47. "Efendim rahatladı mı?"

6K 268 174
                                    

‼️ BDSM AĞIRLIKLI SMUT İÇERİR ‼️

"Evet... En sert şekilde becer beni..."

Hyunjin'in nefesinden sırıttığını hissettim. "Peki o zaman."

Elleri kalçamdan ayrılıp yukarı kaydı. Bedenimi kavrayınca önden parmak uçlarıyla kasıklarımda gezindi. Bu hareketiyle alt tarafım gıdıklanmaya başladı.

Gelgitler sırasında tenimi okşaya okşaya yukarı ilerleyip belimi tuttu. Birden bütün penisine içime itti. "Ahhh..."

Hiç beklemeden ileri geri devam etti. İçim zaten yanıyordu, bir de onu böyle yutunca iyice sıcacık olmuştum. Yanaklarım ısınmıştı.

Duvarlarımı yıkarak içime girerken beni de kendine çekiyordu, çıkarken geri serbest bırakıyordu. Bu şekilde ona teslim olmuştum. Saçlarım öne arkaya sallanıyordu. "Ahh... Hyunjin..."

Kalçamı biraz daha çıkarmamla en dibe geldi, tamamen bir olduk. Her vuruşta teni benimkine çarpıyordu, ses çıkıyordu. Hafiften ıslanmaya başlayınca daha rahat bir şekilde gelgit yaptı. "Mmh... Evet..."

Saçlarımı tuttuğu gibi başımı yukarı çektiğinde inleyerek kaşlarımı çattım. Bir elimle yataktan destek almaya çalıştım. Başımı hâlâ tutarken sırtımdaki bağlara ulaştı.

Boştaki elimle elbisemin üstünü gevşetmesine yardımcı oldum. Askılarımı omzumdan sıyırıp dirseklerime kadar indirince göğsüm açıldı.

Elini göğsüme getirip okşarken arada ucunu sıkıyordu, ben inledikçe daha sert oluyordu. Dayanamayıp parmaklarımı yaladım ve diğer göğsümün ucunu da ben dürtmeye başladım. Zevk suyum yavaş yavaş penisimden sızıyordu.

Saçımı geri bıraktığı gibi öne düştüm. Gözlerim dolmuştu. Kalçama sert bir tokat attıktan sonra ellerini belime geri sabitleyip sert sert köklemeye başladı.
"Ah- Ah- Ahh- Ahh..."

"Mmmh..."
Hyunjin'in ses tonundan hâlâ sinirli olduğunu hissettim. Durmadan beceriyordu. En dibe her vuruşunda vücudumu kasıp kendimi ister istemez yukarı çekiyordum. Elbisem de benimle birlikte sallanıyordu.

"Ahh-hh... Hyunjin- Bu çok- güzel... Mmh..."

Cevap vermeden sessiz sessiz inliyordu. Kıvama gelmişti, birazdan bütün sıvısı içime dolacaktı. Sabırsızlıkla dudağımı ısırdım.

Son vuruşunda kıpırdamadı ve üstüme yükünü vererek iyice bastırdı. Sıcacık sıvısı içimde patladı. "Mmmhh... Yongbok..."

Önden penisime ulaşıp okşamaya başladı. Üstüme ağırlığını verirken koca penisi hâlâ içimdeydi. Duvarlarım nabız gibi atıyordu, durmadan kasılıyordu.

Penisimi kendine çeke çeke severken gözlerim kapandı, ben de titreyerek boşaldım. Tamamen odaklandığım için sesim kesildi.

10 saniye sonra gözlerimi açıp nefes almaya başladığımda içimden çıktı. Kendini yatağa bıraktı.

Islak yanaklarla yanına uzanınca kolunu sırtıma sarıp tenimi okşadı, ben de başımı göğsüne yasladım. "Efendim rahatladı mı?"

Buna verdiği cevap direkt şu oldu:
"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum..." deyip ıslak yanağımı sıcak göğsüne sürttüm. Tenini bir kez öpüp başımı geri yasladım.

"Rahatladım. Sinir stres kalmadı. Ama senin ağladığını fark etmemişim, özür dilerim..."

"Hayır dileme." deyince saçlarımı okşadığı elleri durdu, şaşkınlıkla bana baktı. "Ne?"

"Çok zevk alıyorum bundan."

Birkaç saniye birbirimizin gözlerine baktıktan sonra gülmeye başladı. "İki manyak bulmuşuz birbirimizi."

Ben de kıkırdayıp doğruldum ve dudaklarını ısırdım. "Mmh... Dur..."

"Yoo." deyip biraz daha ısırdım ve bırakmadan kendime çektim. Bununla sinirlenerek hırlama gibi bir ses çıkardı, üstüme çıkıp bileklerimi tuttu. "Bir tur daha mı becermemi istiyorsun? Rahat dur."

