-Hyunjin'in ağzından-
Dış kapının sesini duyunca merakla odamdan çıktım. "Yongbok?"
Gitmişti, evde çıt çıkmıyordu. Aşağıya inip bütün odalara baktım. Çıkmadan önce etraftaki kan lekelerini silmişti, ilk yardım çantası da köşede duruyordu. Paltomu dolaba astıktan sonra botunu giyip çıkmıştı.
"Yongbok..."
Şu anda neden ağlıyordum ki? Beni aldatan biri için neden ağlıyordum? Duyguları gerçek olsaydı başka bir erkeği eve alır mıydı? Hayır.
Sonuç olarak tamamen yalnızdım. Kimsem yoktu. Hayatın her alanında bir sorun karşıma çıkıyordu. 2 gün huzura ersem bütün evren hemen hıncını geri çıkarıyordu. Çok yorulmuştum, bıkmıştım.
💎💎💎
Akşama doğru karnım guruldamaya başladı, bütün gün hiçbir şey yememiştim. Mutfağa inip tencerelere baktığımda bana en sevdiğim yemeği yapmıştı. "Kızartılmış mandu mu..."
Bir tabak çıkarıp yemek yedim. O kadar lezzetli yapmıştı ki ağlamam durmuştu, kendime gelmiştim.
Sonra onun minik elleriyle şu hamurları katladığını düşününce tekrar ağlayasım geldi. Yongbok yüzünden vücudum dört mevsimi yaşıyordu.
Gidip duş aldım. Uzun zamandır bu kadar çok ağlamamıştım, gözlerim şişmişti. Biraz daha iyi hissedince banyodan çıktım, giyinip saçlarımı kuruladım.
Kapı çalınca heyecanla aşağıya indim. Açtığımda ise karşımda Yongbok yoktu, kardeşi vardı.
"Yongjae?"
"Hyung..." dediği gibi gözleri doldu. Çantasını yere atıp üstüme çullandı, hüngür hüngür ağlamaya başladı.
"Ne oldu?!"
"Hyung- huğaaeueuağa"
Ağlamaya devam edince sırtına vurup onu sakinleştirmeye çalıştım. Kanepeye oturttuktan sonra burnunu sildim.Sesi boğuk çıkıyordu ve gözleri kızarmıştı. Bu görüntüsü bile aklıma Yongbok'un sabahki halini getiriyordu, içim burkuluyordu.
"Anton'un abisi artık görüşmemize izin vermeyeceğini söyledi ve beni evden kovdu!" deyince tekrar ağlamaya başlayıp karnıma sımsıkı sarıldı.
"Dur sakin ol, halledilebilir bir durum. Anton'la sanaldan konuşmaya devam edebilirsin."
Boşluğa bakarak "Hayır... Her şey bitti." dedi. Ses tonu o kadar çaresizdi ki ben de onunla birlikte düşüncelere daldım.
"Haklısın, her şey bitti..."
💎💎💎
Yongjae başını bacaklarımın üstüne koyup horlaya horlaya uyuyunca komiğime gitti. "Az önce hayattan vazgeçmiş çocuk şimdi mışıl mışıl uyuyor?"
Biraz sarı saçlarını sevdim. Sırtımı yaslayıp düşüncelere daldım. Kardeşi sürekli Yongbok'u hatırlatıyordu. Onu şimdiden deli gibi özlemiştim.
"Keşke bir mucize gerçekleşse de bu yaşananların hepsi kabus falan olsa..."
Minik bedeni kucağıma alıp yukarı çıkardım. Yongbok'un yatağına bıraktığımda kokusunu aldı, gülümseyip yastığına sarıldı. Uykulu uykulu "Seni özledim abi..." diye mırıldandı. Nefesleri tekrar derinleşti.
Başını okşayıp "Ben de onu özledim..." dedim. Üstünü örttükten sonra yavaşça kapısını örttüm.
Yatağıma dönünce telefonu elime aldım. Hiç bildirim yoktu. "Şu an ne yapıyor acaba? Dışarıda kalmamıştır, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy Maid | Hyunlix +18
FanfictionBu hikaye +18 öğeler içermektedir! Genç iş adamı Hwang Hyunjin büyük malikanesinde kişisel hizmetçilik yapacak birini aramaktadır. Mülakata gelenler arasında geçen hafta gece kulübünde seviştiği çocuğu görünce şok olur. "Demek bana yalan söyledin Le...