Sassy Maid | Hyunlix +18

33. Küvet

‼️ BDSM AĞIRLIKLI SMUT İÇERİR ‼️

Banyoda Hyunjin'in bacaklarının arasına otururken yavaşça ona döndüm. O fotoğraftan sonra yine gerilmişti. Ellerime köpük alıp göğüslerini ve omzunu okşadım.

Vücudunu ovdukça rahatladı, mayışınca gözlerini kapatıp arkasına yaslandı. "Efendim başka nerelere masaj istiyor?"

"Kollarıma da yap."

Tam dönüp bacaklarımı araladım ve kucağına oturdum. Bileklerini omzuma yaslayıp minik hareketlerle kollarını ovdum, gevşemesini sağladım.

Burada işim bitince tekrar göğsüyle omuzları arasında ellerimi gezdirip vücudunu izledim. Teni o kadar beyazdı ki köpüklerin içinde kaybolmuştu.

Hazır gözleri kapalıyken aralık kalmış dudaklarına yaklaştım. Dilimi arasına sokup biraz oynadıktan sonra hafifçe emdim.

Geri çekildiğimde Hyunjin gözlerini açmıştı. Kalçamın altında penisini hissetmeye başladım.

Ellerini belime getirip köpüklerle okşadı. Gözlerine bakarak dudaklarına tekrar yaklaştım. Dillerimizi buluşturup tükürüğümüzü karıştırdık, ayrılırken uzayınca hemen geri birleşip birbirimizin dudaklarını emdik.

Alt dudağını çok hafif dişleyip kendime çektikten sonra eme eme tadını almaya çalıştım. Uzun süre sonra bırakınca ıslak bir ses çıktı. Son kez tutkulu öpücük bıraktık dudaklarımıza.

İkimizin de penisi iyice dikleşmişti. Hyunjin çok yorulmuştu, ben sabahki kadar ağrı hissetmiyordum. Onu hiç zorlamadan bir tur yapmak istiyordum.

Dizlerimin üstünde doğrulduğumda oturmama izin vermeden önce elini sırtıma getirdi ve beni kendine çekti. Göğüs ucumu yaladıktan sonra koklayıp öptü. Yumuşak yumuşak emmeye devam ederken başımı geri yasladım ve ellerimi ensesine getirdim.

Tenimi öperek diğer göğüs ucumu da iyice emdi. Başımı eğip aşağıya baktım. Vücudumun her yeri izle dolu olduğu için Hyunjin bugün çok yumuşak seviyordu.

Emerek kendine iyice çektikten sonra aniden bırakınca ses çıktı. Göğsüm kızarmıştı. Başını kaldırıp gözlerimizi buluşturdu. Tekrar eğildim ve ıslak dudaklarını öptüm. O da benimkileri öptü.

Ayrılıp bir elimi aşağıya götürdüm. Sertleşmiş penisini deliğime hizaladıktan sonra gözlerine bakarak yavaşça oturdum. "Mmhh..."

Gözlerini kapatıp gevşedi ve küvetin içinde biraz daha yayılarak sırtını yasladı. Böylece penisinin tamamını içine aldım, kalçalarım sıcak tenine değdi. Bir süre kalkmak istemedim. Hyunjin'in derin nefeslerinden dolayı şişip inen göğsünü izledim. Ellerimi üstünde gezdirdim.

En son omuzlarında durdum ve destek alarak yavaşça yukarı çıktım. Sonra tekrar oturup hepsini yuttum. Bu şekilde sakin bir hızda gelgit yaptım.

Ellerini ıslak saçlarına götürüp arkaya taradıktan sonra gözlerini kapattı ve dudaklarını yaladı. "Hızlan Yongbok."

Hiç beklemeden daha hareketli bir şekilde eğilip kalkmaya başladım. Hafif hafif inleme seslerimiz arttı.

Böyle istediğim ayarda bütün penisini içime alıp çıkarken sıcak duvarlarımı nasıl gevşettiğini hissetmek... mükemmeldi. Beni durmadan becermesini istiyordum. Bu sefer gözlerimi kapatmıyordum. Sadece yüz ifadelerini izleyerek daha da tahrik oluyordum.

"Zıpla."

Başımla onayladıktan sonra hemen kucağında hızlanmaya başladım. Her dibe vuruşunda canım acıdığı için artık inlemelerimi gizleyemiyordum.
"Ah... Ah... Ahh..."

Başını doğrulttu ve kalçalarımı daha sıkı tutarak vücudumu kaldırmamda yardım etti. Bu sırada ağzından nefes alıyordu. Kaşlarını çatıp beni sert sert becermeye başladı.

"Ahh... Beni böyle- mmh... sert bir şekilde- becermene bayılıyorum..." derken durmadan köklüyordu. Vücudum sarsılıyordu ve her vuruşunda su sesi çıkıyordu. Yorulunca ellerimi göğsüne getirip durdum, başımı eğerek aşağıyı izledim.

Vücudum birden sıcacık oldu, bütün kanım aşağıya dolunca kasıklarım uyuştu ve gözlerim döndü. Titreyerek üstüne boşaldım. "Ahhh..."

Yorgunlukla üstüne yatıp başımı göğsüne yasladım. Enerjim bittiği için şimdi o bütün gücünü kullanıp beni hoplatıyordu. Hâlâ daha inliyordum. "Ah- ah- ah- ah..."

"Hmh, az kaldı bebeğim, dayan." dedi nefes nefese. Aslında gayet iyi hissettiğimi göstermek için başımı doğrultup boynuna geldim. İnlemelerimi durdurmaya çalışırken tenini yalayıp emdim.

Hyunjin'in hareketleri yavaşladı ve kalçalarımı iyice kendine bastırdı. İçime boşaldı. "Mmh... Yongbok..."

O an sıcacık olmuştum, rahatlamıştım. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda yanaklarım kızarmıştı.

Hâlâ içimdeyken ona yaklaşıp dudaklarımızı buluşturdum. Saçlarımı okşayarak "Aferin, çok iyisin." demesiyle gülümseyip başımı ona geri yasladım. Bir süre daha alt kısmımız birlikte titredi.

Kendimize gelince doğrulup yıkandık. Havlulara sarıldıktan sonra beni kucağına aldı. Yatağım temiz diye odama gittik, uzanmamı sağladı.

"Hm? Sen gelmiyor musun?"

"Geleceğim bebeğim..."

5 dakika sonra üstüne bir şeyler giyip telefonuyla odaya girdi, yavaşça yatağa oturdu. "Canın ne çekiyor? Bugün dışarıdan isteyelim, ikimiz de yorgunuz."

Hyunjin nadiren sipariş verdiğini, dışarıya çok güvenmediğini söylemişti. "Efendim ne isterse onu yerim~"

Güldü ve yanıma uzandı.
"Hey, ciddi soruyorum ben."

"Ben de ciddiyim, en sevdiğin şey neyse onu sipariş et." dememle başını salladı ve 5 dakika daha telefonla uğraştı. Kenara koyduktan sonra bana döndü. "Üşümüyor musun?"

"Çok yorgunum, sonra giyinirim."

Boynuma yaklaşıp uzun uzun birkaç kez öptü. "Bana söyleseydin ya bebeğim... İsteyerek böyle kaldığını düşünüyordum bir de."

Doğrulup dolabımı açtı. Benim duruşumu taklit ederek "Efendim ne giymek istiyor?" dedi.

Utançtan kahkaha attım ve yastığımı ona fırlattım. "YA! BEN ÖYLE YAPMIYORUM."

Kendi renklerine uyumlu birkaç kıyafet getirdikten sonra üstüme çıktı. "Evet, sen böyle yapmıyorsun. Seninki son derece seksi duruyor. O itaatkar hallerine hastayım..."

Gülümsediğimi görünce dudağımı öptü ve beni güzelce giydirdi. Yanıma uzanıp başını boynuma gömdü, elini karnıma koydu. Şu an ikimizin de içi sadece huzur doluydu. Yemek gelene kadar bu şekilde dinlendik.

💎💎💎