Bir süre şu agresif gözlere baktım. Beni korkutmuyordu, tatlı geliyordu. Bu sözlerine gülümseyerek karşılık verdiğimi görünce afalladı, dişlerime baktı. Hayran hayran gülüşümü izliyordu.

Yüzüm tekrar ciddileşince aramızda sessizlik oldu. Dudaklarıma bakıp eğildi, öpüşmeye başladık. İkimiz de dudaklarımızı aralayınca tahrik edici sesler odada yankılandı.

Bileklerimi serbest bırakmasıyla boynuna sarılıp onu biraz daha kendime çektim. Üstüme yükünü verip dudaklarımı emdi. "Mmh... Sana deliler gibi aşığım..."

Yanağımı öptükten sonra kulağımı ve boynumu da öptü. İçimdeki dürtüyle uzun saçlarını okşadım. "Ben de sana aşığım Hyunjin..."

💎💎💎

Sabah uyandığımda sarmaş dolaş olduğumuzu görünce hiç hareket etmek istemedim. Ama saat 10 olmuştu, artık kalkmalıydık.

İyice gerinip yanımda yatan sevgilime baktım. Yine yavru kediye dönmüş, uyuyordu. Tipine dayanamayıp dudaklarını ısırdım.

Gülümseyip o da dudaklarımı öptü. Vücudunu olduğum tarafa tam çevirip geri uyudu. Gözünün altındaki beni öptükten sonra yataktan kalktım.

Aşağıya inip omlete katmak için gerekli olan sebzeleri minik minik doğradım.

Hyunjin de yaklaşık 10 dakika sonra boxerla yanıma geldi. Ben yumurtayı çırparken arkamdan sarıldı ve başını omzuma koydu.

"Az önce babamlar aradı Felix... ve garip bir konuşma geçti aramızda."

Korkunca iki elimi de durdurdum ve başımı ona çevirdim. "Ne oldu?"

Gülümseyip yanağımı öptü.
"Sorun yok bebeğim... Hatta iyi bir şey var. Bizi bugün yemeğe çağırdılar, seni yakından tanımak istiyorlarmış."

Bununla heyecanlanıp önüme döndüm ve yumurtayı daha hızlı çırpmaya başladım. "Ne giymeliyim? Nasıl konuşmalıyım? Keşke onlara bağırmasaydım."

"Hayır Felix. İyi ki onların yüzüne gerçekleri çarptın. Bence zaten tam da bu yüzden dikkatlerini çektin. Birbirimizden hoşlandığımızı zaten anlamışlardı o gün."

Bununla rahatladım. Sebzeleri ve yumurtayı tavaya döktükten sonra arkama dönüp tezgaha yaslandım. Dün geceden beri gevşek duran elbisemin askılığı aşağı düşünce Hyunjin omzumu içten bir şekilde öptü. "Oh..."

"Kahvaltı yedikten sonra hemen yukarı çıkıp bana kıyafet seçelim olur mu? Sen zaten hep siyah giyiyorsun."

"Hıhım..." derken köprücük kemiğime öpücükler bırakıyordu. Gıdıklanınca ocağa geri döndüm. Omleti kontrol ettim.

Kahvaltıdan sonra Hyunjin'in odasına gittik. Zaten beni sürekli yarı çıplak görüyordu, hemen soyunup elbisemi yere attım ve duşa girdim.

O da içeri girip yanıma geldi, birlikte yıkandık. En güzel kıyafetlerimden birini seçip Hyunjin'le uyumlu uyumlu giyindik. Kalan hazırlıkları özenle tamamladık.


💎💎💎


Ailesinin evine ilk defa gittiğim için yemek boyu çok heyecanlıydım. İlişkimiz hakkında hiçbir şey sormadılar, tamamen beni tanımaya çalıştılar. Onun ilk defa bir insana bu kadar yakın olduğunu, şaşkına döndüklerini söylediler.

İkimize karşı geçenki tavırları asla yoktu. Hyunjin uzun zamandır bugünü bekliyormuş gibi duygusaldı. Dışarıya belli etmemeye çalışıyordu ama ben görebiliyordum.

Akşamüstü eve vardığımızda keyfimiz yerindeydi. Kolunu omzuma atınca öbür taraftan elini tuttum. Burnunu yanağıma sürttü ve "Annemlerle kavgasız bir yemek yediğime inanamıyorum. Hepsi senin sayende Felix!" dedi.

"Buna sevindim sevgilim." deyip gülümsedim. Bütün gece çocuk gibi mutluydu. Uyuyana kadar ailesi hakkında bir şeyler anlatıyordu. Ben de huzurla onu dinliyordum.


💎💎💎

Sassy Maid | Hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin