha hissettim. Başka kimler onu dürtüyordu emin değilim.

"Kusura bakmayın Bay Hwang.
Çocuk kafası işte." ^^

"Sorun değil, çok tatlı." dediğim halde Yongjae bana kötü kötü bakıyordu. Abisine aşık olduğumu bir tek o biliyordu.